spot_img
Cumartesi, Haziran 14, 2025

GÜNCEL HABERLER

AXA Türkiye’den kültürel mirasın izine anlamlı katkı

0
AXA Türkiye, Akdeniz Arkeolojisi Derneği’nin yürüttüğü su altı arkeolojisi projelerine verdiği destekle, kültürel mirasın korunmasına katkı sunuyor. Dernek Başkanı Doç. Dr. Hakan Öniz’in bilimsel...

Sompo Sigorta, EHOM 2025 Buluşması’nda iş ortaklarıyla bir araya geldi

0
Sompo Sigorta, araç hasarlarının hızlı ve güvenilir yönetildiği Ekspres Hasar Onarım Merkezleri’nin (EHOM) iş ortaklarıyla bu yıl “EHOM 2025 Buluşması” çatısı altında bir araya...

FAO’dan TARSİM’e ziyaret

0
Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü’nün (FAO) Türkiye Temsilci Yardımcısı Ayşegül Selışık, 11 Haziran tarihinde TARSİM Yönetim Kurulu Üyesi ve Tarım Sigortaları Havuz İşletmesi...

Quick Finans, DAF Trucks Türkiye iş birliği

0
Yeni nesil finansman çözümleri sunan Quick Finans ile Avrupa’nın lider ticari araç üreticisi DAF Trucks Türkiye, ticari araç finansmanında önemli bir iş birliğine imza...

TARSİM’den Manisa’lı üreticilere geçmiş olsun ziyareti

0
Tarım ve Orman Bakanlığı Tarım Reformu Genel Müdürlüğü Tarım Sigortaları ve Doğal Afetler Daire Başkanı ve TARSİM Yönetim Kurulu Üyesi Kamil Özdemir, TARSİM Yönetim...

Sompo AXIS Havacılık Finansman Sigortası (SAAFI) ile Türk Hava Yolları, finansman ürününü kullanan ilk...

0
Dünyanın önde gelen havayollarından Türk Hava Yolları (THY), Sompo AXIS Havacılık Finansman Sigortası (SAAFI) Sigorta Garantili Havacılık Finansmanı ürününün kullanıldığı ilk finansman yapısını hayata geçirdi....

Anadolu Sigorta’dan 100. Yılına Özel anlamlı reklam filmi: “Anadolu İnsanı”

0
Türkiye'nin ilk ulusal sigorta şirketi olan ve bu yıl 100. yaşını kutlayan Anadolu Sigorta, yeni reklam filmi "Anadolu İnsanı" ile köklü geçmişini ve geleceğe...

AXA Sigorta’dan Yapay Zeka Odaklı Risk Yaklaşımı

0
AXA Sigorta, stratejik ortağı olduğu “Yapay Zeka Çağında Risk Yönetimi” etkinliğinde, yapay zekanın dönüştürücü etkileri ışığında kurumsal risk yönetiminin geleceğini ele aldı. Kurumsal Risk...

Magdeburger Sigorta, web sitesini engelliler için erişime uygun hale getirdi

0
Magdeburger Sigorta, web sitesini güncelleyerek engelli bireyler için kullanıcı dostu bir hale getirdi. Siteye eklenen “Erişebilirlik Aracı” ve “İşaret Dili Çeviri Sistemi” sayesinde görme,...

Katılım Emeklilik ile Erken BES’i sevdik

0
Bireysel Emeklilik Sistemi’nde (BES) 18 yaş altı katılımcı sayısı mayıs ayı itibarıyla 1,7 milyonu aşarken, Katılım Emeklilik 175 bin katılımcı ile pazarda yüzde 10’un...
ManşetÖzsarı yazdı: Mustafa Kemal Atatürk ve sağlık politikaları

Özsarı yazdı: Mustafa Kemal Atatürk ve sağlık politikaları

Mustafa Kemal Atatürk ve arkadaşları, Sıhhiye ve Muavenet-i İçtimaiye Vekâleti adıyla Sağlık ve Sosyal Bakanlığı’nı, 3 Mayıs 1920 tarihinde kurmuştur. Kuruluş tarihi, Türkiye Cumhuriyeti ilanından üç buçuk yıl önce, cephede savaş sürerken ve Türkiye Büyük Millet Meclisi açılışının ikinci haftasında gerçekleşmiştir.

