Maher Holding, melek yatırımcı sıfatıyla, Türkiye’de geliştirilen aşı çalışmalarına destek oldu. Bu alanda da Boğaziçi Üniversitesi Moleküler Biyoloji ve Genetik Bölümü Başkanı Prof. Dr. Nesrin Özören ile işbirliği gerçekleştirildi. Türkiye’nin ilk ve tek dört dünya bölgesinde patentli biyoteknoloji buluşu olarak da adlandırılan çalışma insanlığı kurtaracak teknoloji olarak nitelendiriliyor. Maher Holding Sigorta Grubu Başkanı Ahmet Yaşar ile Nesrin Özören, hem aşı çalışmalarını hem de yatırım sürecini anlattı.
Editör: Aytaç NALLAR
Maher Holding, melek yatırımcı sıfatıyla, Türkiye’de geliştirilen aşı çalışmalarına destek oldu. Bu alanda da Boğaziçi Üniversitesi Moleküler Biyoloji ve Genetik Bölümü Başkanı Prof. Dr. Nesrin Özören ile işbirliği gerçekleştirildi.
Boğaziçi Üniversitesi, Prof. Dr. Nesrin Özören tarafından sürdürülen ve halihazırda koronavirüs aşısı için yürütülmekte olan ‘mikro-kürecik’ teknolojisiyle ilgili patentlerini Vaccizone firmasına lisansladı. Vaccizone, Nesrin Özören tarafından 2020’de kurulan start-up firması ve biyoteknoloji geliştirerek, ürünleştirme süreçlerini yürütüyor. Maher Holding Sigorta Grubu Başkanı Ahmet Yaşar ile Nesrin Özören, süreci birlikte anlattı.
İLK VE TEK BİYOTEKNOLOJİ BULUŞU
Nesrin Özören, var olan teknolojilerin ötesinde yeni teknoloji kurmayı başardıklarını belirterek, “Geliştirdiğimiz teknolojinin adı ASC proteinine bağlı ‘mikrokürecik’ teknolojisi. Bu bir protein yapı. Yumurta akı gibi düşünün. Kendi vücudumuzda bulunan bir öğeyi biz teknolojiye dönüştürdük. Bu Türkiye’nin ilk ve tek dört dünya bölgesinde patentli biyoteknoloji buluşu. Aşı teknolojilerini bilgisayar işletim sistemlerindeki PC, Machintosh gibi düşünürsek biz şimdi ASC teknolojisini ortaya koyuyoruz. Dünya’daki rakipleriyle birebir kıyaslanamayacak yeni bir teknoloji. Hayvan deneylerine kadar projemizi getirebildik ve şu anda farede uyguluyoruz” dedi.
10 MELEK YATIRIMCIDAN BİRİ
Özören, Türkiye’de, bir devlet üniversitesi laboratuvarındaki buluştan uygulamaya insanlığı kurtaracak bir teknolojiyi geliştirmeye çalıştıklarını da vurgulayarak, Boğaziçi Üniversitesi Moleküler Biyoloji Genetik bölümünde laboratuvarda yüksek lisans doktora öğrencileriyle birlikte patentin sürecine ve uygulamalarını geliştirdiklerini kaydetti. Özören, “Vaccizone şirketi Boğaziçi teknoparkta adresi var ama Boğaziçi Üniversitesi’nin laboratuvarlarını kullanıyoruz ve bunun üzerine yol alıyoruz” dedi.
TÜBİTAK fonları ve hibeleri ile belirli bir noktaya kadar gelindiğini ifade eden Özeren, uygulama aşamasında melek yatırımcı arayışına girdiklerini ve ilk aşamada da 10 melek yatırımcıya ulaştıklarını, bunlardan birinin de Maher Holding olduğunu söyledi.
MAHER GRUBU YATIRIM KARARINI NASIL ALDI?
Maher Holding Sigorta Grubu Başkanı Ahmet Yaşar, ise Nesrin Özören’e ile yollarının nasıl kesiştiğini anlattı. Yaşar, şu açıklamaları yaptı:
“Holding CEO’muz Levent Uluçeçen, Nesrin Hocamın yatırımcı aradığına yönelik açıklamalarını okumuş. Holding olarak biz de dijital teknolojilere yatırım yaparken sosyal teknolojilere de yatırım yapıyoruz. Bu alana da yatırım yapmak istedik. Yani, ticari bir işin dışında, sosyal teknoloji yatırımı olarak görüyoruz. Sigorta şirketlerinin, bankaların, holdinglerin bu tür büyük yapıların ancak finanse edebileceğini düşünüyoruz. Bu çalışmayı da çok değerli görüyoruz. Türkiye’nin dünyadaki ilk dört kıtada teknolojik olarak tescil edilmiş bir yatırımı olması da bizi gururlandırıyor. Biz bu açıdan bu projenin içerisinde olmayı çok önemsiyoruz.”
Ahmet Yaşar, bu alanlarda devletin yol açıcı ve kural koyucu konumunda olduğunu vurgulayarak, “Sonuçta devletin kaynakları da sınırlı. Dolayısıyla belli noktalarda özel sektörün taşın altına elini koyması gerekiyor. Biz bu noktada üzerimize düşeni yapıyoruz. Bu yatırımları da ticari açıdan değerlendirmiyoruz. Biz burada sadece bir aşıyı konuşmuyoruz, mevcut aşıların teknolojisini iyileştirecek bir buluştan da bahsediyoruz” dedi.