Yurtiçi, yurtdışı bazı çalışmaları, tatil döneminde paylaşmayı sürdürüyorum. Bu hafta da, Imperial College Healthcare NHS Trust ve Imperial College London çalışmasına devam edeceğim. İngiltere’nin 10 yıl sonrası sağlık vizyonunu ortaya koyan bu çalışmanın “Yarının Sağlık Hizmetleri Altyapısını İnşa Etmek” başlıklı önemli bulduğum bölümünü paylaşacağım.
Yurtiçi, yurtdışı bazı çalışmaları, tatil döneminde paylaşmayı sürdürüyorum. Bu hafta da, Imperial College Healthcare NHS Trust ve Imperial College London çalışmasına devam edeceğim. İngiltere’nin 10 yıl sonrası sağlık vizyonunu ortaya koyan bu çalışmanın “Yarının Sağlık Hizmetleri Altyapısını İnşa Etmek” başlıklı önemli bulduğum bölümünü paylaşacağım. (https://www.imperial.ac.uk/media/imperial-college/institute-of-global-health-innovation/centre-for-health-policy/public/The-Future-State-of-Health-and-Healthcare-in-2035—A-vision-for-seven-technologies-reshaping-the-NHS.pdf). Çalışma, kusursuz entegrasyon, güvenli veri paylaşımı ve koordineli hizmet sunumunu gerektiren kapsamlı bir altyapı gerektiğini anlatıyor. İngiltere’de Ulusal Sağlık Hizmeti olarak bilinen NHS (National Health Services) adlı kurumun, 2035 yılına kadar sağlık hizmetlerinin talep ettiği güvenliği, güvenilirliği ve erişilebilirliği korurken en ileri teknoloji şirketleriyle rekabet eden dijital altyapıyı kullanacağını aktarıyor.
Verilerin, hekim muayenehaneleri (GP) ve hastanelerden giyilebilir cihazlara ve ev izleme sistemlerine kadar farklı sistemler arasında sorunsuz bir şekilde akmasını sağlayacağından söz ediyor. Uzaktan cerrahi, tele-konsültasyonlar ve sürekli izleme gibi gerçek zamanlı uygulamaları mümkün kılan yüksek hızlı, düşük gecikmeli bağlantı sağlama öngörüsünü paylaşıyor.
2035’te Neler Olması Gerektiği
2035’te sağlık ve sağlık hizmetlerinin gelecekteki durumunda neler olması gerektiğini de aşağıdaki bazı alt başlıklarla özetliyor;
- klinisyenlerin yerini almak yerine, teknolojinin klinisyenlerin daha fazlasını başarmalarını nasıl sağladığı ve güçlendirdiği üzerinde olmasını,
- yeni sistemler ve süreçler konusunda eğitime ihtiyaç duyacakken, teknoloji ve hasta bakımı arasındaki boşluğu kapatacak yeni rollerin ortaya çıkabileceği, bunlar arasında, teknolojinin hizmet sunumunu karmaşıklaştırmak yerine geliştirmesini sağlayan yapay zeka uzmanları, robotik teknisyenleri ve dijital sağlık koordinatörleriyle çalışılabileceğini,
- düzenleyici kurumların, riskleri göz önünde bulunduran yapay zeka sistemlerini, robotik cihazları ve dijital sağlık araçlarını değerlendirmek için yeni yaklaşımlar geliştirmesi gerektiğini,
- etik çerçeveler, veri kullanımına onay ve otomasyon ile insan denetimi arasında uygun denge gibi sorunları ele alarak sağlık teknolojilerinin geliştirilmesine ve dağıtımına rehberlik etmesinin zorunlu olduğunu,
- kamu-özel sektör ortaklıkları, kamu çıkarlarının korunmasını sağlarken özel sektör uzmanlığından ve yatırımından yararlanabileceğini,
- bu ortaklıkların, NHS kritik sistemleri ile veriler üzerinde kontrolü elinde tutarken özel sektör inovasyonundan ve verimliliğinden yararlanmasını sağlayacak şekilde yapılandırılma gerekliliğini,
- yatırım getirisi hesaplamalarında, hem doğrudan maliyet tasarruflarını hem de iyileştirilmiş sağlık sonuçları, azaltılmış sakatlık ve artan üretkenlik gibi daha geniş faydaları dikkate almayı,
- erken müdahale yoluyla hastalığı önlemenin ekonomik faydalarının genellikle tedavi maliyetlerini aşarak önleme odaklı teknolojileri çekici yatırımlar haline getireceğini,
- uluslararası iş birliğinin, birden fazla sağlık sisteminde maliyetleri ve riskleri paylaşarak inovasyonu hızlandıracağını,
- teknolojinin sağlık hizmetlerini daha insani hale getireceğini,
- yeniliklerin uygulanmasının, hasta temsilcileri ve kuruluşlarla ortaklık içinde yapılma ihtiyacını örnekleriyle açıklıyor.
