Kurumun gündemi yoğun. Hele ki, 2021’deki ekonomi programında tasarruf konusuna ağırlık verileceği hesaba katılacak olursa, SEDDK’ya ne kadar iş düşeceği anlaşılır. Katılım sigortacılığının geliştirilmesi, 18 yaş altının bireysel emeklilik sistemine girişine imkan tanınması, pandemi nedeniyle tamamlayıcı sağlık sigortasının geliştirilmesi, kefalet sigortasının yaygınlaştırılması; Kurumun gündemindeki konulardan çok azı.
Sigortacılık, Özel Emeklilik Düzenleme ve Denetleme Kurumu (SEDDK), 2019’un Ekim ayında, Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile kuruldu. Bu yılın mayıs ayında da atamalar yapılarak, faaliyete geçti. Kurumun Başkanlığına Türker Gürsoy, İkinci Başkanlığa Ali Ersoy, üyeliklere Ender Şenol, Fatih Küçükcan; Başkan Yardımcılıklarına da Mete Güler, Mahir Çipil ve Uluç İçöz atandı. Atananlar; sigortacılık, bireysel emeklilik, hayat ve sağlık sigortacılığı alanlarında yıllarca çalışmış, değişik şirketlerde yöneticilik görevlerini üstlenmiş kişiler. İşin özü, hepsi kendi alanlarında uzman.
SEDKK’nın kurulması bazı kesimler için belki bir şey ifade etmeyebilir ama önemini çok kısa özetleyeyim. Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK), gibi sigortacılıkta da benzeri bir yapının oluşturulması 20 yıldır konuşulan; Avrupa Birliği ile uyum sürecinden tutun da dünya sigorta ve özel emeklilik pazarları ile entegrasyona, tüketicinin korunmasına kadar sürekli gündemde bir konuydu; hatta geç bile kalınmıştı. Bu kadar önemli, yani.
Dün Bir, Bugün İki!
Her ne kadar SEDDK’nın kuruluşu bir yıl olsa da faaliyete geçeli 6 ay oldu. Kurumun, 6 aylık bilançosunu çıkarayım istedim. Eminim çoğunluk, ‘bu kadar kısa sürede bu kadar önemli kurumun bilançosu mu olur?’ diyecektir. Doğru da, dikkat ettim, bir süredir Kuruma yönelik karalama yapılıyor.
Tabi bu bilançoyu da oturup, tek başıma çıkarmadım. Sektörün tüm temsilcileri ve yöneticileri ile konuştum. Kurumun kurulmasından ve şu ana kadarki teşkilatlanmasından memnunlar ama ‘dün bir bugün iki’ diyorlar. SEDDK’ya atamalar mayıs ayında yapıldı, teşkilatlanmasına yönelik yönetmelik çıkalı hepi topu bir-iki ay oldu. Başkan yardımcıları bile ekim ayında atandı. Kurumun tam olarak yapılanması için daha çok zaman var. Yani, bu iş öyle turşu küpü değil; üstelik salgın dönemindeyiz. Daha açık bir anlatımla, SEDDK’nın geçmişinden bahsedilecekse, en fazla bir-iki aylık geçmişten söz edilebilir. Bu kadar zamanda da; ne yeni sigorta lisansı verilir, ne de yeni yatırımcılar ile görüşülür ki, bu pandemi ortamında ortada yeni yatırım falan olmaz, olamaz da.
Bırakın, İşlerini Yapsınlar
Yine de bu bir-iki ayda önemli işler yapıldı. Bana göre en önemlisi, yeni kurulacak sigorta şirketlerinde gerekli olan sermaye tutarı ciddi anlamda artırıldı ki, önüne gelen sigorta şirketi kurmasın. Mevcut kurulan ne olacak derseniz, herhalde önümüzdeki dönem gerekli önlem, tedbir alınacaktır. Bence alınmalıdır da.
Asıl önemlisi bundan sonrası. Kurumun gündemi yoğun. Hele ki, 2021’deki ekonomi programında tasarruf konusuna ağırlık verileceği hesaba katılacak olursa, SEDDK’ya ne kadar iş düşeceği anlaşılır. Katılım sigortacılığının geliştirilmesi, 18 yaş altının bireysel emeklilik sistemine girişine imkan tanınması, pandemi nedeniyle tamamlayıcı sağlık sigortasının geliştirilmesi, kefalet sigortasının yaygınlaştırılması; Kurumun gündemindeki konulardan çok azı.
Daha da önemlisi var, yabancı sermaye konusu. Şu anda dünyada çok konuşulan satın almadan dolayı Türkiye’de sigorta pazarında önemli bir birleşme olacak. Salgının seyri biraz azaldığında, iyi biliyorum, Türk sigorta pazarına girecek yeni yabancı sermaye olacak. Diyeceğim o ki, sigortacılık ve özel emeklilikte bu kadar yoğun gündem varken, yapılacak bavul yüküyle iş varken; kişisel çıkarlar için Kuruma mesnetsiz iddialar yüklemek kimseye fayda sağlamaz, bir işe de yaramaz.