Son dönemdeki İzmir, Çanakkale, Aydın, Manisa, Bolu, Muğla’daki orman yangınlarında, tarım arazilerinin dışında 142’den fazla yapı da zarar gördü. Peki, bu yangınlarda zarar gören yapıların hasarını kim, nasıl karşılayacak? Keşke orman yangınları sezonu açılmadan zorunlu afet sigortası kanununu çıkarıp, uygulamaya geçebilseydik.
Önce bir durum tespiti yapalım. Son dönemdeki İzmir, Çanakkale, Aydın, Manisa, Bolu, Muğla’daki orman yangınlarında, tarım arazilerinin dışında 142’den fazla yapı da zarar gördü. Orman yangınları sonucu hasar tespit çalışmaları halen devam ediyor. Zarar gören tarım arazileri için devlet destekli tarım sigortaları varsa, sorun yok; TARSİM oluşan tüm hasarı öder. Peki, bu yangınlarda zarar gören yapıların hasarını kim, nasıl karşılayacak? Son tespitlere göre bu binaların 11’i yıkık, 92’si ağır hasarlı, 32’si ise az hasarlı.
Keşke, Meclis tatile girmeden, şu zorunlu afet sigortasını (ZAS) çıkartsaydık. Nitekim Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, haziran ayının başında, “Zorunlu afet sigortasını haziran sonu itibariyle devreye alıyoruz. Depremin yanı sıra diğer doğa kaynaklı afetler de sigorta teminatına dahil ediliyor. Deprem için binalar, diğer afetler için binalar ve taşınır mallar teminat altına alınırken, köy alanları da kapsama alınıyor” açıklamasını yapmıştı.
YANGINLAR DASK KAPSAMINDA OLACAKTI
Bu açıklamanın ardından Meclis tatile girmeden, vergi kanunları ile bazı kanunlarda değişiklik içeren kanun teklifinin içine zorunlu afet sigortası da girecekti. Ne olduysa, kanun teklifine alınmadı. Öğrendiğime göre de ekim ayında Meclis açılınca, gündeme gelecekmiş.
Keşke orman yangınları sezonu açılmadan zorunlu afet sigortası kanununu çıkarıp, uygulamaya geçebilseydik. Eminim birileri diyecek ki, ‘afet sigortası ile orman yangının ne alakası var?’. Çok alakası var. Anlatayım. 24 yıldır, DASK kapsamında uygulanan zorunlu deprem sigortası kalkacak, yerini zorunlu afet sigortasına bırakacak. Afet sigortası da başta deprem ve sel olmak üzere; heyelan, yer kayması, dolu, hortum, fırtına, yanardağ patlaması gibi tüm afetleri kapsayacak. Bir şeyi de kapsayacak; o da, orman yangınları sonucu konutlarda oluşan hasarı. Bu durum da dünyada tek olacak. Yani, zorunlu afet sigortası dünyada, orman yangınları sonucu binalarda oluşan hasarı kapsam altına alan tek afet sigortası olacak.
ZORUNLU AFET SİGORTASI EKİME KALDI
Daha bitmedi. Malum, zorunlu deprem sigortası, köy alanlarını ve köy evlerini kapsamıyor. Zorunlu afet sigortası ise köy alanlarını ve köylerdeki konutları da kapsam altına alacak. Daha açık şöyle anlatayım. Orman yangını nedeniyle köydeki evler zarar görürse DASK, bu konutların hasarlarını da ödeyecek.
Eğer biz, Meclis tatile girmeden, orman yangınları da başlamadan zorunlu afet sigortasını devreye alabilseydik; son yangınlarda hem köy alanlarında hem de İzmir gibi şehirlerde zarar gören 142’den fazla konutun hasarını DASK ödeyecekti. Konutları zarar görenler de şimdi olduğu gibi, ‘yıkılan binamın yerine yenisini kim koyacak, benim zararımı kim karşılayacak?’ diye kara kara düşünmeyecekti.
Maalesef geç kaldık. Umarım, ekim ayında daha da zaman kaybetmeden, zorunlu afet sigortası kanununu çıkartır, biran önce uygulamaya alırız.
Noyan Doğan/Hürriyet Gazetesi