spot_img
Perşembe, Ekim 30, 2025

GÜNCEL HABERLER

Fibasigorta “Gençlerin Güvence Haritası”nı ortaya koydu

0
Fibasigorta, gençlerin sigorta sektöründen beklentilerini ve güvence arayışlarını anlamak amacıyla Twentify iş birliğiyle “Gençlerin Güvence Haritası” araştırmasını gerçekleştirdi. (BASIN BÜLTENİ) Araştırmada sigorta kavramına dair algılar...

Anadolu Sigorta’dan 9 ayda 8,6 milyar TL kâr

0
2025’in dokuz ayında 67,9 milyar TL prim üretimi gerçekleştiren Anadolu Sigorta, geçen yılın aynı dönemine göre prim üretimini %46 oranında artırdı. (BASIN BÜLTENİ) Geçtiğimiz yılın...

Anadolu Hayat Emeklilik’in aktif büyüklüğü 376 milyar TL

0
Anadolu Hayat Emeklilik, 2025 yılı üçüncü çeyreğine ait finansal sonuçlarını açıkladı. 2025 yılı üçüncü çeyrek müstakil net kârını bir önceki yılın aynı dönemine göre...

Yapay zekayla geleceği sigortalıyoruz

0
Türkiye Yapay Zeka İnisiyatifi (TRAI) tarafından bu yıl “Zekânın Ötesi” temasıyla düzenlenen Türkiye Yapay Zeka Zirvesi, 23 Ekim 2025’te Wyndham Grand İstanbul Levent’te gerçekleşti. (BASIN...

Anadolu Sigorta Faaliyet Raporu’yla 4 ödül kazandı

0
Anadolu Sigorta, 2024 yılı Faaliyet Raporu ile uluslararası arenada üç farklı ödül programında başarısını taçlandırdı. Şirket, LACP Vision Awards, IADA Awards ve Stevie International...

MetLife Türkiye’de ödül

0
MetLife Türkiye, iç denetim mesleğine katkıları, dijitalleşme ve inovasyon odaklı projeleriyle; TİDE tarafından “Kurumsal Farkındalık Ödülü” ile onurlandırıldı. (BASIN BÜLTENİ) MetLife Türkiye’nin İç Denetim Ekibi, ülkemizin denetim...

AXA Türkiye, BES Yıldızları ile başarıyı kutladı

0
AXA Türkiye, Bireysel Emeklilik Sistemi (BES) alanındaki acenteleri ile, KKTC’de düzenlediği “BES Yıldızları” etkinliğinde bir araya geldi. Katılımcıların başarılarının kutlandığı organizasyonda sektörel gelişmeler değerlendirildi,...

Unico Sigorta’dan kamuoyu açıklaması

0
Unico Sigorta’dan yapılan açıklamada, yakın zamanda kamuoyuna yansıyan, çeşitli basın ve yayın organlarında haber konusu yapılan İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı nezdinde başlatılan bir soruşturma dosyası...

Magdeburger Sigorta’dan yeni kasko, ÇarpışMAG

0
Bor Holding çatısı altında faaliyet gösteren Magdeburger Sigorta, yeni nesil kasko ürünü “ÇarpışMAG” ile sigorta deneyimine pratik ve erişilebilir yaklaşım kazandırıyor. ÇarpışMAG, otomobil ve...

Garanti BBVA Emeklilik kritik kadın hastalıkları sigortasının önemini vurguluyor

0
Garanti BBVA Emeklilik, Kritik Kadın Hastalıkları Sigortası ile jinekolojik kanser türleri, meme kanseri, tiroit kanseri, kaza ve hastalık sonucu maluliyet ile yaşam kaybına karşı...
Bireysel EmeklilikPlan ve Bütçe Komisyonunda BES ile ilgili neler konuşuldu?

Plan ve Bütçe Komisyonunda BES ile ilgili neler konuşuldu?

Bazı vergi ve istisnalar ile sosyal güvenlik primlerinde önemli değişiklikler içeren kanun teklifi Plan ve Bütçe Komisyonunda kabul edildi. Tasarı, BES’teki, mevcut yüzde 30’luk devlet katkısının yüzde 50’ye kadar artırılma ve sıfıra kadar indirilme yetkisini Cumhurbaşkanı’na veriyor. Tasarının BES ile ilgili bölümü Plan ve Bütçe Komisyonunda görüşülürken, Komisyon üyelerinin hem BES ile ilgili görüşleri hem de devlet katkısına yönelik düzenleme hakkındaki görüşleri tutanaklara geçti. İşte Komisyon üyelerinin görüş ve önerileri.

