spot_img
Salı, Mayıs 20, 2025

GÜNCEL HABERLER

Çiğdem Kılıç, “En Etkin 50 Teknoloji Lideri” listesinde

0
Türkiye’nin önde gelen şirketlerinin üst düzey yöneticilerinin değerlendirildiği “En Etkin 50 Teknoloji Lideri” araştırması sonucunda Türkiye Sigorta Bilgi Teknoloji Genel Müdür Yardımcısı Çiğdem Kılıç,...

Anadolu Sigorta’nın Workup AStart Girişimcilik Programı’nın ilk dönemi başlıyor

0
Workup Girişimcilik Programı ve Yapay Zekâ Fabrikası iş birliğiyle hayata geçirilecek programda, güçlü bir iş birliği ve yatırım ağına erişim imkânı sunularak girişimlerin büyümeleri...

RS Otomotiv Grubu Go Green Türkiye’deydi

0
RS Otomotiv Grubu, Türkiye’nin öncü elektrikli araç fuarı Go Green Türkiye’de yerini aldı. 8-10 Mayıs tarihlerinde Bursa Fuar Merkezi’nde gerçekleştirilen fuara Met Teknik, RS...

Magdeburger başarılı acenteleriyle Budapeşte ve Viyana’da buluştu

0
Magdeburger Sigorta, başarılı acentelerini ödüllendirmeye yönelik geleneksel yurt dışı gezilerini kesintisiz sürdürüyor. 2024 yılının ikinci yarısında düzenlenen “Hukuksal Koruma Teminatı” kampanyasında öne çıkan acenteler,...

Anadolu Hayat Emeklilik müşterilerine Anadolu Sigorta’dan özel avantajlar

0
Anadolu Hayat Emeklilik ile Anadolu Sigorta yaptığı iş birliği ile müşterilerine karşılıklı avantajlar sunmaya devam ediyor. Anadolu Hayat Emeklilik’te bireysel emeklilik hesabı veya hayat...

Neova, Lloyd’s ile küresel sigortacılık yolculuğuna başladı

0
Neova Sigorta, sigortacılıkta dünyanın en prestijli piyasalarından birisi olan Lloyd’s of London’a sermaye sağlayıcısı olarak kabul edildi. Neova bu üyelikle Türkiye’den globale vizyonunu güçlendirerek...

Quick Sigorta’dan Nurdağı’na tarım lisesi yatırımı

0
Eğitime verdiği desteklerle adından sıkça söz ettiren Quick Sigorta, Türkiye’ye örnek olacak yeni bir projeyi daha hayata geçiriyor. Daha önce protokolü imzalanan Mahmut Erdemoğlu...

Unico Sigorta’nın yeni buluşma noktası Adana oldu

0
Unico Sigorta, Türkiye’nin dört bir yanında düzenlediği “Acente İletişim Günleri” ile acente iletişimini güçlendirmeye devam ediyor. “Güçlü İletişim, Sürekli Gelişim” mottosuyla hayata geçirilen etkinliklerin...

Anadolu Sigorta’dan elektrikli araç sahiplerine indirim

0
Anadolu Sigorta, Türkiye’nin en yaygın elektrikli araç şarj operatörü Zes ile bir iş birliğine imza attı. Bu iş birliği sayesinde Elektrikli Araç Kasko Sigorta...

Erken BES’liler tasarrufa doğumdan başlıyor

0
Mart ayı itibarıyla Bireysel Emeklilik Sistemi’nde 18 yaş altı katılımcıların sayısı 1,5 milyona yaklaşırken en fazla katılımcı 135 bin 225 ile sıfır yaşta görüldü....
GenelSürdürülebilirlik ve sigortacılık ilişkisi

Sürdürülebilirlik ve sigortacılık ilişkisi

Sürdürülebilirliğin önündeki en büyük engel olarak, yönetilmekte zorlanılan krizlerden söz edilir. Kaynak kullanımında verimlilik ve etkililik, bu krizler ne düzeyde olursa olsun, hep olumsuz etki doğurur. Özellikle, sağlık ve sigortacılık gibi çok paydaşlı alanlardaki bu olumsuz etkiler, birey kadar toplumsal sonuçlara da yol açar. Sağlık ekonomisinde dışsallık olarak ifade edilen bu kavram, aşılanma gibi olaylarda pozitif, pasif içicilikte ise negatif dışsallık olarak tanımlanır.

