2024 yılının Mayıs ayında kredi kartları ile yapılan harcama tutarı 1.2 trilyon TL’nin üzerinde. Son üç ayda kartlarla yapılan harcama tutarı 3.4 trilyon TL’yi geçmiş durumda. 20 yılda ülke olarak hepi topu yaptığımız tasarruf 1 trilyon TL, sadece üç ayda yaptığımız harcama 3.4 trilyon TL.
Bireysel emeklilik sisteminde, fon büyüklüğü, 1 trilyon TL’yi geçti. Bu ne demek? Sistemdeki 17 milyona yakın kişinin tasarruflarının ulaştığı büyüklük 1 trilyon TL’yi geçmiş demek. Bir başka açıdan da şöyle değerlendirebiliriz; tek tasarruf sistemi BES olduğu için (dikkatinizi çekerim yatırım demiyorum tasarruf diyorum) ülke tasarrufları 1 trilyon TL’yi geçmiş durumda. Emeklilik sektörü temsilcileri fonların bu büyüklüğe ulaşmasından memnun. Haklılık payı da var, çünkü 1 trilyon TL eşikti ve aşıldı. Bu noktaya da 20 yılda gelindi.
Başarı mı? Nereden baktığınıza bağlı. İşin aslı, çok da sevinecek bir durum yok. Anlatayım. 2024 yılının Mayıs ayında kredi kartları ile yapılan harcama tutarı 1.2 trilyon TL’nin üzerinde. Bu, sadece bir aylık harcama tutarı. Benzer şekilde nisan ayında yapılan harcama tutarı 1.1 trilyon, mart ayında ise 1.1 trilyon TL’lerde. Yani, son üç ayda kartlarla yapılan harcama tutarı 3.4 trilyon TL’yi geçmiş durumda.
Olaya bakın; 20 yılda ülke olarak hepi topu yaptığımız tasarruf 1 trilyon TL, sadece üç ayda yaptığımız harcama 3.4 trilyon TL. Var mı sevinecek bir durum? Ara ara emeklilik şirketlerinin temsilcileri ile sohbet ederiz. BES’in büyüklüğünün 1 trilyon TL’yi geçmesi üzerine yaptığımız sohbetlerde, Türkiye Sigorta Birliği Başkan Yardımcısı Taylan Türkölmez’in yorumunu aynen paylaşayım: “20 yılda BES’te biriken varlıklar mayıs ayı kredi kartı harcamasına yetişememiş.”
ORTALAMA BİRİKİM 100 BİN TL
Devam edeyim. BES’te 1 trilyon TL büyüklüğe ulaşmadaki en büyük etken, emeklilik şirketlerinin, katılımcıların sisteme yatırdıkları katkı paylarını, doğru yerlerde değerlendirip, yüksek getiriler sağlaması oldu. Şirketler, katılımcıların fonlarını iyi yönetti, yüksek getiriler sağladı ve fon büyüklüğü 1 trilyon TL’yi aştı. Yoksa katılımcılar, tasarruf için BES’e daha çok ve daha yüksek katkı payı ödemedi. Verileri inceledim, geçen yıl sisteme yatırılan ortalama katkı payı tutarı aylık 900 ile bin lira arasında değişiyor.
Bundan ötürüdür ki, BES’teki, kişi başına ortalama birikim tutarı 100 bin liralarda. Elbette sisteme daha yüksek katkı payı ödeyenler de, sistemde birikimleri milyonlarca liraları bulan da vardır. Ama ortalama 100 bin lira. Birileri çıkmış, BES emekli aylığı ödemiyor diye eleştiriyor. Nasıl ödesin? 10 yılda, 20 yılda ulaşılan kişi başına birikim tutarı 100 bin lira, işte. Kişilerin tasarruf için ödedikleri tutarlar ciddi rakamlarda olur, sistemdeki fon büyüklüğü 5-10 trilyon liralara ulaşır; o zaman sistemden emekli olanların alacakları maaşları konuşur, tartışırız.
TASARRUF TÜKETİM DENGESİ BOZULDU
Bu satırları okuyan birileri diyecektir ki, ‘millette tasarruf edecek para mı var?’. Doğru ama bir taraftan da sadece bir ayda tüketim için 1.1 trilyon TL harcamışız. Daha açık bir anlatımla, tasarruf ile tüketim arasındaki uçurum büyüyor.
BES sayesinde tasarrufların 1 trilyon TL’yi geçmesi yabana atılır bir gelişme değil. 17 milyon kişinin tasarruf etmesi -ki, bunların 7.3 milyonu çalışanlardır, 9.1 milyonu da bireylerdir- de önemli bir şey. Açık konuşalım, ülke olarak tasarrufa ihtiyacımız var. Tek tasarruf aracı da BES olduğuna göre, tasarrufları artıracak bir şeyler yapmamız lazım. Mesela, oturup, artık tamamlayıcı emeklilik sistemini ciddi ciddi konuşmamız, hatta aksiyon almamız lazım.
Noyan Doğan/Hürriyet Gazetesi