Tarım ve Orman Bakanlığı eski Bakan Yardımcısı Ayşe Ayşin Işıkgece ve AXA Sigorta İcra Kurulu Onur Koçkar iklim krizinin yarattığı riskleri ve alınacak önlemleri değerlendirdi.
Editör: AYTAÇ NALLAR
İklim krizinin yarattığı riskler artık birbirini tekiler hale geldi. İklim değişikliği tarımı etkiliyor, tarım sağlığı etkiliyor, sağlık ekonomi ve siyasi istikrarsızlığı tetikliyor. Çoklu risklerle karşı karşıya kalınan bir dönem içindeyiz. Tarım ve Orman Bakanlığı eski Bakan Yardımcısı Ayşe Ayşin Işıkgece ve AXA Sigorta İcra Kurulu Onur Koçkar iklim krizinin yarattığı riskleri ve alınacak önlemleri değerlendirdi.
Tarım ve Orman Bakanlığı eski Bakan Yardımcısı Ayşe Ayşin Işıkgece, iklim krizi ile global iklim ısınmasının gündemde olduğunu, Paris İklim Anlaşması ile ısınmanın 1,5 derecede tutulmaya çalıştığını söyledi. Işıkgece, ısınma konusunu toplumun bazı kesimlerinin hafife aldığını, ‘1,5 derece ne olacak ki’ şeklinde yaklaşıldığını belirterek, “Bunu vücut ısımızdaki artışa benzetmemiz gerekiyor. Bir buçuk derece bizim ateşimiz çıksa hastanelik oluruz. Şu anda dünyanın başına gelen de işte bu” dedi.
Ayşe Ayşin Işıkgece, bir buçuk derecelik artışın, birçok canlının soyunun tükenmesi, doğal afetlerin artması, susuzluk riskinin daha fazla olması anlamına geldiğini ifade ederek, “Mesela, iki derecelik artışta tarım yüzde 11 azalıyor. 0,5 derecelik bir artışta 1 milyon tür yok oluyor. Bunların hepsinin dünyanın işleyişinde bir görevi var. Bunların görevden kopuyor olması, yıkımı hızlandırıyor” şeklinde konuştu.
DÜNYADA TREND REJENERATİF TARIM
Bu konuda toplum bilincinin artırılması gerektiğine dikkat çeken Işıkgece, alınan önlemlere de değindi. Işıkgece, bu konuda şunları söyledi:
“Gıda ürünlerini atıyoruz. Mesela her bir kilo et attığımızda 15,5 ton su atmış oluyoruz. Bu kaynakların hepsi limitli. Planlı üretimle ilgili yapılan çalışmalar var. Dünyada son zamanlarda trend olan ve tek yol gibi görünen; kirlettiğimiz havayı, suyu, toprağı temizlemeye yönelik onarıcı tarım, rejeneratif tarım diye bir başlık açıldı. Bu çok önemli beş parametreden oluşuyor. Toprağı çok haşin bir şekilde işlemeden ekimin yapıldığı, hayvancılığın da yine tarımsal üretime entegre edildiği, tohum çeşitliliğinin de çok yüksek miktarda kullanıldığı, su dengesini de biyoçeşitliliği de dikkate alan bir sistem. Şu anda bunu yapan çiftlikler var. Ama bunu daha da genişletmeye yönelik çalışmaların da yapılıyor olması gerekiyor.”
RİSKLER ARTIK BİRBİRİNİ TETİKLİYOR
AXA Sigorta İcra Kurulu Onur Koçkar, AXA Grubunun on yıldır her sene yayınladığı gelecek riskleri raporunda 2015’ten bu yana birinci sırada iklim değişikliği ve bunun yarattığı risklerin yer aldığını belirterek, şunları söyledi:
“İklim değişikliği bizim karşı karşıya kaldığımız risklerin çatısını oluşturuyor diyebiliriz. Dolayısıyla biz şöyle yaklaşıyoruz; öncelikle riskleri doğru tespit etmek ve tanımlamak, ondan sonra bunları azaltmak için nasıl tedbirler alınabileceğini ortaya koymak, harekete geçmek, sonrasında da bunlara karşı nasıl bir koruma ve sigorta teminatı sağlayacağımız geliyor. İklim değişikliği kaynaklı riskler o kadar büyük riskler ki, bunların bir sigorta şirketinin ya da sigorta şirketleri grubunun tek başına üstlenmesi, karşılaması mümkün değil. Bu riskler dünya çapında havuz yöntemleriyle, büyük grupların bir araya gelmesiyle, devlet desteğiyle; dolayısıyla bütünsel bir yaklaşımla ele alınıyor. Risklere bakarsak riskler artık hayatımızda tek bir risk yok; çoklu riskler dediğimiz, birbirini tetikleyen risklerle karşı karşıyayız. İklim değişikliği tarımı etkiliyor, tarım sağlığı etkiliyor, sağlık ekonomi ve siyasi istikrarsızlığı tetikliyor. Dolayısıyla çoklu risklerle karşı sadece sigortanın değil, bütünsel olarak tüm ilgili kurumların, paydaşların bir arada çalışması, işbirliği yapması gerekiyor.”