spot_img
Pazar, Mayıs 11, 2025

GÜNCEL HABERLER

Quick Sigorta’dan Nurdağı’na tarım lisesi yatırımı

0
Eğitime verdiği desteklerle adından sıkça söz ettiren Quick Sigorta, Türkiye’ye örnek olacak yeni bir projeyi daha hayata geçiriyor. Daha önce protokolü imzalanan Mahmut Erdemoğlu...

Unico Sigorta’nın yeni buluşma noktası Adana oldu

0
Unico Sigorta, Türkiye’nin dört bir yanında düzenlediği “Acente İletişim Günleri” ile acente iletişimini güçlendirmeye devam ediyor. “Güçlü İletişim, Sürekli Gelişim” mottosuyla hayata geçirilen etkinliklerin...

Anadolu Sigorta’dan elektrikli araç sahiplerine indirim

0
Anadolu Sigorta, Türkiye’nin en yaygın elektrikli araç şarj operatörü Zes ile bir iş birliğine imza attı. Bu iş birliği sayesinde Elektrikli Araç Kasko Sigorta...

Erken BES’liler tasarrufa doğumdan başlıyor

0
Mart ayı itibarıyla Bireysel Emeklilik Sistemi’nde 18 yaş altı katılımcıların sayısı 1,5 milyona yaklaşırken en fazla katılımcı 135 bin 225 ile sıfır yaşta görüldü....

Yeni ofis katıyla Unico Sigorta bir kat daha büyüdü

0
Unico Sigorta, çalışanlarına daha iyi bir fiziki çalışma ortamı sunmak ve büyüyen ekiplerine modern alanlar yaratmak amacıyla mevcutta faaliyet gösterdiği ofis alanlarına 1 kat...

Anadolu Sigorta’ya “Mükemmel Çalışan Deneyimi” ödülü

0
Anadolu Sigorta, Happy Place to Work – Türkiye’nin En Mutlu İşyerleri Araştırması’nda 90,75 puanla önemli bir başarıya imza attı. (BASIN BÜLTENİ) Türkiye sigortacılık sektöründe 100....

Anadolu Hayat Emeklilik’ten gümüşe dayalı emeklilik yatırım fonunu

0
Anadolu Hayat Emeklilik, bireysel emeklilik sektöründe bir ilke imza atarak gümüşe dayalı emeklilik yatırım fonunu kurdu. Sermaye Piyasası Kurulu’ndan kuruluş onayı alan AHE Gümüş...

SEDDK, tarım sigortalarındaki bilgi ve tecrübelerini Özbekistan heyetiyle paylaştı

0
Özbekistan Cumhuriyeti Ekonomi ve Maliye Bakanlığına bağlı UzAssets Yatırım Şirketi Kurumsal Sekreterliği Başkanı Usmonaliev Botyr Usmonalievich, Tarım Bakanlığı IT Departmanı Şef Uzmanı Utkirbek Kosimov...

Katılım sigortacılığında yeni yaklaşımlar

0
Orta Vadeli Program (OVP) ve 12. Kalkınma Planı kapsamında, katılım sigortacılığının geliştirilmesi ve yaygınlaştırılması amacıyla Sigortacılık ve Özel Emeklilik Düzenleme ve Denetleme Kurumu (SEDDK)...

Anadolu Hayat Emeklilik’in aktif büyüklüğü 289 milyar TL

0
Anadolu Hayat Emeklilik, 2025 yılının ilk çeyreğine ait finansal sonuçlarını paylaştı. Bireysel Emeklilik Sistemi’ndeki toplam fon büyüklüğü 240,7 milyar TL’yi aşan Anadolu Hayat Emeklilik,...
GenelDünya sağlık politikasında yeni iş modelleri arayışı

Dünya sağlık politikasında yeni iş modelleri arayışı

Dünya Sağlık Örgütü, sağlık finansmanda temel amaç olarak, beklenmedik sağlık riskleriyle karşılaşıldığında kişilerin bu risklerin finansal yükünden korunmasını vurgular. Ayrıca, amacına ulaşacak sağlık finansmanının ödeme gücü olmayanların hizmeti kullanamama gibi bir sonuçla karşılaşmamalarını da öncelikli hedef olarak belirtir.