SİGORTA GAZETESİ/ÖZEL HABER

Bazı vergi ve istisnalar ile sosyal güvenlik primlerinde önemli değişiklikler içeren kanun teklifi Meclise sunuldu ve Plan ve Bütçe Komisyonunda görüşülerek, Komisyonda kabul edildi. Tasarı, BES’teki, mevcut yüzde 30’luk devlet katkısının yüzde 50’ye kadar artırılma ve sıfıra kadar indirilme yetkisini Cumhurbaşkanı’na veriyor.

Tasarının BES ile ilgili bölümü Plan ve Bütçe Komisyonunda görüşülürken, Komisyon üyelerinin hem BES ile ilgili görüşleri hem de devlet katkısına yönelik düzenleme hakkındaki görüşleri de tutanaklara geçti. Sigorta ve emeklilik şirketlerini temsilen Komisyondaki görüşmelere Türkiye Sigorta Birliği (TSB) Genel Sekreteri Özgür Obalı da katıldı.

22 Ekim tarihli Plan ve Bütçe Komisyonunda üyelerin BES ile ilgili tutanaklara geçen görüş ve önerileri şöyle: Konuşmalar, Plan ve Bütçe Komisyonun tutanaklarından alınmış, özet konuşmalardır.

USTA: TASARRUFLAR ÜZERİNDEKİ ETKİSİ SINIRLI

Erhan Usta: Devlet katkısı elbette belli ölçüde teşvik ediyor ama maliyetiyle birlikte 132 milyar, bu yılki bunun ödeneği, maliyetiyle birlikte düşündüğümüzde bu kadar maliyete katlanılması gereken bir şey mi diye gerçekten bakmak gerekiyor. Tasarruflar üzerindeki etkisinin sınırlı olduğunu biz bunu ölçmüştük. Bu çok yoksul kesimin, insanlar gelirleriyle geçinmekte zorlanıyor, artık bu bireysel emekliliğe falan para ayıracak durumları yok. Bu, refah düzeyi yüksek bir kesimin ileride emekli olması durumunda daha yüksek bir gelir elde etmesi için konmuş bir enstrüman. Yüzde 30’luk teşvik çok yüksek.  Biz burayı teşvik edeceksek, bunların o 2 tane gider kesiliyordu, bir varlık düzenleme ödeneğinden bir de toplam stoktan kesiyordu tam şimdi kavramlarını hatırlayamıyorum oraları da yine hatırladığım kadarıyla uluslararası standartların üzerinde bu bireysel emeklilik firmaları kesintiye gidiyor. İşi cazip olmaktan bir miktar çıkartan yer orası. O kesintilerin bir miktar düşürülmesini eğer biz sağlayabilirsek oradaki kârlılıklara falan bakmak lazım o zaman çok daha teşvik edici olacaktır burası. O zaman tasarruf üzerindeki etkisini belki daha net görürüz, şimdi tasarruf üzerindeki etkisi sınırlı ama bize maliyeti çok yüksek. Dolayısıyla, bu yetki umarım aşağı yönlü kullanılır.

Şirketin yaptığı iki tane kesinti var başlıca, belki başka da var. Bir tanesi, bütün fon varlığı üzerinden yapılıyor her ay çünkü bir işletme maliyeti var, o da sizin varlığınızı değerlendiriyor, personel gideri var, şu var, bu var. Bir de her ay yatırdığınızdan yapılıyordu. Bunlar uluslararası mukayese yaptığımızda bizde çok yüksekti. Esas para oradan, yani vatandaşın parasını yatırdığı zaman parasının daha az nemalanması veya daha az artmasına neden olan yer orası. Yani buraya ilişkin düzenleme ihtiyacı olabilir, buraya ilişkin firmaların disipline edilmesi ihtiyacı olabilir. Dolayısıyla buna da bakılması lazım, o oranlara bakılsa iyi olur, oralarda çok yüksek kârlılıklar olabilir, şirketlerin kârlılıkları olabilir, bir miktar oraya bakmakta fayda var diye düşünüyorum. Oradan işi cazip olmaktan çıkartıp devlet katkısıyla bu işi cazip hâle getirmek sürdürülebilir bir şey değil, 132 milyar lira az bir para değil.

