TSB Yönetim Kurulu depremin merkez üssü olan Kahramanmaraş’ta hem incelemelerde bulundu hem de reel sektör temsilcileri ile bir araya geldi. Bölgede temaslarda bulunan TSB Başkanı Atilla Benli, Aksigorta Genel Müdürü Uğur Gülen, Maher Holding Sigorta Grubu Başkanı Ahmet Yaşar, BNP Paribas Cardif CEO’su Cemal Kişmir ve Allianz Yaşam ve Emeklilik Genel Müdürü Taylan Türkölmez, TSB Genel Sekreteri Özgür Obalı topyekün sigorta seferberliğine ihtiyat olduğunu söylediler.
AYTAÇ NALLAR/KAHRAMANMARAŞ
Deprem bölgesini ziyaret eden sigortacılar, topyekün sigorta seferberliğine ihtiyaç olduğunu söyledi. Türkiye Sigorta Birliği (TSB) Yönetim Kurulu depremin merkez üssü olan Kahramanmaraş’ta hem incelemelerde bulundu hem de reel sektör temsilcileri ile bir araya geldi.
TSB Başkanı Atilla Benli, Aksigorta Genel Müdürü Uğur Gülen, Maher Holding Sigorta Grubu Başkanı Ahmet Yaşar, BNP Paribas Cardif CEO’su Cemal Kişmir ve Allianz Yaşam ve Emeklilik Genel Müdürü Taylan Türkölmez, TSB Genel Sektreteri Özgür Obalı, bölgede temaslarda bulundu. Deprem bölgesinde sigortalılık oranlarının düşük olduğundan şikayet eden TSB Yönetim Kurulu üyeleri, bölgede 76 milyar TL’lik sigortalı hasar oluştuğunu söyledi. Sigortacılar, “Sağlam binaları sigortalama seferberliğine ihtiyaç var” dediler.
BENLİ: HAZİRAN SONU TÜM HASARLAR ÖDENİR
TSB Başkanı Atilla Benli, deprem bölgesinde 76 milyar TL’lik sigortalı hasar olduğunu, bunun da 6 milyar TL’sinin ödendiğini ve Haziran ayı sonu itibariyle tüm hasar ödemelerinin yüzde 95’inin biteceğini açıkladı.
Atilla Benli, hasarların bu kadar çabuk ödenmesini dünya rekoru olarak nitelendiren Benli, “Şu ana kadar hasar dosya sayısı 70 bine yaklaştı. Bunun yarısı bitmiş durumda. Asıl sorun, bu bölgede sigortalılık oranının düşük olması. Kaskoda yüzde 17, konutta yüzde 20, ticari kesimde yüzde 50’lerde sigortalılık oranı var. Ortalamaya baktığımızda ise deprem bölgesinde yüzde 25 gibi bir sigortalılık oranı var” dedi.
76 milyar TL’lik hasarın, üç-dört katı fazla hasar olsaydı da sektörün bunu ödeyecek gücü bulunduğunu ifade eden Benli, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bizim tek sıkıntımız, az sigortalılık oranı. Poliçe olduktan sonra bizim çözemeyeceğimiz bir sorun yok. Ama poliçe olmayıp veya poliçe eksik olup, yanlış sigorta teminatlarıyla yaptırılan poliçelerde sonradan risk gerçekleştiğinde sıkıntılar yaşıyoruz. Yine de gerçekten sigorta sektörü olarak ne kadar ekonominin tabanını oluşturduğumuzu, finans sektörünün sağlıklı işlemesi için ne kadar önemli olduğumuzu bir kez daha gördük.”
Atilla Benli, depremler sonrası Türkiye çapında sigortalılık oranında 3-5 puanlar civarında bir artış olduğunu, ancak bu oranın yeterli olmadığını vurgulayarak, sigorta farkındalığının kalıcı olarak yerleşmesi gerektiğini sözlerine ekledi.
GÜLEN: EN BÜYÜK SORUN EKSİK SİGORTA
Aksigorta Genel Müdürü Uğur Gülen, sigortanın, risk transfer işi olduğunu, riskin doğru şekilde belirlenip doğru riskin doğru şekilde transfer edilmesi gerektiğini belirterek, “En basitinden; sigortalarının konut veya işyeri sigorta bedeli içindeki eşya ve makinelerin bedeli nedir, işyerinde afet sonucunda iş durması olursa ne kadar zamanda ayağa kalkar, kar kaybı nedir; bunları çok iyi sorgulanması lazım” dedi.
Deprem bölgesinde yaşanan en büyük sorunun eksik sigortadan kaynaklı sorunlar olduğuna dikkat çeken Gülen, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Sigorta eksik teminatla yapıldığı zaman tazminat ödemesi de aynı oranda eksik yapılıyor. Tabi sigortalıların burada bir hayli şikayetlerinin olduğunu gördük. DASK poliçelerinde gerçek metrekarelerin altında yapılan poliçeleri gördük. Sigortalılarımız aslında iyi bir ürün aldığını düşünürken belki tahmin ettiğinin altında ürünler aldıklarını gördüler. Aslında bu depremin ortaya çıkardığı böyle durumlar oldu.”