Kurtuluş Savaşı’mızın Öncü Lideri ve Başkomutanı Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün 86. ölüm yıl dönümünde, 3 Mayıs 1920 ile 10 Kasım 1938 arasında sağlık alanında yapılanları hatırlatmak istedim. Önümüzdeki hafta ise Atatürk Dönemi Sağlık Bakanları konusuna değineceğim. Bu bilgiler, Sağlık Bakanlığı’nın 100. Yılında Sağlık Bakanları kitabımdan alınmıştır (Sağlık Bakanlığı’nın 100. Yılında Sağlık Bakanları, Yalın Yayıncılık, ISBN 978-605-9579-75-9, İstanbul 2020, https://halukozsari.com/wp-content/uploads/2023/11/SAGLIK-BAKANLIGININ-100-YILINDA-SAGLIK-BAKANLARI.pdf) .

Öncelikle, 15 Aralık 1930 tarihli İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nde Büyük Önder’in bilgiye ve bilime olan saygısının kanıtı olan fotoğrafı paylaşmak istedim; Hukuk Fakültesi 1.sınıf Deniz Ticaret Hukuku dersinde, Prof. Ali Kemal Elbir’in dersini ayakta dinlerken…

Savaş Yıllarında Bakanlık Kurma

Mustafa Kemal Atatürk ve arkadaşları, Sıhhiye ve Muavenet-i İçtimaiye Vekâleti adıyla Sağlık ve Sosyal Bakanlığı’nı, 3 Mayıs 1920 tarihinde kurmuştur. Kuruluş tarihi, Türkiye Cumhuriyeti ilanından üç buçuk yıl önce, cephede savaş sürerken ve Türkiye Büyük Millet Meclisi açılışının ikinci haftasında gerçekleşmiştir.

3 sayılı Büyük Millet Meclisi İcra Vekillerinin Suret-i İntihabına Dair Kanun’un ilk maddesi ile Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlığı’nın bulunduğu 11 Bakan’dan oluşan Bakanlar Kurulu kurulmuştur. İcra Vekilleri Heyeti Reisi (Başbakan) Mustafa Kemal Atatürk olurken, Türkiye Cumhuriyeti’nin ilanından yaklaşık üç buçuk yıl önceki Türkiye Büyük Millet Meclisi Hükümeti’nde Dr. Adnan Bey (Adıvar) 3 Mayıs 1920’de seçilen ilk Sağlık Bakanı olmuştur. Cumhuriyet öncesi dönemde Tıp Doktoru olan; Adnan Adıvar, Refik Saydam, Rıza Nur Sağlık Bakanı olarak seçilmiştir. Savaş yıllarında Bakanların Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde seçimle göreve gelmesinin altını çizmek isterim.

11 Mayıs 1920 tarihi ilk Sağlık Bakanı’nın Ankara Vilayet Konağı odasında görevine başladığı tarih olmuştur. Bu tarih, yaşanan Kurtuluş Savaşı koşullarına rağmen, sağlık hizmetine verilen önem ve önceliği göstermesi açısından, dünyada örneği bulunmayan bir sağlık politikası ve sağlık yönetimi yapılanmasıdır.

Sağlık hizmetlerini İçişleri Bakanlığı kapsamından ilk kez bir bakanlık düzeyine taşıyan Atatürk ve arkadaşları; içeriğinden uygulamasına kadar yeni başlayan dönem için sağlam bir temel de atmışlardır. Bu temel, Cumhuriyet Dönemi ilk yıllarına damgasını vuran bir yaklaşımdır.

Sağlığı Koruma ve Geliştirme

“Sağlık ve sosyal yardım konularında izlediğimiz amaç şudur: Milletimizin sağlığının korunması ve kuvvetlendirilmesi, ölümün azaltılması, nüfusun artırılması, bulaşıcı ve salgın hastalıkların etkisiz hale getirilmesi, bu yolla millet bireylerinin dinç ve çalışmaya yetenekli bir halde sağlıklı vücutlar olarak yetiştirilmesi…” ifadesi Atatürk’ün yine Cumhuriyet İlanından önceye, 1922 yılına aittir. Bugünlerden 102 yıl öncesinde, sağlığı koruma ve geliştirme yaklaşımı, en az Bakanlık kurulması kadar yapılanmasının değerini de artırmaktadır.