KISACIK: SIFIRA İNDİRİLİRSE CİDDİ BİR ÇIKIŞ OLUR

Sadullah Kısacık: Bu destek oranı sanki bir destekmiş gibi gözüküyor ama şimdiye kadar bireysel emeklilik sisteminde toplanan parayı ve buna ek olarak toplanan katkı oranını düşündüğünüz zaman şu anda finansal sisteme bu oran büyük bir derinlik sağlıyor. Önceleri bizim borsamız dış müdahalelere daha açıktı çünkü derinlik yoktu ama bu bireysel emeklilik sistemindeki fonlar sayesinde en azından borsada biraz daha tutucu bir durum oldu. Yani fonlar çok hızlı hareket etmediği için orada stabil, bu ani dalgalanmalara karşı aslında bir koruyucu özelliği oldu bu katkı paylarıyla beraber, aynı zamanda toplam bireysel emeklilik sistemindeki miktarın. Şimdi, siz burada düzenin omurgasını kırıyorsunuz, onu söyleyeyim. Eğer bu sıfıra indirilirse bu tasarruf, şimdiye kadar verilen emekler, anlatılan şeylerin hepsinin omurgası kırılır, buradan ciddi bir çıkış olur, bu çıkış da yine bizim finansal piyasalarda bir istikrarsızlığa sebep olabilir onun uyarısını yapayım.

AKAY: SIFIRA İNMESİ KABUL EDİLEMEZ

Cevdet Akay: 2021 yılından bu yana 138 milyar devlet katkı payı olarak ödemiş, 2025 yılı için eylül sonu itibarıyla 55 milyarlık bir ödeme yapmış, yılsonunda 75 milyarı bulacak. Şimdi, 2026 yılı bütçesinde tahmin edilen tutar 132 milyar. Yani her yüzde 1’lik bir tutarda 4,5 milyar, yüzde 10’da da 45 milyarlık bir artış veya azalış var. Burada sıfıra kadar indirme yetkisindense yüzde 50 yukarı artırıyorsanız, yüzde 50’de aşağı indirmede sınırlama yapmakta fayda var, sıfıra inmesi zaten kabul edilemez. Bütçede ödenek açısından sıkıntı varsa 67,5 milyarlık bir ek yük getirir, yüzde 15’e indirmek. Bu yılsonu zaten 75 milyar olmuş, hiç olmazsa yıl sonundaki 75 milyarın altında da bir ödenek de gider, bireysel emekli de mağdur olmamış olur. Çünkü baktık fon tutarında biriken tutara katılımcılar 1 trilyon 698 milyar ödemiş şimdiye kadar devlet katkısı da 194 milyar.

ARPACI: GEÇİŞİ KADEMELİ YAPAMAZ MIYIZ

Şeref Arpacı: Bireysel emeklilikte katkı payının yüzde sıfıra düşmesi ya da yüzde 45’e çıkmasını konuşuyoruz fakat mevcut poliçeler için de geçerli olacak mı, olmayacak mı onu tam anlayamadım. Bir de bu geçişi kademeli yapamaz mıyız? Bunun belli ki 45’e çıkmayacağı, 50’ye çıkmayacağı belli, bu düşecek. Biz de burada en azından finansal sistemin zarar görmemesi açısından bunu birinci yıl şu kadar, ikinci yıl bu kadar, üçüncü yıl bu kadar gibi bir geçiş sağlasak daha kolay olmaz mı? Hem mevcut yatırımcıların zarar etmesini engelleriz hem de sisteme girecek insanlar mağdur olmaz ne yaşayacaklarını bilerek sisteme girerler diye düşünüyorum. 50’e çıkarsa ne olur, sıfıra düşerse ne olur; bunun bir etki analizinin olması lazım. Yani 25’ten 30’a çıktığında sisteme çok büyük giriş oldu mu? Bunu 50’e çıkarsak sisteme çok büyük giriş olur mu, ya da sıfıra düştüğünde sistemden çok büyük çıkış olur mu? Mesela bunların analizleri var mı?

