Koruyucu sağlık endüstrisinin güçlenmesi yoluyla amacına daha çok ulaşabilecek sağlık sigortacılığı, toplumun sağlık statüsünün yükselmesinin de belirleyicisi olacaktır.
Son iki haftadır Sağlık Sigortası Kapsamının Tedaviden Korumaya Yönelmesi başlığı altında, koruyucu sağlık hizmetleri ve sağlık sigortacılığı ilişkisini değerlendirmiştik. Yapılan iki ayrı toplantının ortak temasından yola çıkarak, 23 Mayıs 2025 Türkiye Sağlık Platformu TUSAP 42. Vizyon Toplantısı panelistleri SGK Başkan Yardımcısı Uğur Ecevit ile Bupa Acıbadem Sigorta Yönetim Kurulu Başkanı Gökhan Gürcan’ın vurguladığı başlıkları paylaşmıştım. Bu hafta da, 23 Mayıs 2025 tarihli vizyon toplantısının başlığı olan Koruyucu Sağlık Endüstrisinin Geliştirilmesinde Sağlık Sigortacılığının Rolü konusuna yönelik görüş ve yorumlar aktaracağım.
Moderatörlüğünü yaptığım bu paneldeki görüş ve notlarını, geçen hafta olduğu gibi paylaşmama izin veren saygıdeğer panelistler; SGK Başkan Yardımcısı Uğur Ecevit ile Bupa Acıbadem Sigorta Yönetim Kurulu Başkanı Gökhan Gürcan’a teşekkür etmek isterim. Ayrıca, tartışmalar sırasında gösterdikleri içtenlik ve çalışmalarını kapsamlı aktarmaları nedeniyle katılımcılardan aldıkları çok olumlu geri bildirimleri de paylaşmalıyım.
Sağlık Sigortacılığının Önemi
SGK Başkan Yardımcısı Uğur Ecevit, koruyucu sağlık endüstrisinin geliştirilmesinde sağlık sigortacılığının rolünü önemli bulduğunu belirterek başladı. Bunu da, gelişen teknoloji ve artan sağlık hizmet kullanımında zaman zaman yaşanan gereksizlik boyutunun önüne geçmek için koruyucu sağlık endüstrisinden yararlanmak olarak açıkladı. Örneklediğinde ise; erken tanıya yönelik riskli grupların taranması gibi bilinene ek olarak, tanıda geç kalınmış hastalar, en iyi tedavi ve rehabilitasyon olanakları kullanımı, aşırı tıbbi medikalizasyon riski altındaki kişilerin belirlenmesini sıraladı.
Bupa Acıbadem Sigorta Yönetim Kurulu Başkanı Gökhan Gürcan da, koruyucu sağlık endüstrisinin geliştirilmesinde sağlık sigortacılığının rolünü çok önemli olarak niteledi. Bunu, sigorta şirketlerinin gerçekleşmemiş riskleri teminat altına almaları ve doğru yapılar ile desteklenme gerekliliğiyle açıkladı. Bugünkü paradigmaların bazılarının yeniden tasarlanması ihtiyacından söz ederek; mevcut vergilerden tahsis edilerek devlet destekli bir fon ile uzun vadeli endüstri teşviklerinin çalışabileceğini belirtti. Böylelikle, temel sağlık, koruyucu sağlık gibi ayrıca verilen teminatlarla kapsamı genişleyen sigorta paketlerinin yapılandırılabileceğini aktardı.
SGK Başkan Yardımcısı, sağlık sigortacılığında öncelik verebileceği koruyucu sağlık endüstrisi alanları arasında; bulaşıcı hastalıklara karşı bağışıklama, kanser riski olan kişilerin tarama programları, kronik hastalıkların önlenmesi programları, yaşlıların rehabilitasyon programları, bağımlılıkla (sigara, alkol, madde) mücadele ve meslek hastalıklarının önlenmesi programları gibi başlıkları sıraladı.
Bupa Acıbadem Sigorta Yönetim Kurulu Başkanı; ruh sağlığı, kronik hastalıkların takibi, diyet ve beslenme gibi konuları en öncelikli olarak aktarırken, bunların koruyucu sağlık endüstrisi ile önlenebilir olabileceğini ifade etti.