29 Ekim 1923 öncesi; Adnan Adıvar ile başlayan, Refik Saydam ile devam eden ve Rıza Nur ile tamamlanan 3 ayrı Sağlık Bakanı görev yapmıştır. Cumhuriyetin kurulması ile başlayan dönemde ise, 1938 yılı 10 Kasım tarihine kadar; Refik Saydam, Rıza Nur, Mazhar Germen, Hulusi Alataş Sağlık Bakanı olarak görev yapmıştır.

Adnan Adıvar sonrası ikinci Sağlık Bakanı İbrahim Refik Saydam’dır. Refik Saydam (1881-1942); 3 Türkiye Büyük Millet Meclisi, 8 Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti’nden oluşan 12 ayrı Hükümet’in 8’inde, aralıklı olarak, toplam 15 yıl 2 ay 3 gün Bakanlık yapmıştır. Dolayısıyla, 102. yılına giren Cumhuriyet tarihimizin, en uzun süreli Sağlık Bakanı’dır.

19 Mayıs 1919’da 9. Kolordu Sağlık Müfettiş Muavini göreviyle Mustafa Kemal ile birlikte Samsun’a çıkan Refik Bey’e Saydam soyadı verilmesinde Atatürk’ün “…o içi dışı bir, tertemiz bir insan pırlantasıdır da ondan…” sözü kayıtlarda yer almaktadır.

Bazıları halen yürürlükte olan Refik Saydam Sağlık Bakanlığı Dönemi Sağlık Düzenlemeleri ve ilkeleri arasında;

  1. 1928, 1219 sayılı Tababet ve Şuabatı San’atlarının Tarzı İcrasına Dair Kanun,
  2. 1930, 1593 sayılı Umumi Hıfzıssıhha Kanunu,
  3. 1935, 2767 sayılı Sıtma ve Frengi İlaçları Hakkında Kanun,
  4. 1936, 3017 sayılı Sıhhat ve İçtimai Muavenet Vekâleti Teşkilât ve Memurin Kanunu (Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlığı Kuruluş ve Memurları Kanunu),
  5. 1936, 3039 sayılı Çeltik Ekimi Kanunu,
  6. Sağlık hizmetlerinin yönetiminin tek elden yürütülmesi,
  7. Koruyucu sağlık hizmetlerini merkezî, tedavi edici hizmetleri yerel yönetimler eliyle vermek,
  8. Numune hastaneleri ile doğum ve çocuk bakımevleri açmak,
  9. Tıp Fakültelerinde mecburi hizmet, yatılı tıp talebe yurtları kurmak,
  • Sıtma, verem, trahom, frengi, kuduz hastalığı mücadelesi için Bakanlık düzeyindeki kurumsal organizasyon sıralanabilir.

Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin üçüncü Sağlık Bakanı olan Rıza Nur (1879-1942), 24 Aralık 1921 tarihinde göreve başlamıştır. Aynı zamanda Cumhuriyet öncesi dönemin son Sağlık Bakanı da olan Rıza Nur, Cumhuriyet İlanı sonrasında görevini 30 Ekim 1923’de kurulan 1.Türkiye Cumhuriyeti ilk Sağlık Bakanı Refik Saydam’a devretmiştir.

Rıza Nur Sağlık Bakanlığı Dönemi Sağlık Düzenlemeleri olarak; 1923 yılında çıkan 339 sayılı Sivil Etibbânın Hidmet-i Mecbûresi (Sivil doktorların mecburi hizmeti) Hakkında Kanun ile 346 sayılı Mekteb-i Tıbbıyye-i Askeriyye’den Neş’et Edecek Efendilere Yüz Ellişer Lira İtâsı Hakkında Kanun kayıtlarda yer alır.