Dünyada ekonominin sağlık sektörüne etkilerini değerlendirmeye başlamış ve kamunun kural koyucu gücünden geçen hafta söz etmiştik. Bu hafta uluslararası bir örnekle bu konuya devam edeceğiz.

Genel olarak dünyada, sağlık sonuçlarının en fazla yüzde 20’sine sağlık harcamalarının yüzde 90’ının ayrıldığı hesaplanmaktadır. Sağlık sonuçlarının kalan yüzde 80’i ise sağlığın sosyal belirleyicileri olarak bilinen alanlarda gerçekleşir. Sağlığın sosyal belirleyicileri 5 ana bölümde değerlendirilir. Bunlar;

  1. Yaş ve cinsiyet gibi bireysel özellikler,
  2. Çalışma koşulları, yoksulluk gibi sosyoekonomik özellikler,
  3. Konut, sosyal çevre, temiz gıda ve su gibi çevresel belirleyiciler,
  4. Fiziksel aktivite, bağımlılık gibi yaşam tarzı ile ilgili belirleyiciler ve
  5. Ulaşım, sosyal hizmetler, eğitim gibi belirleyiciler…

GELENEKSEL İŞ MODELLERİNDEN YENİ İŞ MODELLERİNE

Ülke sağlık sistemlerine göre değişmekle birlikte, sağlık harcamalarının büyük bir bölümünü kamu veya özel sağlık sigortalarının yaptığı geri ödemeler oluşturur. Dünyada sağlık hizmeti geri ödemelerine ilişkin geleneksel iş modelleri, yarım yüzyılı aşkın bir süre önce hizmet başına ödeme üzerine mekanizması oluşturulmuştu. Halen ülkemizde uygulanmaya devam eden Sağlık Uygulama Tebliği-SUT olarak adlandırılan kamu fiyat tarifesi bu geleneksel modelin bir örneğidir. İster prim sistemiyle işleyen bir sağlık sigortacılığı modeli, ister vergilerle çalışan bir sistem olsun bu kural değişmez. Hizmet başına ödemede, hastalıkların temel nedenlerine değil sadece iyileştirilmesine odaklanılır.

“Ne yapılmalı” ve “nasıl yapılmalı” sorularının cevabı öne alınmalıdır. Bazı modeller kim sorusunu daha fazla önemseyebilirler. İşi yapanın kim olduğundan çok yapılmasını dikkate alan modeller de vardır. Kaynak kullanımında verimlilik açısından bakıldığında, ne ve nasıl sorularının cevabı daha önde gelmektedir. Kim sorusunun cevabında ise hizmeti kullananın o hizmete ulaşması temel alınmalıdır. Kamunun gücü, sağlık ekonomisinde finansal koruma olarak bilinen bir kavramı gündeme taşımıştır.

Dünya Sağlık Örgütü, sağlık finansmanda temel amaç olarak, beklenmedik sağlık riskleriyle karşılaşıldığında kişilerin bu risklerin finansal yükünden korunmasını vurgular. Ayrıca, amacına ulaşacak sağlık finansmanının ödeme gücü olmayanların hizmeti kullanamama gibi bir sonuçla karşılaşmamalarını da öncelikli hedef olarak belirtir.

