Quick Sigorta ve Antalya Ticaret ve Sanayi Odası işbirliği ile düzenlenen toplantıda finansal sigortalar ve iş dünyasının sigorta sorunları tartışıldı. ATSO Başkanı Ali Bahar, bazı işletmelerin sigortalanmadığını vurguladı. Quick Finans Genel Müdürü Nihat Karadağ, sigortalanmamış işletmelerin risk altında olduğunu belirtirken, Quick Sigorta Genel Müdür Yardımcısı Soner Tekbaş firmaların da riski yönetmeleri gerektiğine dikkat çekti.
Quick Sigorta’nın Antalya Ticaret ve Sanayi Odası işbirliği ile düzenlendiği finansal sigortalar konulu toplantı Antalya’da gerçekleşti. Toplantıda Antalya Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Ali Bahar, Quick Finans Genel Müdürü Nihat Karadağ, Quick Sigorta Genel Müdür Yardımcısı Soner Tekbaş hem finansal sigortaları hem de iş dünyasının sigorta sorunlarını birlikte tartıştı. Toplantıdaki ortak görüş, sigortalanmamış işletmenin geleceğinin risk altında olduğu öne çıktı.
BAHAR: SİGORTALAMAMAYI AKLIM ALMIYOR
Antalya Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO) Başkanı Ali Bahar, Antalya Organize Sanayi Bölgesi’nin Türkiye’nin beş yıldızlı organize sanayi bölgelerinden biri olduğunu belirterek, burada dahi birçok fabrikanın sigortalanmadığını söyledi. Bir şeyin riskinin bir değeri olması gerektiğini, bir şeyin sigortalanmamasının mümkün olmaması gerektiğini ifade eden Bahar, şunları söyledi:
“Elbette eksikler varsa tamamlanmalıdır. Ancak risk varsa pahalıya satın almalıdır. Ama bir şeyin sigortalanmamasını, bir sanayici olarak bunu benim aklım almıyor. Çünkü siz bir fabrikayı sigortalamadığınızda bumerang etkisi yaratıyor. Bir fabrikayı sigortalamadığınızda, o fabrika krediye de ulaşamıyor. Böylece yatırım yapamıyor, istihdam da yapamıyor, ihracat da yapamıyor. Bir sürü enstrüman devre dışı kalıyor. Bu ülkenin hayrına bir durum değil. Üretimin, istihdamın, ihracatın hayrına bir durum değil.”
KARADAĞ: TİCARET HAYATINA KATKI SAĞLIYOR
Quick Finans Genel Müdürü Nihat Karadağ, finansal sigortalar hakkında değerlendirmelerde bulunarak, dünyada finansal sigortaların, sigorta şirketlerinin en önemli ürünlerinde biri olduğunu söyledi. Dünyada teminat mektubu yerine geçen kefalet senedinin yüzde 80’ininin sigorta şirketleri tarafından verildiğini belirten Karadağ, “Bizde ise tersi bir durum var. Bu işe biz öncelik ettik. Finansal sigortalar alanında önce kefalet senedi ile başlayan öncülüğümüz, şimdi bina tamamlama sigortasıyla da devam ediyor” dedi.
Karadağ, finansal sigortalar içinde yer alan fatura koruma sigortasının ticaret hayatına önemli katkı sağladığını vurgulayarak, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Firmaların satışlarının geri dönüşlerini garanti altına alan, vadesinde geri dönüşünü sağlayan bir teminat türü. Burada geri dönüşler teminat altına alınıyor ama nakit desteği sağlamıyor. Nakit tarafında ise biz de devreye giriyoruz. Hemen nakde kavuşmayı istiyorsa üretici, satışlarını finanse edebilmek, stokları finanse edebilmek için o zaman biz devreye giriyoruz. Biz burada stok finansmanı tarafında kredi veriyoruz. Bu özellikle KOBİ’ler için önemli.”
FİNANSA ERİŞİM SİGORTAYA ERİŞİMİ KISITLIYOR
Nihat Karadağ, sigortalanmamış bir işletmenin geleceğinin risk altında olduğunu ve finansa ulaşma anlamında da çok önemli bir riskler oluşturduğuna dikkat çekerek, şunları söyledi:
“Daha da önemlisi ben bu firmaların, bu tesislerin, o kişilerin, şirketlerin mülkü olduğu kadar ülkenin milli serveti olarak düşünüyorum. Bunların da korunması anlamında sigorta önemli. Çünkü sigorta teknik gerekçeleri de getiriyor. Teknik gereklere uyum da sağlıyor. Sadece bir teminat verme değil, korunmasını da sağlıyor. Sigortaya erişimde genelde finansa erişim sıkıntısı olduğu için de biraz kaçınılıyor.”
TEKBAŞ: SİGORTASIZ KENTSEL DÖNÜŞÜM OLMAZ
Quick Sigorta Genel Müdür Yardımcısı Soner Tekbaş, ise bina tamamlama sigortası hakkında değerlendirmelerde bulundu. Türkiye’deki bina stoğunun eski mevzuata göre yapıldığını ve ciddi bir dönüşüme ihtiyaç olduğunu vurgulayan Tekbaş, şu açıklamaları yaptı:
“Bina tamamlama sigortaları da kentsel dönüşümün olmazsa olmazı. Çünkü yaptığımız araştırmalar gösterdi ki, tüketici, son kullanıcı, arsa sahibi, kat malikleri bazı kurumlara daha çok güveniyor. Sigorta şirketleri ve bankalar da bunlardan biri. Sigorta şirketinin güvencesiyle bu hizmeti sağlıyor olmak onlar için çok büyük avantaj. Çünkü geçmiş deneyimler, tecrübeler onlara çok kötü anılar bıraktı. Özellikle İstanbul’da Esenyurt’ta, Tuzla’da, Göztepe’de ciddi mağduriyetler oluştu. Halen tamamlamamış, hala mağduriyeti süren, mahkemeleri ve davaları devam eden projeler var. Bina tamamlama sigortası tam da bu mağduriyetlerin önüne geçmek için kullanılan bir sigorta. Projenin zamanında bitmesini, kat malikinin konutuna güvenle kavuşmasını sağlayan, belirtilen süreler içerisinde sürekli denetim modeliyle binanın sorunsuz olarak sahibine teslimini amaçlayan bir sigorta. Bir taraftan da müteahhidi de koruyan bir sigorta aslında.”