Taşıt kredilerindeki daralma, kredi kartı harcamaları ile telafi ediliyor. Bu durum taşıt alımlarında sistem dışı yöntem ve yapıların ortaya çıkışına zemin hazırlamakta, otomotiv sektörü başta olmak üzere “senetli satış finansmanı” yapan firmalar yaygınlaşmaktadır. Sistem dışı yürütülen bu faaliyetler, aynı zamanda ticaretin kayıt dışında yürütülmesi riskini de içermektedir. Belirtilen finansman faaliyetlerinin, yine banka dışı finansal kuruluşlardan, regülasyon ve denetime tabi olan sigorta sektörünün ürünü olan “Fatura Koruma Sigortası” kullanılarak oluşturulacak yöntemler içerisinde yürütülmesi mümkündür.
Hazine ve Maliye Bakanımız Mehmet Şimşek’in söylemiyle; Türkiye’de en önemli makro dengesizlik, yüksek enflasyondur.
Ekonomi yönetimi enflasyonla mücadeleyi 2 temel eksende yürütüyor.
- İç Talepte Dengelenmenin Sağlanması:
- Burada, etkin Politika Faizleri ile Finansal piyasalar arasında dengelenmenin sağlanması,
- Kredi Büyümesinin kısıtlanması suretiyle talebin kısılması,
Hedefleniyor.
- Enflasyonun Baskılanması:
Burada ise Türk Lirasında reel değerlenmesi, büyümede dengelenme ve yine Sn. Mehmet Şimşek’in ifadesiyle yönetilen ve yönlendirilen fiyatların, enflasyon hedefi ile uyumlu belirlenmesi politikaları uygulanıyor.
Bu politikalar, 21.11.2024 tarihinde gerçekleştirilen ve politika faiz oranının yüzde 50’de sabit tutulması kararının verildiği TCMB Para Politikası Kurulu karar metninde de teyit edilmiştir.
Yukarıda belirtilen iç talebin düşürülmesine yönelik olarak uygulanan Finansal Sıkılaştırma politikaları ise, etkin politika faizleri yanında;
- Makro ihtiyati tedbirlerle kredi büyümesinin sıkılaştırılması,
yöntemleri uygulanarak sağlanmaktadır.
Kredi hacminin yıllık büyümesi %29 iken, faizle düzeltilmiş büyüme % -29 olarak hesaplanıyor.
Yani buradan, uygulanan finansal sıkılaştırmanın etkin bir şekilde işlediği anlaşılıyor. Ancak, bu yorum ne kadar doğru ve gerçeği yansıtıyor?
Konuyu irdelediğimizde, belirtilen finansal sıkılaştırma politikalarının etkinliğini zayıflatan, makro ihtiyati tedbir uygulamalarının farklı yöntemlerle aşıldığını da gözlemliyoruz.
Çünkü piyasalar her zaman konulan kuralları aşmaya yönelik arayışlarda bulunur, etrafından dolanacak yöntemler geliştirir. Mevcut kredi kısıtlamalarına baktığımızda;
- Bankaların kredilerdeki azami aylık büyüme oranı %2 olarak belirlenmiştir.
- Taşıt kredileri için BDDK tarafından yaklaşık 3 yıla yakın bir süre önce uygulamaya konulan kurallar gereği olarak, halen ortalama araç fiyatlarına göre bireylerin kullanabileceği kredi tutarı 300-400 bin TL civarında olmakta, 2 milyon TL’nin üzerindeki araçlarda ise kredi kullanma imkanı bulunmamaktadır.
Belirtilen kısıtlamaları aşarak politikaların etkinliğinde zafiyet yaratan uygulamaları şöyle özetleyebiliriz:
- KREDİ KARTLARI HACMİNDE ÖNEMLİ ARTIŞ
Toplam kredi hacmindeki 17 aylık reel daralmanın – %29, Son 1 yıldaki büyümesinin ise %48 olmasına karşın,
- Kredi kartları hacmi geçen yıla göre %61 büyümüştür. 2023 yılında ise geçen yıla göre %143 büyüme gerçekleşmiştir.
Diğer Taraftan, TCMB internet sitesinde yayınlanan “Bireysel Kredi Kartları Analizinde” şu tespitler yapılmıştır:
- Bireysel kredi bakiyesini kredilendirme davranışı, yüksek bakiye gruplarında daha yaygın.
- Kredi kartlarının azami akdi faizi, diğer kredi türlerinin altında.