ASLAN: AMAÇ BİREYSEL TASARRUFU ARTIRILMASINA İLİŞKİNDİ

Hazine ve Maliye Bakanlığı Kamu Sermayeli Kuruluş ve İşletmeler Daire Başkanı Ümit Aslan: Bu uygulama 2013 yılından önce yoktu, 2013 yılı itibarıyla devlet katkısı ödemeleri yapılmaya başlandı. O zaman fon büyüklüğümüz yaklaşık 25 milyar liraya tekabül ediyordu, şu anda fon büyüklüğü yaklaşık 1,5 trilyon lira civarındadır. Dolayısıyla bu bireysel devlet katkısının verilmesindeki amaç bireysel tasarrufu artırmasına ilişkindi. Bu oran neye göre değişmektedir? Fon tutarlarının ulaştığı seviyeden, aynı zamanda bu sürecin 2013 yılından beri devam etmesinden dolayı devlet katkısı oranlarında azaltmaya veya artırmaya yönelik bir ihtiyaç hasıl olduğu zaman Cumhurbaşkanına böyle bir yetki verilmesi esas alındı. 132 milyarın nasıl hesaplandığı hakkında da kısa bir bilgi vereyim. Bu regresyon analiziyle yapılıyor. Ayrıca, bu biriken fonların devlet katkısının da ödenmesiyle 132 milyar liraya ulaşmasında mevcut faiz oranlarındaki tutarların da önemi var. Yani mesela faiz oranları düşüyorsa, devlet katkısı oranı yüksek kaldığı için bu tutar artabiliyor da azalabiliyor da. Ama şu anda gelecek projeksiyonumuz 2026 yılında yaklaşık 132 milyarlık bir ödenek ihtiyacı hasıl olacağı şeklinde.

OBALI: 30 MİLYON KİŞİ BİREYSEL EMEKLİLİKLE TANIŞTI

Türkiye Sigorta Birliği Genel Sekreteri Özgür Obalı: Devlet katkısının yüzde 25-30’lara çıktığı 2022 Ocak ayının öncesindeki üç yıl ve sonrasındaki üç yılı bir değerlendirmek istedim. 7 milyon kişi civarında bir takılmış, plato yapmış bir katılımcı sayısı 2022 Ocak ayında devlet katkısının 5 puan artırılmasıyla beraber 10 milyon sınırına gelmiştir. Dolayısıyla, şu anda 9 milyon 984 bin kişi sistem içerisinde. Toplam bugüne kadar 30 milyon kişi bireysel emeklilikle tanışmış. OKS dahil 17 milyona denk geliyor yani 13 milyon kişi de ayrılmış. Aylık net nominal katkı payını ne kadar etkilemiş diye baktık. 2021’in sonunda yani 2022 başında 5 puan artmadan önce 641 milyon lira aylık nominal katkı payı varken bugün geldiğimiz noktada 16,5 milyar, yani enflasyon 2,5 kat artarken bu 5 puanlık artışın katkı payına 25 kat etki yarattığını görüyoruz. Bu arada katılımcıların da 10 yaş gençleştiğini görüyoruz. 550 ila 1.000 TL arasında aylık katkı payı ödeyenlerin toplam içerisindeki payı yüzde 78,40. Öte yandan da 132 milyar etki analizini değerlendirdiğimizde bizim bulgularımız yüzde 58 civarında devlet katkısının ayrılma veya başka nedenlerle tekrar Hazineye geri döndüğü yönünde. Şirketler kazanıyor konusunda; genel olarak dünya ortalamasında mevduat faizinin beşte 1’i civarında bunlar; yani İngiltere, Almanya örneklerinde. Bizde de buraya denk getirirseniz yüzde 5’e tekabül ediyor. Bizde aslında düşük ve şirketler hakikaten burada sürdürülebilir bir gelir elde etmekte teknik anlamda zorlanıyorlar Sayın Vekilim. Mesela İngiltere’de 4,5 civarında mevduat faizi, bu kesintiler 0,5 oranında, bize göre çok düşük gözüküyor.

YEGİN: TEŞVİKİ VERMENİN ANLAMI KALMAYABİLİR

Orhan Yegin: Yönetenler, devlet bazen bir şeyi teşvik etmek ister. Onu teşvik etmek için, oraya katılımı artırmak için birtakım teşvik edici unsurlar ortaya çıkartır. Sonra, belli bir aşamaya geldikten sonra oraya geldiğine ilişkin bir fikir oluşmuşsa, artık yeterli bir ivme yakalanmışsa ondan sonra o teşviki vermenin anlamı kalmayabilir ve bundan vazgeçmek gerekebilir. Bir teşviki veriyorsunuz diye onun ebet müddet kalıcı hâle gelmesini beklemek de doğru değil, o teşvik olmaktan çıkar zaten. Dolayısıyla, burada getirilen teklifle bence bu işi doğru yönetmek ve bu iş artık kıvamına geldiği zaman veya verdiğin bütün teşviklere rağmen orada bir genişleme olmuyorsa, ortaya koyduğun bu teşviki yavaş yavaş esneterek ne olabileceğini görüp belki başka bir moda geçme açısından arttırmak da doğru bir öneri, bunu düşürebilme imkânının elde tutulması da doğru bir öneri.

İLGİLİ HABERLER