Bu yazımda, global anlamda sürdürülebilirlik ve sigortacılık ilişkisinden söz edeceğimi belirtmiştim. Sürdürülebilirliği, finansal sürdürülebilirlik yaklaşımıyla değerlendirme bir yaklaşımdır. Doğaldır ki, böyle düşünenler sigortacılık için toplanan prim ile ödenen tazminat arasındaki denge temelinde finansal verileri ön planda tutacaklardır.

1987’de Birleşmiş Milletler Brundtland Raporu sürdürülebilirlik kavramını tanımlarken, bugünün ihtiyaçlarını gelecek kuşakların ihtiyaçlarından ödün vermeden karşılama olarak ifade ediyor. Örnek vermek gerekirse, bugün bizlerin almakta olduğu sağlık veya sigorta hizmetlerinin, geleceklerinde çocuklarımız tarafından da alınması olarak somutlaştırılabilir.

Bu bağlamda, sürdürülebilirlik kavramıyla ilgili son günlerde yaşanan önemli bir gelişmeyi paylaşmak isterim. Geçenlerde, Stanford Üniversitesi’nde, 70 yıl sonra ilk kez, yeni bir fakülte açıldığını okudum. Fakültenin adı Sürdürülebilirlik Okulu. Sürdürülebilirlik konusunda çalışacak Fakülte, bilimsel çözümler üretmek üzere planlanmış…

SÜRDÜRÜLEBİLİR KALKINMA

Sürdürülebilirlik kavramı son yıllarda giderek daha da artan bir önem kazanmaktadır. İlgilileri, her alanda o alana özgü politikalarla sürdürülebilirlik tartışmaları yapmaktadır. İlgililer, sadece akademisyenler ve sektör yetkilileri değildir, tüm paydaşlar ilgilidir. 360 derece bakışıyla sürecin içine giren bütün taraflar, çözüm bulma konusunda da birlikte çalışmaktadır. Çözümler sürdürülebilir kalkınma kavramı ile birlikte değerlendirilmektedir.

Bugün gelinen noktada sürdürülebilir kalkınma, sigorta sektörünün de içinde olduğu birçok sektörde geleceğin başarı ölçütü olarak değerlendirildiği bilinmektedir. Sigortacılık alanının karar vericileri, bu ölçütü önemsediklerini yenilikçi yaklaşımlarla ortaya koymaktadır. Bir yandan pazarda varlığını sürdürmek, bir yandan da alana getirilen yenilikler, hepsi bu amaca ulaşılma çabalarıdır.

YÖNETİLMEKTE ZORLANILAN KRİZLER

Sürdürülebilirliğin önündeki en büyük engel olarak, yönetilmekte zorlanılan krizlerden söz edilir. Kaynak kullanımında verimlilik ve etkililik, bu krizler ne düzeyde olursa olsun, hep olumsuz etki doğurur. Özellikle, sağlık ve sigortacılık gibi çok paydaşlı alanlardaki bu olumsuz etkiler, birey kadar toplumsal sonuçlara da yol açar. Sağlık ekonomisinde dışsallık olarak ifade edilen bu kavram, aşılanma gibi olaylarda pozitif, pasif içicilikte ise negatif dışsallık olarak tanımlanır. Sonuç olarak, sağlık alanında aşı olan kişi sadece kendisini korumaz ya da sigara içen kişi sadece kendine zarar vermez.

