Türkiye Sigorta Birliği (TSB) Başkan Yardımcısı ve Maher Holding Sigorta Grubu Başkanı Ahmet Yaşar, yılda yaklaşık 20 milyon kasko teklifi verildiğini, bunun sadece 8,5 milyonunun poliçeleştiğini söyledi. Yaşar, “Müşteriye sadece fiyat göstermek yetmez, teminat farklarını sade ve net şekilde anlatmalıyız” dedi.
Ahmet Yaşar, yılda yaklaşık 20 milyon kasko teklifi verildiğini, bunun sadece 8,5 milyonunun poliçeleştiğini belirterek, kaskoda tekliften poliçeye dönüşüm oranının potansiyelin altında kaldığını kaydetti. Yaşar, bunun nedenlerine de değinerek, “Öncelikle çokça dile getirilenin aksine, bugün kasko fiyatlarının yüksek olduğu yönündeki algı artık geçerliliğini yitirmiş durumda. Aksine, rekabetin etkisiyle kasko primleri bu dönem maliyetlerin 10 puan altında artışla seyrediyor” dedi.
Fiyat avantajının sahada yeterince karşılık bulmadığını ifade eden Yaşar, “İnternette ve çağrı merkezlerinde alınan milyonlarca teklif, çoğu zaman gerçek satın alma niyeti taşımıyor. Fiyat görmek için alınan, değerlendirilmeden kalan teklifler dönüşüm oranlarını ciddi şekilde etkiliyor” şeklinde konuştu.
MÜŞTERİ TEMİNAT İÇERİKLERİNİ ANLAMIYOR
Bir diğer önemli sorunun, müşterilerin teminat içeriklerini tam olarak anlayamaması olduğunu vurgulayan Yaşar, şunları söyledi:
“Ucuz bir kasko ile daha kapsamlı bir ürün arasında ne fark olduğunu açıkça anlatamazsak, müşteri kararsız kalıyor ve poliçeden vazgeçiyor. Ayrıca, aynı müşteri birden fazla acenteden teklif alıyor, sadece biri poliçeye dönüşüyor, diğer teklifler boşa düşüyor. Bu da oranları aşağı çekiyor. Trafik sigortası zorunlu olduğu için yapılırken, kasko hâlâ ertelenebilir bir harcama olarak görülüyor. Bu zihniyet de dönüşümü sınırlıyor.”
KASKO ORANININ DÜŞÜK OLMASI RİSK YAKLAŞIMI
Ahmet Yaşar, bir diğer önemli yapısal nedenin ise araç parkının eskiliği olduğuna değinerek, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bugün Türkiye’de trafiğe kayıtlı araçların ortalama yaşı 14,3 yıl. Kamyonların ortalama yaşı 18 yıl, otobüslerin 16 yıl, otomobillerin ise 14,2 yıl. Hatta araçların yüzde 26’sı 21 yaş ve üzeri. Bu yaş grubu, sigorta şirketleri açısından daha riskli olarak değerlendiriliyor. Dolayısıyla bazı şirketler yaşlı araçlara ya teklif vermiyor ya da çok yüksek primlerle fiyatlıyor. Bu da doğal olarak kasko yaptırmak isteyen kullanıcının karşısına caydırıcı bir tablo çıkarıyor. Yani kasko poliçe sayısının trafik sigortasına göre düşük olmasının bir diğer nedeni, sektördeki risk yaklaşımıdır. Bu noktada, daha dengeli, yaş bazlı esnek fiyatlama modelleri geliştirilmesi gerektiğini düşünüyorum.”
DAR KASKO ALTERNATİF HALİNE GELECEK
Ahmet Yaşar, uzun süredir sektörde yer alan ‘Dar Kasko’ ürününün, bugüne dek hak ettiği karşılığı tam anlamıyla bulamadığına, ancak bugün, galericiler ve ikinci el oto satıcıları gibi yeni kullanıcı gruplarının oluşmasıyla birlikte, dar kaskonun yeniden güçlü bir alternatif haline geleceğini belirterek, “Bu gruplar, ellerindeki araçları satışa sunmadan önce kısa süreli güvence altına almak istiyor. Ancak klasik kasko ürünleri, bu kısa vadeli ihtiyaca yanıt vermekte zorlanıyor. İşte bu noktada dar kasko devreye giriyor. Daha uygun primli, sınırlı ama amaca hizmet eden teminatlarla oluşturulmuş bu ürün, bu kez doğru segmentte, doğru ihtiyaca cevap vererek gerçek karşılığını bulabilir” dedi.
Sigorta sektörünün ihtiyaca özel, açık, anlaşılır ve sade ürünler üretmesi gerektiğinin altını çizen Yaşar, şunları söyledi: “Dar kasko gibi modüler yapılar, yalnızca ikinci el araç satıcıları için değil, genç sürücülerden şehir içi kısa mesafe kullanıcılarına kadar geniş bir segmente hitap edebilir. Müşteriye sadece fiyat göstermek yetmez, teminat farklarını sade ve net şekilde anlatmalıyız. Dijital teklif sistemleri bu anlayışa göre yeniden kurgulanmalı. Acenteler yalnızca fiyat odaklı rekabetten değil, değer odaklı danışmanlık yaklaşımından beslenmeli.”
TSB CHATBOT UYGULAMASI ÜZERİNDE ÇALIŞIYOR
Yaşar, Türkiye Sigorta Birliği’nin, sigorta okuryazarlığını artırmak ve sigortalı adaylarının bilinçli kararlar verebilmesini sağlamak amacıyla yapay zekâ destekli bir chatbot uygulaması üzerinde çalıştığına da değinerek, bu konuda şu açıklamaları yaptı:
“Bu sistem, tüketicilere sigorta kavramları, teminat içerikleri ve poliçelere dair genel bilgilendirme sağlarken, ticari yönlendirme yapmadan, kullanıcıyı doğru bilgiyle buluşturarak sektöre duyulan güveni artırmayı hedefliyor. Tüketicilere sigorta kavramları, teminat içerikleri ve poliçelere dair genel bilgilendirme sağlayacak. Ticari yönlendirme yapmadan, kullanıcıyı doğru bilgiyle buluşturarak sektöre duyulan güveni artırmayı hedefliyor. Bu sayede hem doğru bilgiye kolayca ulaşılacak hem de karar verme süreçleri desteklenecek. Yani bu uygulama, sadece bilgilendirme değil; zamandan tasarruf, iletişim kolaylığı ve sektörle doğru temas kurma anlamında da büyük bir dönüşümün habercisi olacak. Unutmayalım, kasko yalnızca aracı değil; hayatı, zamanı, emeği ve huzuru da korur. Bu değeri toplumun her kesimine anlatmak, hepimizin ortak sorumluluğudur.”