DEĞER TEMELLİ DÜZENLEMELER

Sonuçta, hastalıkların temel nedenlerine inerek sağlığı iyileştirme ihtiyacı duyulmuş ve yeni bir yaklaşım vurgulanmıştır. Doğal olarak, bu yeni yaklaşım yeni iş modellerini gerektirmiştir. İş Modelleri içinde, hizmetten yararlananların amacına ulaşmasını sağlayıcı müdahaleler ilk sırada gelmektedir. İrdelenecek konu; yapılan işlem ya da ödenen paranın amaca ulaşmayı ne kadar sağladığıdır. Bu kritik sorunun en basit cevabı da, var olan sağlık sorunu veya hastalığın tedavi edilip edilemediğidir. Tekrar tekrar aynı hastalıktan sağlık kuruluşlarına başvuru yapılması, yani şikayetlerin devam etmesi, amaca ulaşılmadığını gösterir.

İşte yeni iş modellerinin özünde sağlık sonuçlarını iyileştirmede bu bakışı temel alan yaklaşımlar bulunmaktadır. Fiziksel sağlıkla birlikte beslenme, ruhsal iyilik hali, fiziksel aktivite ve sosyal bağlantılar bütün olarak değerlendirilir. Aslında, bu iş bir ekip hizmetidir ve ekosistem gerektirir. Kamu-özel mülkiyet ayrımı yapmadan, bu ekosistemi oluşturulabilmelidir.

En etkili iş geliştirme modeli olarak, sağlık sonuçlarını geliştirmeye yönelik olarak değer temelli düzenlemeler önerilmektedir. Hizmet başına ödeme modelinden yeni bir iş modeline geçiş aynı zamanda bir dönüşümdür. Bu dönüşümü gerçekleştiren iki uluslararası örneği paylaşacağım;

AMSTERDAM CİTY DONUT PROJESİ

İlk örnek, Amsterdam’dan. Covid-19 küresel salgınının en şiddetli dönemlerinin yaşanmaya başladığı Nisan 2020’de gerçekleşmiş. Sosyal ve ekonomik iyileşmelere rehberlik edecek bir dizi Çalıştay yapılmış. Amsterdam’ın 2050 yılına kadar yüzde 100 dönüşümü için strateji oluşturulmuş. Amsterdam City Donut adı verilen projeyle, “gelişen bir yerde gelişen insanlar olma” teması öne çıkarılmış.

Geçen yazıda referans olarak verdiğim Kate Raworth da, bu Proje’de uygulayıcılardan birisi olarak çalışmış. Hatırlayacağınız gibi, Türkçe çevirisinin Simit Ekonomisi olarak yapıldığı kitabın yazarı.

Simidin iç halkasıyla, Birleşmiş Milletler Sürdürülebilir Kalkınma Hedeflerinden iyi bir yaşam için gereken minimum değer ortaya konuluyor. Gıda ve temiz sudan belirli bir düzeyde barınma, sanitasyon, enerji, eğitim, sağlığa kadar uzanıyor. Dış halka, ekolojik tavanı temsil ediyor. İklime, topraklara, okyanuslara, ozon tabakasına kadar insanın aşmaması gerekli sınırları vurguluyor. İki halka arasında, herkesin ihtiyaçlarının karşılandığı bir hamur benzetmesi yapılıyor.

The Guardian, o günlerde haberi “Model, dünyada böyle bir taahhütte bulunan ilk şehir olan Amsterdam Belediyesi tarafından kamu politikası kararlarının başlangıç ​​noktası olarak resmen benimsenecek” şeklinde haberleştiriyor. Belediye Başkan Yardımcısı’nın;

  • Krizin etkilerinin üstesinden gelmeye yardımcı olabileceği,
  • Böyle bir dönemde sonrasından bahsediyor olmak garip olsa da yapılmalı,
  • İklim, sağlık, iş, barınma, bakım ve topluluklarla ilgilenmek zorunda kalındığında, hepsinde yardımcı olabilecek başka bir çerçeve arayışı

şeklindeki tespitlerini yayınlıyor.