Yöntem
Sayın Ecevit, koruyucu sağlık endüstrisini geliştirmede sağlık sigortacılığı için en etkili yöntem olarak finansmanın sağlanması ve desteklenmesi ile Ar-Ge çalışmalarının desteklenmesini sıraladı.
Sayın Gürcan, koruyucu sağlık endüstrisini geliştirmenin sağlık sigortacılığı açısından en etkili yöntemlerini; zihniyet dönüşümü ile sağlık ekosistemi yapılandırması başlığı altında topladı. Tüm paydaşların “taşın altına elini koyması” gerektiğinde hareketle, sağlık sigortacılığının koruyucu sağlıkla birlikte teknik karı destekleyebilir bir iş modeline sahip olabileceğine dikkat çekti. Tazminat tutarlarını düşürücü etki yaratan modellere gelinmediği sürece, bir dönüşümü mümkün görmediğini aktardı.
Özel sağlık sigortacılığı açısından, koruyucu sağlık endüstrisinin geleceğinde sağlık sigortacılığı yoluyla teşvik sağlanabilmesi için;
- veri yetkinlik ve zenginliğinin yeterli seviyeye gelmesi,
- risk değerlendirmesinin ile prim hesaplamasının yaşam tarzına bağlanması,
- beyan usülü yerine veri temelli otomatik kurallarla yönetilmesi
yoluyla
- daha uygun fiyatlama,
- daha kapsamlı sigortalara,
- daha büyük bir kitlenin erişiminin sağlanabileceği gündeme getirildi.
Görüldüğü gibi, “Koruyucu Sağlık Endüstrisinin Geliştirilmesinde Sigortanın Rolü” başlığında, kamu ve özel sağlık sigortacılığı yaklaşımları, çok benzer. Ülkemizdeki sağlık endüstrisinin koruyucu sağlık hizmetlerine yönelmesi konusunda görüş birliği oluşmuş gözüküyor.
Panelistlerin kendi açılarından bakış açıları ve yaptıkları yorumlar, konunun önemini ve yapılacakları vurgulamada çok değerliydi. Çünkü, bugünden yapmayı planladıkları çalışmaları da şekillendirecek boyuta ulaştıklarını gösteriyordu. Hatta, model önerileri bile hazırlanmıştı.
Bu bakışı, son derece sağlıklı buluyorum. Kamunun rehberliğiyle, sigortacılığın da, hastalık sigortası yerine sağlık sigortasına dönüşmesi, sadece mevzuatta sözcük değiştirme ile değil zihniyet değiştirme ile mümkün olacaktır.
Aynı Anda Rekabet ve İşbirliği
Bu konuyu, son dönemde çok sık kullanılmaya başlanan bir kavramla birlikte düşünmeyi öneriyorum. Orjinali “co-opetition” olan kavramın adı “rekaberlik”. Sanki paradoksal gibi gelen rekabet ve işbirliği işlevlerinin aynı anda kullanımından oluşuyor.
Diğer bir deyişle, değer oluşturmak amacıyla, kuruluşların hem rekabet etmeleri hem de işbirliği yapmalarını ifade eder. Sonuçta, birbirleriyle rekabet içinde olan ve rakip olarak yarışan kuruluşların gerekli alanlarda iş birliği içinde olmaları gerçekleşir.
Kamu ve özel sağlık sigortacılığının, rekabet etme gibi bir yaklaşımı, tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de düşünülemez. Doğrusu, birbirini tamamlayan ve/veya destekleyen iki sigortacılık modeli olarak düşünülmesidir.
Dolayısıyla sektörün büyümesi, daha iyi ürünler sunulabilmesi amacıyla “rekaberlik” anlayışını benimseyen kamu ve özel sağlık sigortacılığı; sağlık hizmetlerinde erişimi, hakkaniyeti, kaliteyi artıracaktır.
Ana ilke, aynı işi yapanların, bir arada düşünerek “kazan kazan” stratejisi ile yol almalarıdır. Böylece, asıl kazanan ister kamu ister özel olsun, sağlık sigortalısı olacaktır. Koruyucu sağlık endüstrisinin güçlenmesi yoluyla amacına daha çok ulaşabilecek sağlık sigortacılığı, toplumun sağlık statüsünün yükselmesinin de belirleyicisi olacaktır.