BNP Paribas Cardif CEO’su Cemal Kişmir, bireysel emeklilik sistemi hakkında çarpıcı açıklamalarda bulundu. Sistemin sadece devlet katkısından oluşmadığını, BES’in, bir ekosistem olduğunu belirten Kişmir, “Devlet katkısı, BES’i ve otomatik katılım sistemini taçlandırıyor. Yani alametifarikası diyebiliriz. Devlet katkısı çok önemli ama esaslı bir ekosistemden bahsediyoruz” dedi.
Editör: Aytaç NALLAR
BNP Paribas Cardif CEO’su Cemal Kişmir, bireysel emeklilik sisteminin bir ekosistem haline geldiğini, devlet katkısının ise sistemin alametifarikası olduğunu söyledi. Cemal Kişmir, BES hakkında çarpıcı açıklamalarda bulundu. BES’te devlet katkısının çok önemli olduğunu, ancak devlet katkısının, BES’i ve otomatik katılım sistemini taçlandırdığını belirten Kişmir, “Yani alametifarikası diyebiliriz. Evet, devlet katkısı çok önemli ama esaslı bir ekosistemden bahsediyoruz” dedi.
Cemal Kişmir, BES denilince çok büyük bir ekosistemden bahsedilmesi gerektiğini ifade ederek, şunları söyledi: “Bu ekosistem kimlerden oluşuyor? Öncelikle bireysel yatırımcılar var. 2017’den itibaren şirketlerin çalışanları adına sisteme girmesiyle beraber işverenler var. Doğal olarak emeklilik şirketleri var. Emeklilik şirketlerinin vermiş olduğu bu hizmeti yöneten portföy yönetim şirketleri var. Bu sistemin alım satımına destek veren Takasbank var. Bunun arkasında bunu dağıtan bankalar var, acenteler var. Yani esasında çok büyük bir ekosistemden bahsediyoruz.”
200 TL İLE EN SOFİSTİKE ÜRÜNE GİRİLEBİLİYOR
Makro seviyede böyle bir sistemin benzeri olmadığına da değinen Kişmir, sistemin müşteriye olan faydalarını da anlattı. Küçük yatırımcıların, ayda 200-300 liralık tasarruflarla en sofistike ürünlere girebildiğini kaydeden Kişmir, “Bu ürünlere ilişkin yatırmış olduğu katkı paylarını son derece uzman kadrolarla portföy yönetim şirketleri değerlendirebiliyor. Bunların tamamı otomatik katılım sisteminde dijital olarak yapılıyor. Aynı şekilde müşteri, banka veya emeklilik şirketlerindeki mobil bankacılık veya benzeri uygulamaya entegre olduğu için her yerden sisteme girebiliyor. Müşteri çok küçük bir tasarrufu ile bu sistemin oyuncusu olabiliyor” dedi.
FON ÇEŞİTLİLİĞİ ÇOK ZENGİN
Cemal Kişmir, fonların değerlendirilmesinin uzman kadrolar tarafından yapıldığına da dikkat çekerek, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Fonların getirilerine baktığımızda; 5 ila 10 senelik zaman dilimlerinde her zaman için enflasyon üzerinde getiriye sahipler. Bu fonlar da sadece likit fon, hisse senedi veya devlet iç borçlanma senetleri gibi değil; bizim artık tematik fon dediğimiz teknolojiye yatırım yapan fonlarımız var. Fon çeşitliliği olarak baktığınız zaman da müşterinin fon çeşitliliği açısından çok zengin bir dünyası var. Geçen sene devreye giren BEFAS diye adlandırdığımız bireysel emeklilik fon alım satım platformumuz var. Bu sayede de sistemdeki bütün fonlar arasında geçiş yapabiliyorsunuz. Bunların üzerine fon performans kriteri var. 3 yıl içerisindeki eğer ki sizin fonlarınız 2 yıl arka arkaya istenen performans kriterini minimumda tutturmadığında fon yönetim şirketi değiştirilebiliyor. Sistem kendi kontrol alanını da içine koymuş durumda. O yüzden BES’i, ekosistem olarak nitelendirmek lazım ve bu ekosistemin oyuncuları içerisindeki katılımcılar son derece nitelikli hizmetler alabiliyorlar. Bu aynı zamanda makro olarak Türkiye ekonomisine de çok büyük bir katkı sağlıyor; gerek büyüklük olarak, gerek vade olarak, gerekse derinlik olarak.”
TASARRUF ORANI YÜZDE 12’DEN 14’E ÇIKAR
Cemal Kişmir, BES’te, fon büyüklüğünün 235 milyar TL’yi geçtiğini, toplam katılımcı sayısının 13 milyonun üzerinde olduğunu belirterek, “13 milyon kişiye erişebiliyor olmak önemli bir rakam. Geçen sene 18 yaş altının da sisteme girişine izin verildi. Buradaki potansiyel 20 milyon kişi. Bu 20 milyon kişinin dörtte biri sistem içine alınabilirse yaklaşık 5 milyon kişiyi daha konuşuyor olacağız. Sistem esasında tabana doğru büyüyen bir sistem ve önemli bir ölçeğe sahip bir sistem” şeklinde konuştu.
Devlet katkısının getireceği ivme ile beraber sistemin üç sene içerisinde, 2024’ün sonunda 500 milyar TL’lik fon büyüklüğünün aşılacağını vurgulayan Kişmir, “Bugün 500 milyar büyüklüğü aşması, çok basit bir hesapla, Türkiye’deki tasarruf oranının yüzde 12’den, yüzde 14’e çıkması demek” dedi.