Marsh 2025 Siyasi Risk Raporu’nu yayınladı. Artan jeopolitik risk ortamı önceki dönemlere kıyasla ticaret, finans ve yatırım için operasyonel ve stratejik risklerin daha önemli bir itici gücü haline geldi. Raporda 7 ülkeye dikkat çekiyor ve bu ülkeler arasında Türkiye’de var. Türkiye hakkında şu tespit yapılıyor: Türkiye jeopolitik olarak iyi bir konumdadır ve gelişen ekonomik temellere sahiptir, ancak kurumsal bağımsızlığı belirsizliğini korumaktadır.
Artan jeopolitik risk ortamı önceki dönemlere kıyasla ticaret, finans ve yatırım için operasyonel ve stratejik risklerin daha önemli bir itici gücü haline geldi. Bu durum şirketleri, zorluklara ve fırsatlara hazırlarken, risk yönetimi stratejilerini geliştirmeye itiyor. Marsh 2025 Siyasi Risk Raporu’nu yayınladı. Raporda, risk yönetiminin önemine dikkat çekildi.
Şirketlerin, risk yönetimi kararlarını ve yatırım stratejilerini yönlendiren jeopolitik varsayımları yeniden değerlendirmeleri gerektiğinin belirtildiği raporda, “Özellikle ABD, Çin ve diğer büyük ticaret ortakları arasındaki ticaret akışlarının istikrarı ve güvenliği, Güneydoğu Asya gibi belirli bölgelerden tedarik zincirlerinin güvenilirliği gibi uzun süredir devam eden birçok varsayım giderek daha fazla değişkenlik gösteriyor. Güvenin eksik olduğu alanlarda, liderler risk ortamını anlamak ve kararlarını bilgilendirmek için yeni yöntemlerden faydalanabilir” deniyor.
BELİRLİ VARSAYIMLAR GEÇERLİ OLMAYABİLİR
Raporda, belirli jeopolitik varsayımların artık geçerli olmayabileceğine de atıfta bulunularak, üç temel alanda bunların yerini alacak çerçeveler veya yöntemler öneriliyor. Rapordan, çarpıcı başlıklar özetle şöyle:
Küresel ticaretin yeniden şekillendirilmesi. Karmaşık tedarik zincirlerine veya temel tedarikçi bağımlılıklarına sahip işletmeler, büyük olasılıkla değişen küresel ticaret dinamikleri tarafından test edilmeye devam edecek.
Operasyonel zorluklar yaratan jeopolitik riskler. Kuruluşlar, çatışma, değişken tedarik zincirleri ve yaygınlaşan yatırım düzenlemeleri dahil olmak üzere politik risklere maruz kalmaları nedeniyle daha da kötüleşen operasyonel zorluklarla karşılaşabilirler.
Enerji geçiş fırsatları, politika ve uyumluluk yükümlülükleri. Rapor, iki önemli iklim düzenlemesini (Avrupa Birliği’nin Karbon Sınır Ayarlama Mekanizması ve Ormanların Yok Edilmesi Yönetmeliği) ve bunların gelişimini şekillendiren politik güçleri not ediyor.
TÜRKİYE’NİN DE İÇİNDE BULUNDUĞU 7 ÜLKE
Raporda ülkelerin risk durumları da incelendi. Rapora göre, bazı ülkeler halihazırda mevcut sistem içerisinde kendilerini farklılaştırıyorken, diğerleri hem mevcut hem de potansiyel gelecekteki ticaret manzaralarına uyum sağlamayı daha zor yapabilir. Marsh’ın raporu, bu konuda 7 ülkeye dikkat çekiyor ve bu ülkeler arasında Türkiye’de var. Bu ülkeler sırasıyla; Macaristan, Meksika, Güney Kore, Vietnam, Şili, Malezya, Fas ve Türkiye. Raporda, Türkiye hakkında şu tespit yapılıyor: “Türkiye jeopolitik olarak iyi bir konumdadır ve gelişen ekonomik temellere sahiptir, ancak kurumsal bağımsızlığı belirsizliğini korumaktadır.”
Raporda, Vietnam, Meksika, Güney Kore ve Macaristan gibi ülkelerin önümüzdeki aylarda ve yıllarda ticaret politikasının neden olduğu daha büyük aksaklıklarla karşı karşıya kalabilecekleri belirtiliyor. Büyük ticaret ortakları arasındaki ilişkiler kötüleştikçe, hükümetler bağlayıcı ülkelerden gelen mallara, özellikle de başlangıçta hedeflenen ülkeden bileşenler içerenlere ticaret engelleri uygulayabilir ve bu da küresel tedarik zinciri oynaklığını daha da artırabilir.