Neova Sigorta Genel Müdürü ve Katılım Sigortacıları Derneği Başkanı Özgür B. Koç, katılım sigortacılığının, toplam sigortacılık içindeki payının yüzde 5’e geldiğini söyledi. Özgür Koç, katılım sigortacılığı hakkında detaylı değerlendirmelerde bulundu.
Bugün için pazarda hem tam katılım usulüyle çalışan hem de pencere usulü ile çalışan şirketler olduğunu belirten Koç, “Tam katılım dediğimiz şirketler kuruluşundan itibaren tüm işlemlerini katılım esaslarına göre yapan şirketler oluyor. Pencere usulü ile çalışan şirketler ise Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın yönetmeliği ile maksimum 3 ya da 5 yıllık izinle katılım prensiplerini uygulayacağı kısmi bir pencere açıyor ve isteyen müşterilerine bu hizmeti vermiş oluyor. Pencere usulü ile çalışan şirketlerin belirli süresi var. Bu sürenin sonunda bu katılım havuzlarını ayrı bir sigorta şirketlerine çevirmeleri gerekiyor” dedi.
Üç Farkımız Var
Katılım sigortacılığının işleyişi hakkında bilgi veren Koç, şunları söyledi:
“Katılım bankacılığı ile konvansiyonel bankacılığa benzer şekilde bizimde konvansiyonel sigortacılığa göre bir takım farklarımız var. Bunlardan birincisi ve en önemlisi, yaptığımız gelirlerde herhangi bir faiz enstrümanı kullanmıyoruz. Tüm mali gelirlerimiz faiz dışı yatırım enstrümanlarında değerleniyor. İkincisi, bir katılım sigorta havuzu olduğumuz için dönem sonunda eğer katılım havuzunda bir bakiye kalırsa -buna kabaca teknik kar diyebiliriz- bu bakiyenin tekrar müşterilere iade yapılması söz konusu oluyor. Ya bağış yapılıyor ya iade yapılıyor. Biz birkaç yıldır şirketimizde bakiye iadesi şeklinde yapmaya başladık. Üçüncü kısım ise dinen yapılması uygun görülmeyen sigortalar yapılmıyor. İçki satan, kumar oynanan yerler gibi dinen yapılması haram olan sigorta konuları bizim tarafımızdan sigortalanmıyor. Şöyle bir kontrolümüz bile var. Eğer bir icra davası sonucunda faiz geliri elde etmek zorunda kalsak bile bu faiz gelirini biz hayır hesabı yoluyla şirket hesaplarından çıkarıyoruz.”
Katılım Bankalarının 30 Yılda Geldiği Noktaya Geldik
Özgür Koç, “Neden katılım sigortacılığının pazardaki payı bu kadar düşük?” sorusunu ise “Türkiye’de katılım bankacılığı 30 yılı aşkın süredir var. Tüketiciye çok daha fazla dokunan, tüketici ile çok daha fazla işi olan bir sektörün bile ülkemizde 30 yılda gelebildiği nokta yüzde 6’lar civarında. Biz daha şurada 3-5 yılda aynı oranı yakaladık. Evet, yetersiz belki; ama çok da kötü değil” şeklinde yanıtladı. Koç, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bu bir ekosistem. BES’in bir kısmı da otamatik katılım sistemi. Otomatik katılım sisteminde de tüm çalışanlar zorunlu olarak bu sisteme giriyorlar, istemezlerse çıkıyorlar. Orada faizli ya da faizsiz fonlar sunuluyor. Sonunda yüzde 62 gibi bir oranda faizsiz fonlar tercih edildi. Normal BES’te faizsiz taraf yüzde 15’lere vardı. Tüketiciye ne kadar çok ulaşabilirsek, alternatif olduğunu anlatabilirsek biz aslında daha çok tercih edilebiliyoruz. Bunların gelişmesinin önüne bir engel yok. Türkiye’de kurulu 40 tane hayat dışı, 20 tane de hayat ve emeklilik şirketinin içerisinde 2’şer tane tam katılım, 5’er de pencere usulü yapan şirket var. Yani toplamda 60 şirketin 12 tanesi bu hizmeti veriyor. Şirket sayısı arttıkça, daha çok müşteriye ulaştıkça bu oranlar da artacaktır. Buralarda katılım finans tarafında toplam portföyden aydığı pay büyüdükçe bizim de paylarımız büyüyecek.”
Katılım Reasürans Fonu Nasıl Çalışacak?
Özgür Koç, son günlerde gündemde olan ve Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak’ın açıklamasıyla gündeme gelen Katılım Reasürans Fonu ile de ilgili açıklamalar yaptı:
“Türkiye’de Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın girişimi ile Türk Reasürans kuruldu. Piyasaya reasürans teminatı sağlamaya başlandı. Türk Reasürans’ın altında bir katılım reasürans penceresi oluşturuluyor; buna katılım reasürans fonu da diyebilirsiniz. Buraya bir miktar sermaye aktarılacak ve bizim gibi 12 tane Türkiye’de kurulu katılım şirketi ve pencere ulusu çalışan şirketlerin reasürans ihtiyacını karşılayacak.
Katılım sigortacılığı hangi esaslara göre çalışıyorsa katılım reasürans fonu da aynı esaslara göre çalışacak. Ama biz müşterilerden risk kabul ediyoruz, müşterilerimizi sigortalıyoruz; katılım reasürans fonu da katılım sigorta şirketlerini sigortalamış olacak.”
Özgür Koç, katılım reasürans fonu gibi uygulamaların dünyada da olduğun belirterek, “Dünyanın en büyük reasürans şirketlerinin uygulamaları var. Mesela dünyanın en büyük şirketi Swiss Re’nin bir pencere uygulaması var. Münich Re’nin pencere uygulaması var. Hannover Re’nin sadece katılım reasüransı işi yapan reasürans şirketi var. Ortadoğu’da, Uzakdoğu’da irili ufaklı, bazıları şirket, bazıları pencere usulü çalışan katılım reasürans uygulamaları var” şeklinde konuştu.