Dünyada yönetilmekte zorlanılan risklerin en başında, neredeyse üç yılı bulan Covid-19 yaşanmışlıkları hatırlanacaktır. Elde edilen deneyimin, dayanıklılık artırmaya yönelik görüşleri de içeren Dünya Ekonomik Forumu’nun 2022 Küresel Riskler Algı Anketi yayınlandı. Anket, katılımcılarının çoğunluğu, dünyanın görünümünden umutlu olmadıklarını belirtmiş, sadece yüzde 16 oranında katılımcı, “iyimser” veya “olumlu” öngörülerde bulunmuş. Bir başka ifadeyle, yüzde 84 oranındaki çoğunluğun “endişeli” olduğu ortaya çıkmış. Ankete göre katılımcıların yüzde 11’i ise, küresel toparlanmanın hızlanacağına ilişkin olumlu beklentide bulunmuş.

DÜNYANIN SAĞLIĞI İLE İLGİLİ KAYGILAR ÖNE ÇIKIYOR

Ankete katılan uzman ve liderler, yoğunlukla, önümüzdeki üç yılda, değişkenlik, oynaklık ile birlikte birçok sürpriz de yaşanabileceğini öngörmüşler. Bu bakışla, kazananlar ile kaybedenlerin birbirlerinden göreceli olarak ayrılacağını da düşünmüşler.

Önümüzdeki beş yıl için en çok toplumsal ve çevresel riskler beklenirken, 10 yıllık bir gelecekte dünyanın sağlığı ile ilgili kaygılar öne çıkmaktadır. 10 başlık altında sıralanan riskler; toplamda beş ama ilk üçünde çevre, ikinci üçünde sosyal, daha sonrakilerde ise borçlanma ve jeopolitik olmak üzere sınıflandırılmıştır. Bunlar;

  • İklim değişikliğine yönelik eylemlerde başarısızlık,
  • Aşırı hava değişiklikleri,
  • Biyoçeşitlilik kaybı,
  • Sosyal uyum erozyonu,
  • Geçim kaynağı krizi,
  • Enfeksiyon hastalıkları,
  • İnsan çevreye zarar,
  • Doğal kaynak krizi,
  • Borç krizi,
  • Jeoekonomik çatışma

Bu riskler arasında adlandırılmasından anlaşılan riskler olabileceği gibi ilk bakışta değerlendirilmesinde zorlanılabilecek birkaç risk bulunmaktadır. Bu kapsamda bazı başlıkları birkaç cümle ile detaylandırmak istiyorum. Farklı türlerin neslinin tükenmesi ile birlikte belirli çevredeki türlerin yerel olarak azalması hatta kaybolması sonucu biyolojik çeşitliliğin kaybolması şeklinde ifade edilmiştir. Sosyal uyum erozyonu kavramıyla, hane halkı veya kişilerin geçim sıkıntılarının doğuracağı krizler ile ruh sağlığı bozulmasının pandemi nedeniyle kötüleştiğine vurgu yapılmaktadır.

Jeoekonomik çatışma kapsamında, jeopolitik güçler arası ekonomik, politik, teknolojik rekabetlerin, ikili ilişkilerin gerilmesi hatta kırılmasına neden olması düşünülebileceği belirtilmektedir. Hatta avantaj elde etmek amacıyla insani gelişme için kritik olan bir mal, bilgi, hizmet veya teknoloji kullanımı veya kısıtlaması bile örneklenebilmektedir.

Bu açılardan değerlendirildiğinde, sigorta şirketleri için sürdürülebilirlik risklerinin yönetilmesini daha da kolaylaştıran ürünler geliştirilmesi öne çıkmaktadır. Bu ürünler tüm iş kollarına yönelik çeşitlendirilebilir. Çevre bilincini arttırıcı kampanyalar yoluyla farkındalık oluşturulabilir.

Bu önerilerin ortak özelliği, risklerin yönetilmesini kolaylaştıran ürünler ve seçenekler sunulmasıdır. Sürdürülebilirliğin artırılması için risk yönetiminde yeni teknoloji ve kaynakların kullanılması sağlanarak ilerlemek mümkündür. Ama, unutulmamalıdır ki, sürdürülebilir kalkınma için sigorta şirketlerinin çabalarına ek olarak toplumun bu amaca yöneltilmesi de gerektirir. Kamusal karar vericiler, tüm bu çabalara stratejik ve günlük uygulamalarla destek olmalıdır.

İLGİLİ HABERLER