AXA CEO’su Yavuz Ölken, son dönemde yaşanan afetleri değerlendirdi. Ölken, afetler ve sigorta arasındaki ilişkiye de değindi. Ölken, afetlerin bundan sonra da devam edeceğini belirterek, “Türkiye’de inanılmaz bir yerküre ısınması var” dedi.
AXA CEO’su Yavuz Ölken, 2021 yılında, Türkiye’nin ilk kez orman yangınları ile doğal afetler statüsünde değerlendirilmeye alındığını, yerküre ısınma haritalarına bakıldığında Türkiye’de inanılmaz bir yerküre ısınması olduğunu söyledi. Yavuz Ölken, son dönemde yaşanan afetler ve etkileri üzerine açıklamalar yaptı.
Yavuz Ölken, 2021 yılında, dünyada toplam 116 milyar dolar sigortalı hasar ödendiğini, bunun iki misli, 200 milyar dolar da ekonomik kayıp oluştuğunu belirterek, 2011-2021 yılları arasında hasar açısından en yüksek üçüncü yılın 2021 yılı olduğunu söyledi. Afetlerin, 2011’de 120 milyar dolar, 2017’de 143 milyar dolar, 2021’de 116 milyar dolar zarara neden olduğunu vurgulayan Ölken, geçmişte 20 yıllık, 50 yıllık verilere bakıldığını şimdi ise artık 10 yılda hasar frekansı yüksek üç hasar yaşandığını kaydetti. Ölken, “Eskiden doğal afetler dediğimizde, Türkiye biraz daha korunaklı kalıyor gibiydi ama artık öyle değil. Amerika kıtası, Asya Pasifik’te tayfunlar, fırtınalar, yoğun yağışlar, selleri duyardık. Bugün Çek Cumhuriyeti’nde de dolu fırtınası oluyor, Avrupa’da selle yaşanıyor. Geçen yıl Orta Afrika’da temmuz, ağustos aylarında sel oldu. Kendi coğrafyamıza geldiğimizde de doğal afetler açısından çok zor bir yıl geçirdik. 2021’de, 7-8 milyarlara giden rakamlar konuşuldu. Hem sigortalı hasar hem de ekonomik kayıplar olarak ve bu yıl da farklı başlamadı” dedi.
Yavuz Ölken, geçmişten bugüne altyapı yatırımlarının yapıldığını ancak kısa zaman diliminde yoğun yağışlar olduğunu ve bunları tahliye edecek sistemler olmadığını, altyapı yatırımlarının bu yağışlar için tasarlanmadığını ifade ederek, “Bu yeni bir başlangıç yapmaya bence engel değil” dedi.
“ÖNCE İLGİ GÖSTERİYOZ SONRA UNUTUYORUZ”
Yavuz Ölken, “Geçen sene de Batı Karadeniz’de benzer sel baskınları yaşandı. Sonrasında sigortalılık oranlarında artış olmadı mı?” sorusunu, şöyle yanıtladı:
“Artış oldu ama tatmin edici seviyede değil. Yani bugün penetrasyon dediğimiz sigortalanma oranı, konutta, küçük işyerlerinde yüzde 25 iken, bu bölgelerde doğal afetler sonrası birdenbire belki 30-35’lere çıktığını görüyoruz ama beklenen seviye 30-35’ler değil. Avrupa’da bu oranlar yüzde 80-85’lerde. Yani kamunun üstünde yük bırakmayacak şekilde bir penetrasyon oranına gidiliyor. Maalesef biz, toplum olarak afetleri yaşadıktan hemen sonra bir miktar ilgi gösteriyoruz, üzerinden 3-4 ay rahat geçince hemen unutuyoruz. Bir kere sigortadan vazgeçmemek lazım. İkincisi biz sadece sel, fırtına dolu diye bakmamalıyız; bugün kuraklık da bir doğal afettir. Gıdaya erişimdeki en büyük engel kulaklık olabilir. Tarım politikaları manasında önemli değişikler var. Tarım sigortası, TARSİM tarafında farkındalık üst seviyeye gelmeye çalışıyor. Bununla ilgili ürünler gelişiyor. Orada da sigortalılık oranlarını yüzde 20-25’lerde seyrediyor. Dolayısıyla sistemin içinde sigortacılık önemli bir çözüm noktası. Bunu biraz daha yukarı doğru çıkarma görevimiz var. Uluslararası bir araştırmada, 2021 yılında, Türkiye, ilk kez orman yangınları ile doğal afetler statüsünde değerlendirilmeye alındı. O döneme ait yerküre ısınma haritalarına baktığımızda Türkiye’de inanılmaz bir yerküre ısınması var.”
“HER GÜNÜMÜZDE YERKÜREYİ ISITIYORUZ”
Yavuz Ölken, önümüzdeki günlerde de benzer afetlerin yaşanacağını, bunun da sadece iklim değişimi, sel, fırtına, doluyla ilgili olmadığını vurgulayarak, endüstriyel tesislerde çıkan yangınların içinde bile binaların ısınmasının önemli bir parçası olduğunu kaydetti. Ölken, “Her günümüzde yerküreyi ısıtıyoruz. Her gün sera gazını pompalıyoruz ve sadece Türkiye değil bütün dünya büyük bir krizin altında” dedi.