Mapfre Araştırma Departmanı’nın hazırladığı Ekonomik ve Sektör Görünümü 2022 Raporuna göre Ukrayna’daki jeopolitik gerilim küresel riskleri artırıyor. Rapor, Ukrayna’da son dönemde yaşanan jeopolitik çatışmanın önümüzdeki aylarda ekonominin geleceğini etkileyebilecek bir gerilim haline geleceğini savunuyor.
Pandemi kontrolü, büyük güçlerin egemen gücü ve enerji krizi, diğer olayların yanı sıra, ana ekonomik gündemlerde kalmaya devam etti. Her şey son bir yıldır devam eden bu risklerin 2022’ye kadar süreceğine işaret ediyor. Ancak Ukrayna’da son dönemde yaşanan jeopolitik çatışma, NATO destekli ABD ve Rusya’nın ana kutuplar olmasıyla öne çıktı. Önümüzdeki aylarda ekonominin geleceğini etkileyebilecek bir gerilim.
Mapfre Araştırma Departmanı tarafından hazırlanan en son ‘Ekonomik ve Sektör Görünümü 2022’ raporu, geniş kapsamlı karmaşıklık ve belirsizliğin mevcut risk ortamını daha yüksek bir düzeye çıkaran bir zamanda jeopolitik konularda yenilenen bir dizi risk sunuyor. ‘Ekonomik ve Sektör Görünümü 2022 raporundan özet şöyle.
JEOPOLİTİK KRİZ VE KÜRESEL YÖNETİŞİM
Mapfre Araştırma Departmanı tarafından hazırlanan rapora göre, Rusya’nın Ukrayna’nın NATO silahlarına ev sahipliği yapma kabiliyetine ilişkin kırmızı çizgiler oluşturması, daha az diplomatik çözüm ve yenilenen yaptırımlar (Kuzey Akım 2’nin kapatılması gibi) ve çatışmanın askerileştirilmesi riski üzerinde artan baskı oluşturabilecek risklerle karşı karşıya. Bu bağlamda, raporda diplomatik kanallardan sağlanan istikrar garantilerinin sulandırıldığı ve bunun sonucunda iki taraflı bir savaşa yol açabileceği vurgulandı.
Bu zorluğa ek olarak, Afganistan’dan düzensiz çıkış ve Çin ile donmuş ilişkilerden daha fazlası tarafından kuşatılan Biden yönetiminde Amerikan dış politikasının yeniden inşası süreci de var. Avrupa çerçevesinde en endişe verici konu sadece Ukrayna’daki gerilimden değil, aynı zamanda enerji krizi ve pandeminin endişe verici mevcut durumuna ek olarak Doğu Avrupa’daki popülist dinamikler ve göç akımlarından geliyor.
KÜRESEL BORÇ RİSKİ
Küresel ekonomi toparlanırken ve enflasyon oranları sürekli yükselirken, bölgeler arasında artan farklılıklarla birlikte rekor borç seviyeleri küresel anlamda bir iyileşmeyi yansıtmaya başlıyor. Daha gelişmiş ekonomilerde, para politikası, ekonomik toparlanma konsolide olurken ve mali aritmetik mali açıkları onarırken, uyumlu bir senaryoyu desteklemeye devam etti. Derinlemesine negatif reel faiz oranları, kitlesel varlık alımlarının sonucu ve sürekli düşük nominal faiz oranları ile uzmanlar, bu yıl için toparlanmanın temel direklerinin hala kötüleşen bir zemine karşı çok daha yüksek borç stoklarının kırılganlığına dayandığına işaret ediyor. Rapora göre, gelişmekte olan ekonomilerde risk, daha gelişmiş bir parasal sıkılaştırma süreci, daha yüksek enflasyonist baskılar ve dışa bağımlılığın derecesi nedeniyle daha belirgin.
EKONOMİDEKİ RİSKLER
Raporda, geçici ve sınırlı enflasyon görünümü daha kalıcı ve yapısal olarak daha yüksek baskılar karşısında gücünü kaybettiği için parasal tepkinin hızlanacağı belirtiliyor. Bu nedenle rapor, para politikası sıkılaştırmasının sürdürülemezlik korkularını ve ekonomik performansı engelleyen kemer sıkma önlemlerine olası bir dönüşü artırabileceğini savunuyor. Bu bağlamda, ne ekonomik toparlanmaya zarar vermemek ne de bir mali hakimiyet durumunu kışkırtmamak amacıyla kademeli ve uygun şekilde normalleşme sinyali veren merkez bankaları tarafından parasal planlamada agresif bir değişiklik olası değil. Ancak, büyümeyi daha fazla olumsuz etkileyen enflasyon riskleri, vadeli işlemler için manevra alanı kazanma ihtiyacı ve sürecin ücretler üzerinden geri bildirimi, fiyat artışını yoğunlaştırabilir.