- Bu durum, bireysel kredi kartları kanalından borçlanmayı ve tüketimi teşvik ediyor.
Bunun somut örneği olarak, Bankalararası Kart Merkezi’nin yayınladığı verilere göre;
- Eylül 2024 itibarıyla araç satış, servis ve yedek parça kalemlerindeki kredi kartı işlem tutarında, geçen yılın aynı dönemine göre %118,2 artış,
BDDK verilerine göre ise de; Bireysel taşıt kredilerinde yıl sonuna göre;
- %17,9 daralma gözlemlenmiştir.
Buradan, taşıt kredilerindeki daralmanın, kredi kartı harcamaları ile telafi edildiği anlaşılmaktadır.
Bir diğer tespit de şöyledir:
- 100 bin TL üzeri limiti olanların, toplam bakiye içerisindeki payının %49,
- Bunların toplam risk içerisindeki payı %88
- Limit doluluk oranların ise sadece %23
Olduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda kredi kartı hacminin büyük bir kısmını oluşturan ve yüksek limit boşluklarına sahip olan bu kişiler, kredi kısıtlamalarına karşın mevcut yüksek limit boşlukları harcama potansiyelini destekleyecek ve iç talebin artışı yönünde etki yaratacaktır.
Bu analizin piyasalara yansımasının somut bir örneği olarak:
- Kredi kartı ile otomotiv alımı yaygın bir şekilde tercih edilmeye başladığını otomotiv satıcılarımızda izlemeye başladık.
- Bankalarca, kredi kartı ile taşıt kredilerine kıyasla daha düşük faiz oranı kredi kartı faiz oranıyla (%3.56) 12 aya kadar kredilendirme kampanyaları yapılmaktadır.
- KREDİ BÜYÜMESİNİ KISITLAMAYA YÖNELİK MAKRO İHTİYATİ TEDBİRLER, “SENETLİ SATIŞ FİNANSMANI” YÖNTEMLERİ VE FİNANSAL SİSTEM DIŞI YAPILARLA AŞILMAKTADIR.
Yukarıda vurguladığımız üzere, taşıt kredileri için BDDK tarafından yaklaşık 3 yıla yakın bir süre önce uygulamaya konulan kurallarda yer alan ve kümülatif %225’lik enflasyona uğramış tutarların üzerinde kredi verilememekte 2 milyon TL’nin üzerindeki araçlarda ise kredi kullanma imkanı bulunmamaktadır.
Bu koşullar, taşıt alımlarında sistem dışı yöntem ve yapıların ortaya çıkışına zemin hazırlamakta, otomotiv sektörü başta olmak üzere “senetli satış finansmanı” yapan firmalar yaygınlaşmaktadır.
Düzenleyici ve denetleyici kurumlardan alınan kuruluş ve faaliyet lisansları ile faaliyet gösteren ve asgari sermaye şartı ve belirli limit ve sınırlamalarla, denetime de tabi olarak faaliyetlerini sürdüren finans sektörü yerine;
- Hiçbir kuruluş ve faaliyet izni almadan ve yasal kural, limit ve denetime tabi olmadan finansman faaliyetlerinde bulunulması makro ihtiyati ve finansal sıkılaştırma politikalarının etkinliğini zayıflatmaktadır.
- Sistem dışı yürütülen bu faaliyetler, aynı zamanda ticaretin kayıt dışında yürütülmesi riskini de içermektedir. Senetli satışların, ekonomi, piyasa ve ticaretin koşulları gerçeği olarak yapılması doğaldır. Ancak;
- Belirtilen finansman faaliyetlerinin, yine banka dışı finansal kuruluşlardan, regülasyon ve denetime tabi olan sigorta sektörünün ürünü olan “Fatura Koruma Sigortası” kullanılarak oluşturulacak yöntemler içerisinde yürütülmesi mümkündür.
Fatura Koruma Sigortası;
- Satışların vadelerindeki ödemelerini garanti altına alarak satıcıları koruduğu gibi,
- Özellikle bankacılık ve finans sistemine ve krediye ulaşamayan alıcılara da vade imkanı sağlamak suretiyle,
Ticaretin sağlıklı bir sistem içerisinde sürdürülmesine katkıda bulunmaktadır. Bu sigorta ürününün yaygınlaştırılması ile belirtilen finansman faaliyetlerinin sistem içerisine alınarak makro ekonomik politikalar, para ve maliye politikalarının uygulanmasında uyum ve bütünlük sağlanacaktır.