YAŞAR: 5 MİLYAR TL KASKO HASARI ÖDENECEK
Maher Holding Sigorta Grubu Başkanı Ahmet Yaşar, deprem bölgesindeki kasko sigortaları hakkında açıklamalar yaptı. Kasko sigortalarının diğer branşlara göre daha bilinen, içeriğinin özellikle sigorta bedelinin rayiç değere eşit olması sebebiyle de enflasyona karşı korunan, yani eksik sigorta olgusunun olmadığı bir branş olduğunu kaydeden Yaşar, “Buna rağmen Türkiye genelinde yüzde 25’ler civarında sigortalılık oranı olmasına rağmen deprem bölgesinde bu oran yüzde 17’lerde. 3 milyon 150 bin aracın sadece 439 bini kasko sigortalı. Hatay, Kahramanmaraş ve Adıyaman’da bu oran daha da düşüyor. Gaziantep ve Adana’da sigortalılık oranı daha yüksek” dedi.
Toplam 76 milyar TL’lik sigortalı hasarın içinde 5 milyar TL’sinin kasko sigortalarından kaynaklandığına değinen Yaşar, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Şu ana kadar da 600 milyon TL civarındaki bir rakamı sigorta şirketleri ödemiş durumda. Araçlar sadece depremden zarar görmedi. Deprem sonrası enfkaz kaldırma veya deprem bölgesine ulaşımda yaşanan sorunlar nedeniyle iş makinelerinin araçlara verdiği zararlar var. Hemen ardından da deprem bölgesinde yaşanan sel baskınlarında araçlar zarar gördü. Dolayısıyla hasarın nasıl geleceği de belli değil. Sonuçta bunların hepsi bizim varlıklarımız. Keşke hepsi sigortalı olsaydı, sigortalılık oranları yüzde 100’ere yaklaşsaydı da biz sigorta şirketleri bunları hızlıca tazmin etseydik ve ülkenin kaynaklarını hep birlikte koruyabilseydik.”
KİŞMİR: 3.8 MİLYON HAYAT, FERDİ KAZA SİGORTASI VAR
BNP Paribas Cardif CEO’su Cemal Kişmir ise konuşmasında hayat sigortalarından bahsetti. Hayat sigortalarında da durumun, genel sigortalılık oranlarından farklı olmadığını belirten Kişmir, banka sigortacılığı sayesinde durumun biraz daha iyi olduğunu vurguladı. Deprem bölgesinde 1.7 milyon kişinin hayat sigortası olduğunu belirten Kişmir, “Bunun da yüzde 80’i banka sigortacılığından geliyor. Alınan kredilerinden dolayı yapılan hayat sigortaları burada çok büyük bir teminat tutuyor ve şu anda hasar ödeniyor. Bağımsız hayat sigortalarında ise rakamlar çok düşük” dedi.
Deprem bölgesinde toplam 3 milyon 800 bin hayat ve ferdi kaza poliçesi olduğuna, bunların da yüzde 80’inin banka bağlantılı olduğuna dikkat çeken Kişmir, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Sektör yaklaşık 300 milyarlık TL’lik bir teminat vermiş durumda. Bize gelen rakamlara baktığımızda şu ana kadar yaklaşık 26-27 bin tane hasar başvurusu yapılmış. Toplam teminat tutarına bakıldığında ise 1 milyar TL civarında. Vefat sayısının artması ile bu sayı daha da yukarı gidecektir. Sigorta sektörü 500 milyarlık tazminat ödemek üzere ve bunun üçte birini ödedi.”
TÜRKÖLMEZ: KATILIMCILAR BES’TEN AYRILMADI
Allianz Yaşam ve Emeklilik Genel Müdürü Taylan Türkölmez, ise konuşmasında bireysel emeklilik sistemine değindi. Deprem bölgesinde toplamda 1.3 milyona yakın BES katılımcısı ve toplamda da 30 milyar TL’ye yakın fon büyüklüğü olduğuna dikkat çeken Türkölmez, “Bölgede sigortalılık oranı ne kadar düşükse BES’te de katılımcı sayısı o kadar düşük” dedi.
Olası bir afette BES’teki tasarrufların kişilere destek olarak işlerlik kazandığına işaret eden Türkölmez, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Katılımcı sayısı düşük olunca bu işlerliği sağlayamamış oluyorsunuz. Diğer taraftan deprem nedeniyle sistemden çıkışlara baktığımızda farklı bir tablo ortaya çıkıyor. Deprem bölgesindeki sistemden ayrılma oranı Türkiye’nin ayrılma oranının çok altında. Yani katılımcılar, BES planlarına başvurmamış; birikimlerimi alıp da ben bunu kullanayım dememiş, bozdurmamış. Tabi bunda, bankaların kredi borçlarını ötelemiş olması, kredi borçlarının şu anda halen gündeme gelmemiş olması, vefatlar konusunda henüz net bir duruma ulaşılmamış olması da etken olabilir.”