Görüldüğü gibi, bu bir yolculuk, bu iş modeli içeriği, özellikle kamusal karar vericilerin geleceği kurgularken dikkate alması gerekli ilkelere öncülük ediyor. Bu yüzden, geçen yazımızda da sıralanan, iş modeli tasarımında, yapılan işler ve yapan kurumlar açısından üç çarpıcı başlığı hatırlatmakta yarar olacak;

  1. Varlık nedeni ve neye hizmet ettiğinin sorgulanması,
  2. Amaç ve değerler arası uyumun irdelenmesi,
  3. Amaca yönelik ilerlemenin hangi kanallarla ve nasıl ölçüleceğinin belirlenmesi,

İşte sizlere, salgında ve doğrudan salgınla ilişkilendirilmesi zor bir alanda bile, kamunun kural koyucu gücünü paydaşlarla birlikte çalışmaya odaklayan yeni bir iş modeli örneği…

TEK TIBBİ ÇÖZÜMLE BİRİNCİ BASAMAKTA BÜTÜN GIDALAR PROJESİ

İkinci örnek, geçen Perşembe kamuoyu ile paylaşılan Amazon’un yeni sağlık yatırımı. Amazon, 3.4 milyar Amerikan Doları bedel ile One Medical şirketini satın aldı. Böylelikle, ABD’deki 25 pazarda 182 tıbbi ofis işleten bir yapıya sahip oldu. Kullanıcılarının, doktorlarına 24 saat dijital sağlık hizmetlerine erişim için abonelik ücreti ödediği sistem, “Whole Foods of Primary Care With One Medical Deal” adıyla duyuruldu.

Tek Tıbbi Çözümle Birinci Basamakta Bütün Gıdalar olarak tercüme edilebilecek bu Proje,  “One Health” kavramından mı esinlendi, bilinmez. Zira son yıllarda, akademik alanda çok tartışılır olan “One Health”, ulusal ve küresel düzeyde; insan, hayvan ve çevre için ideal sağlığa ulaşmak amacıyla ilgili disiplinlerin işbirliği içinde çalışmasını hedefliyor. Kavramı, geniş kapsamı nedeniyle ütopik bulanlar da var, destekleyenler de… Bakalım, bu teorinin sağlık ağırlıklı dijital uygulamalara dönüşmesinin ilk örneklerinden birini hep birlikte yaşayacak mıyız?

Biri yerel yönetimlerden diğeri özel sektörden olmak üzere bu iki küresel örnek, sağlık politikasında yeni iş modelleri arayışında gelinen noktayı göstermektedir. Eğitim sektöründe de, Almanya’nın 2025 yılında başlamak üzere, tıp eğitiminde çıktıya dayalı eğitim modeli uygulayacağını birkaç gün önce katıldığım bir toplantıda dinledim. Yeterliliğe Dayalı Eğitim Modeline Geçiş olarak anlatılan Almanya Örneği, tıpkı Değer Temelli Sağlık Yaklaşımı benzeri, eğitimde de sonuç odaklı yetkinlikler geliştirmeyi hedefliyor. Özünde aynı olmak üzere, modelin Kanada, İsviçre, ABD. gibi örneklerinin de oluştuğu anlatıdı.

Tüm bunlar, önümüzdeki dönemde yeni vizyonları ve buna uygun iş modellerini gündeme getiriyor. Bizler de, sağlıkla ilgili kamusal düzenlemelerdeki beklentiyi, birlikte çalışabilirlik ve ortak akılla üretim temelinde projelere dönüştürebiliriz. Sadece kısa dönemde getireceği maliyet bakışları, özellikle sağlık gibi sosyal etkilerinin çok güçlü olduğu alanlarda, en azından eksik kalabilir. Bu eksiği, iş sonuçlanınca fark etmek yerine, sektöre olabilecek etkileri önceden öngörmek daha doğru olacaktır. Sağlık sektöründe yeni iş modelleri ve olası etkilerini, önümüzdeki hafta ülkemiz özel sağlık sigortacılığına da yansıyabilecek sonuçları açısından kamu sağlık sigortacılığında değerlendireceğiz.

İLGİLİ HABERLER