Günümüzün parçalanmış, reaktif sağlık sisteminden geleceğin entegre, proaktif sistemine dönüşümün, sağlık hizmet sunumunun her yönünü etkileyeceği anlatılarak; hastalar ve ihtiyaçlarını öngören, sorunlar ortaya çıkmadan önce onları önleyen hassas şekilde uyarlanmış tedaviler sunan bir bakımın deneyimleneceğinden söz edilmektedir. Sağlık profesyonellerinin, yeteneklerini geliştiren yapay zeka asistanları ve robotik sistemler tarafından desteklenerek iyileşme ve bakımda kişiye odaklanıp idari yüklerden kurtulacakları anlatılmaktadır.
Dönüşümle Sağlanacak Tasarruf
Bu dönüşümün ekonomik faydalarının önemli olacağı, üretkenlik iyileştirmeleri, azaltılmış hatalar ve daha etkili önleme stratejileriyle yıllık olarak milyarlarca pound tasarruf sağlanacağı belirtilmektedir. Hatta, daha da önemlisinin; kurtarılan yaşamlar, önlenen acılar, iyileştirilmiş yaşam kalitesiyle, bu vizyonu gerçekleştirmek için gereken yatırım ve çabayı haklı çıkaracağı vurgulanmaktadır.
Amacın, makinelerin egemen olduğu bir sistem değil, teknolojinin insan yeteneklerini güçlendirdiği ve her zamankinden daha kişisel, daha etkili ve daha erişilebilir bir bakıma olanak tanıdığı bir sistem olduğuna dikkat çekilmektedir. Bu vizyonun sadece mümkün değil, kaçınılmaz olduğu da belirtilmektedir.Tam bu noktada, sağlık hizmetlerinde teknoloji, dijitalizasyon ve yapay zekanın, benzersiz hasta güvenliği riskleri oluşturduğuna da değinmek gerekmektedir. Bu konuda yayınlanmış bir çalışmada, ayrı ayrı ihtiyaçlar önerilmektedir. Juan M Garcia-Gomez ve arkadaşlarının “Hasta Zarar Risklerinin Azaltılması: Sağlık Hizmetlerinde Yapay Zeka İçin Bir Gereksinim Önerisi. Tıpta Yapay Zeka. 2025 (Mitigating Patient Harm Risks: A Proposal Of Requirements For AI In Healthcare)” başlıklı çalışmalarında her biri başlı başına ayrı birer eylemden oluşan bu ihtiyaçlar kısaca şu cümlelerle özetlenebilir (https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/40446590/).
- Yapay zeka sistemleri, yalnızca geliştirme sırasında değil, dağıtım sonrasında da sürekli performans değerlendirmesinden geçmelidir.
- Kullanılabilirlik testi ve güçlü siber güvenlik önlemleri tıpkı şifreleme, sahada test edilmiş kitaplıklar gibi gerçek dünya güvenliği için çok önemlidir.
- Amaç, bağlam, eğitim ve bilinen önyargıları açıklayan bir tür veri sayfası olan yapay zeka pasaportu kavramında olduğu gibi şeffaflığı artırır.
- Veri kalitesini birden çok boyutta değerlendirmek, güvenli yapay zeka tahminleri için çok önemlidir.
- İzlenebilirlik, sorunları erkenden yakalamak için kullanıcı erişim günlükleri, denetim izleri ve düzenli vaka incelemeleri gerektirir.
- Mevzuata uygunluk kontrolleri, akademik kullanım feragatnameleri ve klinisyen imzaları, sorumluluğu ve yasal durumu netleştirir.
- İçinde klinisyenler, teknisyenler, kullanıcılar ve karar vericilerin olduğu 216 profesyonelden oluşan bir sektör anketi, bu gereksinimleri, özellikle yapay zeka açıklanabilirliği, veri kalitesi, denetim izleri ve düzenleyici güvenceler olmak üzere temel olarak değerlendirdiğinde; klinisyenler performans izleme, şifreleme gibi pratik korumalara teknisyenlerden daha fazla değer verirken, kullanıcılar şeffaflık araçlarını karar vericilerden daha yüksek önemde görmüştür.
Geçen hafta olduğu gibi bu hafta da bitirirken tekrar vurgulamak isterim; Imperial College Healthcare NHS Trust ve Imperial College London tarafından hazırlanan bu çalışma, hazırlandığı ülkeden bağımsız olarak, gerek verileri, gerek öngörüleri ve gerekse fırsatlarıyla, her ülkede ve her dönemde geleceğin sağlık hizmetlerini güçlendirebilecek altyapısını inşa eden kritik önemdeki bileşenlerdir. Çünkü, veriyle desteklenerek; sağlık hizmetlerini tüm yönleriyle yarınlara hazırlayacak parçalar, bu yenilikçi parçalardır. Çalışmada da sözü edildiği gibi, sağlanacak tasarrufla yaşamlar kurtarılacak, yaşam kalitesi iyileştirilecek, böylelikle sadece para değil ihtiyaç duyulan tüm kaynak ve gayretlerin karşılığı fazlasıyla alınabilecektir.
halukozsari@gmail.com / www.halukozsari.com