Uluslararası Sigorta Zirvesi’nde yaptığı konuşmada sigorta sektörünün gelişimine değinen Türkiye Sigorta Birliği (TSB) Başkan Yardımcısı ve Maher Holding Sigorta Grubu Başkanı Ahmet Yaşar, Türkiye’nin, genç nüfusu, büyüyen ekonomisi ve stratejik coğrafyasıyla yatırımcılar ve reasürörler için büyük fırsatlar sunduğuna da dikkat çekerek, “İstanbul’u birlikte bölgesel bir sigorta ve reasürans merkezi yapabiliriz” dedi.
Türkiye Sigorta Birliği (TSB) Başkan Yardımcısı ve Maher Holding Sigorta Grubu Başkanı Ahmet Yaşar, sigorta sektörünün 2025 sonu itibariyle 1.2 trilyon TL prim üretimine ulaşacağını söyledi. Uluslararası Sigorta Zirvesi’nde yaptığı konuşmada sigorta sektörünün gelişimine değinen Yaşar, “Türk sigorta sektörü 2025 sonu itibarıyla 1,2 trilyon TL prim üretimine ulaşacak güçlü bir büyüme trendi yakaladı. Kara araçları sorumluluk, sağlık, yangın ve kasko branşları sektörün lokomotifi oldu” dedi.
Büyümenin sadece rakamlardan ibaret olmadığını, sektörün aynı zamanda ekonomiye 2,4 trilyon TL fon sağladığını, sigortalılara 339 milyar TL tazminat ödediğini belirten Yaşar, “Yani sigortacılık, hem bireylerin hem de işletmelerin yanında olduğunu kanıtladı” dedi.
HEDEF 2030’DA 44.3 MİLYAR DOLAR ÜRETİM
Küresel ölçekte, dünya prim üretiminin 7,2 trilyon dolar seviyesinde olduğunu, Türkiye’nin payının ise yalnızca yüzde 0,45 olduğunu ifade eden Yaşar, penetrasyon oranının yüzde 2,5 ile son 10 yılın en yüksek seviyesinde olduğunu kaydetti. Yaşar, sözlerini şöyle sürdürdü: “Ama hedefimiz çok daha büyük; 2030’da yüzde 4,7 penetrasyon ve 44,3 milyar dolar prim üretimi. Bu tablo bize şunu gösteriyor; Türkiye’nin önünde çok büyük bir potansiyel var.”
Ahmet Yaşar, sigortacılığın yalnızca poliçeden ibaret olmadığını, sigortacılığın toplumun görünmez güvenlik ağı olduğunu vurgulayarak, “6 Şubat 2023 depremleri hepimize bu gerçeği bir kez daha hatırlattı. Bina Tamamlama Sigortası ile kentsel dönüşüm sürecinde vatandaşlarımızı koruyoruz. Yeni Zorunlu Afet Sigortası modeliyle ise yalnızca depreme değil, sele, yangına, fırtınaya karşı da güvence sağlayacak yeni bir döneme giriyoruz” şeklinde konuştu.
DÜNYANIN 10 BÜYÜK PAZARINDAN BİRİ OLACAĞIZ
“Bizim vizyonumuz çok açık; Türkiye sigorta sektörünü dünyanın en büyük 10 pazarından biri yapmak” diyen Yaşar, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Misyonumuz ise; hasar ödeyen sigortacılıktan, risk önleyen sigortacılığa geçiş. 2030 hedeflerimiz; penetrasyonu yüzde 5 seviyesine çıkarmak, 44,3 milyar dolarlık prim üretmek, İstanbul’u bölgesel bir sigorta ve reasürans merkezi haline getirmek. Bu vizyon; dijitalleşmeyle güçlendirilmiş, afetlere dayanıklı ve küresel iş birliklerine açık bir sektör demektir.”
DAHA DİJİTAL, DAHA SÜRDÜRÜLEBİLİR SEKTÖR
Sigortada dijitalleşmenin tercih değil, zorunluluk olduğuna da değinen Yaşar, bu konuda şunları söyledi: “Yapay zekâ, dinamik fiyatlama ve hasar süreçlerini dönüştürüyor. Büyük veri, önleyici sigortacılık anlayışını güçlendiriyor. Blockchain, poliçelerin ve reasürans zincirinin şeffaflığını artırıyor. Dijital ödeme sistemleri, sigortayı günlük hayatın bir parçası haline getiriyor.”
Yaşar, parametrik sigortalar, mikro sigorta, gömülü sigortacılık, siber sigorta çözümleri gibi yeni ürünlerle farklı kesimlere ulaşıldığını da belirterek, tüm bunların sigortanın kapsayıcılığını artıran ve müşteri deneyimini dönüştüren araçlar olduğunu söyledi.
Türkiye’nin, genç nüfusu, büyüyen ekonomisi ve stratejik coğrafyasıyla yatırımcılar ve reasürörler için büyük fırsatlar sunduğuna da dikkat çeken Yaşar, “İstanbul’u birlikte bölgesel bir sigorta ve reasürans merkezi yapabiliriz. Sigorta sektörü yalnızca risk transferi değil, aynı zamanda toplumların direnç kapasitesini artıran bir güven mekanizmasıdır. Ortak vizyonumuz; daha dijital, daha sürdürülebilir, daha dayanıklı bir sigorta sektörü” dedi.