Türk P&I Genel Müdürü Kaptan Ufuk Teker, dar suları sigortacıların çok sevmediklerini, çünkü kaza ihtimalini artıran bölgeler olduğunu söyledi. Teker, özellikle Süveyş Kanalı’ndaki kazadan sonra sigortacıların kanallara bakışının negatife doğru ilerlediğini, çünkü maliyet faktörünün primi doğrudan etkilediğini kaydetti.
Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı tarafından düzenlenen ‘Türkiye Denizcilik Zirvesi’ne’ katılarak konuşma yapan Ufuk Teker, ana ticaret yollarında kanal ve dar boğazların stratejik önemi olduğunu belirterek, hinterlandın ticari büyüklüğü, hammadde havuzu ve nüfus yoğunluğunun kanalların önemini artırdığını, ayrıca yolu kısaltılması ve ekonomik olmasıyla da önem arz ettiğini ifade etti.
İki okyanusu birleştiren Panama Kanalı, Malaka Geçidi, Suveyş Kanalı ile Kızıldeniz üzerinden Hint Okyanusu ile Avrupa’yı besleyen Bab el-Mandab, Karadeniz ile Akdeniz’i birleştiren Türk boğazları ve Danimarka boğazlarını en önemli geçitler olarak gösteren Teker, “Dar suları sigortacılar çok sevmezler. Çünkü kaza ihtimalini artıran bölgelerdir” dedi.
Türk Boğazlarında Kaza Oranı Çok Azaldı
Ufuk Teker, Türk boğazlarında, 1961 yılında, trafikle ilgili düzenlemeler yapıldığını ve geçiş hatlarının ortaya çıktığına değinerek, şunları söyledi:
“Kaza oranlarını azaltmak için düzenlemeler yapılmıştır. Marmaray Tüneli’nin inşaatı sırasında da deniz trafiği çift trafikten teke dönüştürüldü ve sonrasına da İstanbul’un menfaati için aynen devam etti. Boğazda çatışma tek yönlü trafikte azalıyor. Makine arızası, su alıp batma ve yangın gibi kazalar meydana geliyor. Kazalar ağırlıklı olarak insan hatasından dolayı meydana geliyor. İnsan olan her yerde kaza olabiliyor. VTS’ler ve kılavuz kaptanlarla beraber Türk boğazlarındaki kaza oranı çok azaldı. Burada özellikle İstanbullular olarak Kıyı Emniyeti Genel Müdürlüğü’ne çok şey borçluyuz.”
Dünya Çapında Yılda Ortalama 52 Adet Büyük Kaza Oluyor
Son 20 yıldaki pilotlu kaza istatistiğine bakıldığında Uluslararası P&I Sigortacılar Birliği’nin yeni rakamlarına göre 1999-2019 yılları arasında dünya çapında yılda ortalama 52 adet büyük ölçekli kaza olduğuna dikkat çeken Teker, “Maliyetleri de ortalama 1 milyon 750 bin dolar. Tabi Suveyş Kanalını geçenlerde tıkayan Ever Given adlı gemi bu istatistiğe dahil değil. Sadece o kazanın milyarlarca dolarlık hasara ulaşması söz konusu. Hala 20 bin konteyner duruyor. Kazanın dünya ekonomisine toplam 6 ile 9 milyar dolarlık negatif etkisi oluşmuş durumda. Dünya çapındaki büyümeyi de yüzde 0,2 ile 0,4 arasında küçülttü” dedi.
Kanallar İçin Ek Pirim Talep Edilebilir
Ufuk Teker, bazı meslek dallarının sigortacılık ile çok fazla etkileşim içinde olduğuna, denizciliğin de böyle olduğuna dikkat çekerek, şu açıklamaları yaptı:
“Bugün uygun sigorta teminatına sahip olmayan gemiler ne bir kanaldan ne bir boğazdan geçebilir ne de bir ülke o gemiyi karasularına kabul eder. Taşıdığı yükün çeşidine ve tonajına göre değişmekle beraber; özellikle tankerlerin gemi başına 1 milyar dolar civarında teminat limitine ihtiyacı bulunmaktadır. Ülkemizin de taraf olduğu birçok sözleşme, gemilerin sahip olması gereken sigorta limitlerini belirliyor. Yük, çevre, bunker kirliliği ve tehlikeli madde gibi değişik limitlere sahip olmak zorundadır. Özellikle Süveyş Kanalı’ndaki kazadan sonra sigortacıların kanallara bakışı negatife doğru ilerliyor. Çünkü maliyet faktörü primi doğrudan etkiliyor. Maalesef kanallar için ek pirim talep edilmesi veya her bir kanalın kendi özelinde riziko yapılması gibi bir durumla karşılaşabiliriz”
Türk P&I, Son Yılların En Verimli Kamu Özel Sektör İşbirliği
Ufuk Teker, Türk P&I hakkında da değerlendirmelerde bulunarak, Türk P&I’ın denizcilik için yeni bir kavram olduğunu ifade etti ve “Türk P&I, 2014 yılında, son yılların belki de en verimli kamu özel sektör işbirliği olarak kurulan bir sigorta şirketi. Deniz araçlarına sorumluluk ve gövde sigortası sağlıyor. Hedefimiz uluslararası bir marka olmak. Kurulduğumuz yıldan bu yana yüzde 65 oranında yabancı sigortalılardan prim elde ediyoruz” dedi.