22 Kasım 1924 ile 3 Mart 1925 tarihleri arasında Refik Saydam’dan Sağlık Bakanı görevini devir alan Mazhar Germen (22.11.1924 – 03.03.1925), yaklaşık iki buçuk ay görev yapmıştır. 1924 yılı, 520 sayılı Tarife Kanununun Dördüncü Maddesinin Sâni Ari Fıkrasının Ilgâsı ve Bazı İlaçlar ve Âlât-ı Tıbbiyenin Gümrük Resminden Muâfiyeti Hakkında Kanun ile 1925 yılı 531 sayılı İttibânın Hidmet-i Mecbûresi Kanununa Müzeyyel 13 Mart Sene 1340 Tarihli Kanun Ahkâmına Baytar, Eczacı ve Diş Tabiplerinin de Tâbi Olduklarına Dair Kanun Mazhar Germen’in Sağlık Bakanlığı Dönemi Sağlık Düzenlemeleri olarak hatırlanır.

Atatürk’ün ölümü öncesi son Sağlık Bakanı olan Dr. Ahmet Hulusi Alataş (1882-1964), ölümünden sonra da 6 ayrı Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti’nde görevini sürdürmüştür. Devam ettiği Bakanlığı döneminde tamamı 1940’lı yıllarda yapılan bu düzenlemeler arasında;

  1. 1940, 3958 sayılı Gözlükçülük Hakkında Kanun,
  2. 1940, 3959 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Merkez Hıfzıssıhha Müessesesinin Teşkiline Dair Kanun,
  3. 1944, 4549 sayılı Türk Kodeksine Uygun Olmayan Tıbbi Ecza ve Kimya Maddelerinin Memlekete İthalleri Hakkında Kanun,
  4. 1944, Refik SaydamMerkez Hıfzıssıhha Müessesesince Hazırlanan Aşı ve Serumlar Hakkında Kararname,
  5. 1944, Tababet ve İhtisas Vesikaları Hakkında Kararname,
  6. 1944, Sıhhat ve İçtimai Muavenet Vekâletince Evlenme Raporunun Yazılış Tarzı Hakkında Tamim,
  7. 1945, Umumi Hıfzıssıhha Kanununa Dair Tebliğ sayılabilir.

“Cumhuriyet; Düşünsel, Bilimsel, Bedensel Bakımlardan Güçlüce Yüksek Düzeyli Koruyucular İster.”

Atatürk’ün biraz önce aktardığım sözünü tekrar vurgulamak isterim; “Sağlık ve sosyal yardım konularında izlediğimiz amaç şudur: Milletimizin sağlığının korunması ve kuvvetlendirilmesi, ölümün azaltılması, nüfusun artırılması, bulaşıcı ve salgın hastalıkların etkisiz hale getirilmesi, bu yolla millet bireylerinin dinç ve çalışmaya yetenekli bir halde sağlıklı vücutlar olarak yetiştirilmesi…”

Bu sözün üzerinden sadece iki yıl geçtikten sonra, Atatürk 1924’de, “Zamanımıza kadar genel sağlığın uğradığı ihmalin derecesi, mücadele yoluna girildikçe daha kuvvetli kendisini göstermektedir” tespitiyle, günümüz sağlık yönetimin en önemli ölçütlerinden olan izleme değerlendirme kavramına bir asır önce vurgu yapmaktadır.

Cumhuriyet ile sağlık politikası ve sağlığı yönetimini bütünleştiren Büyük Önder’in çok önemli gördüğüm şu sözünü günümüz Türkçesiyle paylaşmadan bitirmek olmaz; “Türk vatandaşının sağlığı ve sağlamlığı, her zaman üzerinde durulacak ulusal sorunumuzdur; çünkü Cumhuriyet; düşünsel, bilimsel ve bedensel bakımlardan güçlüce yüksek düzeyli koruyucular ister.”

Ülkemizi düşman işgalinden kurtaran, Türkiye Cumhuriyetimizi kuran Öncü Lider Mustafa Kemal Atatürk’ü, bedenen aramızdan ayrılışının 86.yılında, bu başlıkları hatırlatarak sonsuz sevgi, saygı ve minnetle anıyorum.

İLGİLİ HABERLER