Trafik sigortasında artık bıçak kemiğe dayanmış durumda. Serbest tarifeye mi geçilir, genel şart mı belirlenir, kanun mu çıkartılır, düzenleme mi yapılır; her ne yapılacaksa biran önce yapılması gerekiyor. Yerlisi, yabancısı; sermayedar artık huzursuzlanmaya başladı.
Türkiye Sigorta Birliği (TSB), sigorta sektörünün 2023 yılı mali ve teknik verilerini yayımladı, trafik sigortasındaki zararın boyutu da ortaya çıktı. Geçen yıl sigorta şirketleri, trafik sigortasında, 13.7 milyar TL ile tarihin en yüksek zararını açıkladı. Sigortacılar ilk kez de trafik sigortasından zarar etmiyor. Şöyle bir araştırma yaptım; 2020 yılı dışında hemen hemen her yıl zarar etmişler, ama asıl 2021 yılından sora zararın boyutu artmış. 2020 yılına kadar yıllık ortalama 600-800 milyon TL arasında zarar açıklayan şirketlerin; trafik sigortasındaki zararı 2021 yılında 2.7 milyar TL’ye, 2022 yılında ise 11.6 milyar TL’ye çıkmış. 2023 yılında ise zarar bir önceki seneye göre yüzde 12’ye yakın artarak, 13.7 milyar TL olmuş.
Peki, zararın boyutu neden bu kadar artmış? Özetlersem; enflasyonun araç bedellerindeki artışa etkisi, dövizdeki yukarı yönlü hareketin hasar onarımında kullanılan yedek parça maliyetlerini yükseltmesi, asgari ücretteki artışın vefat ve sakatlık tazminatlarını artırması… Anayasa Mahkemesi’nin sigorta genel şartlarının çoğunluğunu iptal etmesi nedeniyle sigortadan ödenecek tazminatlarda standart hesaplama yöntemi olmadığından herkesin kendi kafasına göre tazminat belirlemesi ve bundan dolayı Sigorta Tahkim Komisyonu’ndaki sigorta hakemlerinin şişirilmiş tazminat kararları vermesi ki, gelecek yazılarımda sigortada tahkim konusunda olup bitenlere detaylı değineceğim. Bunların hepsi sigorta şirketlerinin trafik sigortasında her geçen yıl rekor zarar açıklamasında etken.
ŞİRKETLERİN TAMAMI ZARAR AÇIKLADI
Açıklanan 2023 verilerine göre, sigorta şirketleri geçen yıl trafik sigortası satışından 109 milyar TL prim toplamışlar. Bunun karşılığında trafik sigortasındaki oluşan hasar toplamı 149 milyar TL’ye yakın. Şirketler bunun 55.3 milyar TL’sini ödemiş, kalan 93 milyar TL’sini ise önümüzdeki dönemde ödeyecekler. Bu tablonun sonunda, 2023 yılında, sigorta şirketleri, trafik sigortasından topladıkları her 100 liralık prim karşılığında 140 lira hasar ödemek durumunda kalmış. Bunu da kendi kasalarından ödemişler. Sonuçta da 13.7 milyar TL zarar açıklamışlar.
Şu kadarını söyleyeyim, trafik sigortası satan 27 şirketin tamamı zarar açıklamış. Birileri diyecek ki, ‘iyi söylüyorsun da trafik sigortası primi de artıyor’. Doğru artıyor ama toplanan prim hasarları karşılamaya yetmiyor. Artık işin öyle bir şirazesi kaymış ki, prim artışları hiçbir işe yaramıyor. Daha fazla artırsan bu sefer haklı olarak 26 milyon sürücü isyan ediyor.
YABANCI SERMAYE HUZURSUZ
Peki, çözüm ne? Sektör temsilcileri ile konuştum. Çoğunluk, serbest tarifeye geçilmesini istiyor. Ne demek serbest tarife? Trafik sigortasında primi de teminatları da devlet, yani Sigortacılık ve Özel Emeklilik Düzenleme ve Denetleme Kurumu (SEDDK) belirliyor. Şirketler ise serbest piyasa koşullarına göre kendileri belirlemek istiyorlar ki, 2017 yılından önce primler serbestçe belirleniyordu. Gerekçe olarak SEDDK’nın belirlediği fiyatlarla iyi sürücü-kötü sürücü arasında ayrım yapılamadığını, bu durumda da hasarlı sürücünün maliyetinin, hasarsız sürücülere yüklendiğini gösteriyorlar.
Şunu da belirteyim, kimi sektör temsilcileri serbest tarifenin çözüm olmayacağını, şirketlerin kötü sürücüleri sigortalamaktan kaçınacağını, hasarsız sürücüler üzerinden fiyat rekabeti oluşacağını savunuyor. Kimileri ise trafik sigortasında gider maliyetlerinin kontrol edilmesinin zararı azaltacağını belirtiyor.
Diyeceğim ise, trafik sigortasında artık bıçak kemiğe dayanmış durumda. Serbest tarifeye mi geçilir, genel şart mı belirlenir, kanun mu çıkartılır, düzenleme mi yapılır; her ne yapılacaksa biran önce yapılması gerekiyor. Yerlisi, yabancısı; sermayedar artık huzursuzlanmaya başladı. Öyle ki, kimi yabancı sermaye, ‘daha ne kadar böyle zarar edeceğiz, satıp, çıksak mı?’ diye yüksek sesle konuşmaya başlamış durumda. Hatta kimi yabancı sermaye satışa çıktı bile. Benden söylemesi.
Noyan Doğan/Hürriyet Gazetesi