TSB Başkanı Uğur Gülen ve AXA Türkiye CEO’su Yavuz Ölken, bir araya gelerek, sigorta sektörünün 2024 yılını değerlendirdi, 2025 yılı beklentilerini paylaştı. Uğur Gülen, 2025’te, önceliği, trafik sigortasında maliyet artışlarını düşürmeye vereceklerini belirtirken, Yavuz Ölken, gelecek yıl düzenleme tarafından daha güçlü adımlar atılması gerektiğinin altını çizdi.
Editör: AYTAÇ NALLAR
Türkiye Sigorta Birliği (TSB) Başkanı Uğur Gülen ve AXA Türkiye CEO’su Yavuz Ölken bir araya geldi ve sigorta sektörünün 2024 yılını değerlendirdi, 2025 yılı beklentilerini paylaştı. Gülen, “2025’te bir dileğim olsa; geçmişi daha az konuşup, geleceğe odaklanmak olurdu” derken; Ölken, “Süratle düzenleme tarafından daha güçlü adımlar atmamız gerektiğini düşünüyorum” dedi.
Uğur Gülen, 2024 yılında, sektörü büyütmek, 2,5 olan sigorta penetrasyonunu 5’e çıkartmak, gelecek 5 yılın sigorta sektörünü yaratmak için çalıştıklarını ancak fazla yol alamadıklarını belirterek, “Odanın içinde bir fil var, bize hareket alanı sağlamıyor; o da, geçmişin sorunları, düzenlemeler, trafik sigortası, güvence hesabı. Zamanımızın çoğunu bunlar aldı. Düzenlemeleri, sorunları konuşmaktan geleceği konuşamadık. 2025’ten bir dileğim olsa; geçmişi daha az konuşup, geleceğe odaklanmak; sigortacılığı geliştirmek, penetrasyonu artırmak, daha çok müşterinin riskini sigorta sektörüne transfer etmek olurdu” dedi.
GÜLEN: ANA GELİRİMİZİ FAİZDEN ELDE ETTİK
Uğur Gülen, 2024 yılı üçüncü çeyrek sonuçlarına göre, sigortacılık toplam gelirinin 108 milyar lira olduğunu, bunun 8 milyar lirasının sigortacılık, 100 milyar lirasının da mali gelirden kaynaklandığını ifade ederek, “Bakıldığı zaman bir anormallik, dengesizlik gösteriyor. Yani ana gelirimizi yüksek faiz ortamından dolayı mali gelirden elde etmişiz” şeklinde konuştu.
ÖNCELİK TRAFİKTE MALİYETİ DÜŞÜRMEK
Uğur Gülen, 2025’te, Birlik olarak odaklanacakları konulara da değinerek, önceliğin trafik sigortasındaki maliyetler olduğunu, maliyetlerin düşürülmesi gerektiğini vurguladı. Gülen, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Trafik sigortasında maliyet unsurları çok net. Bir numaralı işimiz, özellikle bedeni hasarlarda, yani bir trafik kazası sonucunda oluşmuş maluliyet, yaralanma veya ölümlü kazalarda ödenecek tazminat tutarlarının baştan belirlenmiş esasa göre ödenmesi. Mahkeme yoluna gitmeden, yıllar süren davalar olmadan çok kısa bir şekilde vatandaşa, mağdura ödeyecek yöntemin üzerinde anlaştık aslında. Şimdi buna çalışıyoruz. İkincisi, değer kaybı diye bir teminat var; hasar ödüyoruz ama ne teminatı var ne primi var. Bunu zapturap altına alarak bir düzenleme haline getirmek istiyoruz. Tabi değer kaybolunca tahkim yolu açılıyor. Tahkim yolunda maliyet katlanarak artıyor, çok önemli maliyet kalemi haline geliyor. Üçüncüsü de orijinal parça veya eşdeğer parça kullanımının sağlanması. Bu üç unsur üzerinde oldukça ciddi adımlarımız var. Bunları sağladıktan sonra da bir sonraki hamlemiz artık trafik sigortasında serbest tarifeye geçerek, aslında gelirin de maliyetin de serbest belirlendiği bir ortam yaratmak. 2025’te bunların olmasını umuyoruz.”
ÖLKEN: MALİ GELİRİ YÖNETEMESEYDİK AYAKTA KALAMAZDIK
Yavuz Ölken, 2024’te, sektörün mali gelirleri ve fonları iyi yönetmemesi durumunda ayakta kalamayacağını söyledi. 2024’te, ortalama primlerin, kasko gibi branşta enflasyonun altında kaldığını, hasar maliyetlerinin ise düzenlemedeki yetersizlik nedeniyle çok arttığını belirten Ölken, “Kaskoda ortalama primler yüzde 39-40 artarken maliyetler yüzde 80 artı. Bir dengesizlik var. Maliyetin yanında bir de frekans var. Sigortacılıktaki risk primi bir de frekansla oluşuyor. Ne sağlık sigortalarında, ne otomobil sigortalarında, ne konutta frekansın düşmediği bir yerde hasar maliyetleri düşmeyen bir yılda ekonomik tarafta finansal gelirlerle hayat sağlanabildi” dedi.
Yavuz Ölken, 2025’de, sermaye yeterliliğinin, rezervlerin, finansal çevikliğin önemli hale geleceğine dikkat çekerek, “2025’in başında asgari ücret artacak sigortacının da hasar maliyeti artacak. Trafik sigortalarında sektörün rezerv yükü de artacak. 2025’te faizler düşeceği için mali gelirler de artmayacak. Buna göre, 2025, 2024’e göre daha çok teknik sigortacılık, doğru fiyatlama yapmamız gereken, aktüeryal teknikleri daha çok kullanmamız gereken ve önümüzde finansal gelirlerle kapatamayacağımız bir gedik olmaması için de bugünden çalışmamız gereken yıl olacak” şeklinde konuştu.
DÜZENLEME TARAFINDA GÜÇLÜ ADIMLAR ATMALIYIZ
2025’te, daha çok maliyet düşürücü önlemlere odaklanılacağını, bu aşamada da SEDDK’ya, Bakanlığa ve şirketlere önemli görev düştüğünü ifade eden Ölken, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bu süreçte hasar maliyeti, hasar bileşenleri gibi sektör olarak bizim yönetebildiklerimiz var ama bir de yönetemeyeceğimiz dış etkiler var. Enflasyon, asgari ücret artışı, kur gibi ama daha önemlisi düzenlemenin üzerimizde yarattığı yükler var. Trafik sigortalarındaki değer kaybı, bedeni hasarlar, tahkimdeki yaşanan davalık dosyalar, ekstra maliyetler, bunlara odaklanmadığımız zaman bizim yapabileceğimiz tasarruflar teknik prim ihtiyacını karşılamayacak. Bunun altını çizmek istiyorum. Çünkü özkaynaklarımız belli. Sermayedarlar özkaynak kadar güçlü bir getiri elde etmek isteyecek. Ama biz bunu sağlayamama ihtimaline karşı önlem almalıyız. Bana göre, sektörün ve sektör oyuncuların alacağı önlemlerin yetmeyeceği bir dönemdeyiz. Süratle düzenleme tarafından daha güçlü adımlar atmamız gerektiğini düşünüyorum.”