TSB, SEDDK ve DASK, 6 Şubat depremlerinin yıldönümünde Kahramanmaraş ve Hatay illerini ziyaret etti. Antakya Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Hikmet Çinçin ve Kahramanmaraş Ticaret ve Sanayi Odası Başkan Vekili Hikmet Gümüşer’in de katıldığı toplantılarda sigorta sektörü temsilcileri hem bölgedeki acenteler hem de reel sektör temsilcileri ile bir araya geldi.
Editör: AYTAÇ NALLAR
Türkiye Sigorta Birliği (TSB), Sigortacılık ve Özel Emeklilik Düzenleme ve Denetleme Kurumu (SEDDK) ve DASK, 6 Şubat depremlerinin yıldönümünde Kahramanmaraş ve Hatay illerini ziyaret etti. TSB Başkanı Uğur Gülen, Başkan Yardımcısı Ahmet Yaşar, SEDDK Başkan Yardımcısı Emine Feray Sezgin, TSB Genel Sekreteri Özgür Obalı, DASK Genel Sekreteri Serpil Günal ve TOBB SAİK Başkanı Levent Korkut depremin etkilediği Kahramanmaraş ve Hatay’daydı.
Sektör temsilcileri, Kahramanmaraş Ticaret ve Sanayi Odası ile Antakya Ticaret ve Sanayi Odasında düzenlenen toplantılarda hem bölgedeki acenteler hem de reel sektör temsilcileri ile bir araya geldi, sorunları dinledi, önümüzdeki dönemde yapılacakları konuştu. Toplantılarda, depremden etkilenen illerdeki ekonomik kalkınmada sigortanın önemine dikkat çekilirken, deprem sonrası sigorta sektörü ile reel sektörün depremden çıkardığı dersler, bunlara karşılık alınan aksiyon da konuşuldu.
SEZGİN: BÖLGEYE CAN SUYU OLMAK İSTEDİK
Sigortacılık ve Özel Emeklilik Düzenleme ve Denetleme Kurumu (SEDDK) Başkan Yardımcısı Emine Feray Sezgin, 6 Şubat depremlerinin hemen ardından SEDDK’nın yaptığı çalışmalara değindi. Deprem sonrası öncelikle sigortaları sonlananların poliçelerinin otomatik yenilenmesini sağladıklarını belirterek, “Sonrasında tazminat ödemesi aşamasına gelindi. DASK ilk 24 saatte tazminat ödemesini yaptı, çünkü altyapısı kuvvetliydi. Bölgeye can suyu olmak istedik. O yüzden tazminat için elimizden geleni yaptık. Avans ödemelerine ilişkin genelge çıkarttık. Yani yıkık, ağır hasarlılarda yüzde 20’ye kadar, orta hasarlarda yüzde 10 ve hafif hasarlılarda yüzde 15 avans ödemesi yapıldı. Böylece vatandaşların ilk ihtiyaçları karşılandı” dedi.
DASK’ın kuruluşundan depreme kadar olan sürede toplam 1.4 milyar TL hasar ödediğini, 6 Şubat depremlerinde 40 milyar TL ödeme yaptığını vurgulayan Sezgin, Çok ciddi bir boyutta ödeme çıktı. Bunun için de altyapımızın güçlü olması gerekiyor” dedi.
Bundan sonraki süreçte zorunlu deprem sigortasının zorunlu afet sigortasına dönüşmesi için kanun taslağı hazırlandığını ve Meclis’e gönderildiğini belirten Sezgin, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Zorunlu deprem sigortasını zorunlu afete dönüştürüyoruz. İçinde sadece deprem değil sel, heyelan, dolu, fırtına, obruk bunları da kapsayacak şekilde yeni bir mevzuat çalışması yapıldı. Altyapı oluşturuldu, Meclis’te bekliyor. Biz SEDDK olarak başka ne yapıyoruz derseniz; sigorta şirketlerinden deprem stres testi istedik. Böylece şirketlerin sermayelerinin güçlü ve yeterli olup olmadıklarını, büyük bir depremde ne durumdayız onu görmek istedik. Fotoğrafı önden çekmek istiyoruz. Böylece daha önceki mevzuatlarda asgari sermaye tutarlarını arttırdık. Şirket kurmak için güçlü sermaye yapısı ile birlikte güvenli olan güven veren sektörümüzü daha güvenilir hale getirmeyi amaçlıyoruz.”
GÜLEN: ÇOĞU TESİSİN SİGORTASI EKSİKTİ
TSB Başkanı Uğur Gülen, 11 ili etkileyen depremde sigorta sektörünün toplam 75 milyar TL hasar ödemesi gerçekleştirdiğini, bunun da DASK hariç 40 milyar TL’sinin Kahramanmaraş’ta ödendiğini belirterek, o günkü döviz kuruyla Kahramanmaraş’ta 2.2 milyar dolarlık hasar ödendiğini, bunun da 1.2 milyar TL’sinin tüzel kişilere ödendiğini söyledi. Kahramanmaraş’ta toplam ekonomik kaybın 3.2 milyar dolar olduğunu ifade eden Gülen, bunun 1.2 milyar dolarının sigorta sektörü tarafından karşılandığını vurgulayarak, “Aslında bu oran dünya örneklerine baktığımız zaman kötü bir oran değil. Deprem bölgesinde toplam 105 milyar dolarlık ekonomik kayıp oluştu, bunun 6 milyar doları sigorta sektörü tarafından karşılandı. Yani yüzde 5-6’lık kısım sigorta sektörüne devredilmiş. Bunun dünya ortalaması olan yüzde 25-30’lara çıkması en büyük hedefimiz. Biz depremde ekonomik kaybın yüzde 6’sını karşıladık ama yüzde 30-40’ını karşılayabilirdik. Böyle bir kapasitemiz vardı” dedi.
Uğur Gülen, Kahramanmaraş’ta bin 200 tane sanayi tesisi olduğunu, bunun tamamının sigortalı olması gerektiğini ifade ederek, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Deprem sırasında, tesislerin çoğunun sigortalarının eksik yapıldığını gördük. Tesisin değeri 100 lira, sigorta 20 liradan yapılmış. Sigorta sektörü de kağıdın üzerinde yazan rakam neyse onu ödemekle sınırlı. Bu durumda sektör 100 liralık hasarın 20 lirasını ödeyebildi. 100 liranın tamamını ödeyebilir miydik? Elbette öderdik; 100 liralık prim alınırdı 100 liralık hasar ödenirdi. Buradan çıkardığımız en büyük ders eksik sigorta kısmıydı. Deprem sonrasında tüm Türkiye’de eksik sigorta bilinci çok ciddi bir şekilde arttı.”
VATANDAŞLAR SÖYLEMLERE KULAK ASMASIN
Uğur Gülen, depremden çıkarılan derslere de değinerek, bu konuda da şu açıklamaları yaptı:
“Bir kere şunu gördük ki sigorta, kötü günde çok hızlı yardım eden bir can dostu. Onun için sigortacılık oranımızı arttırmalıyız. Şunu duyuyoruz, bu beni çok endişeye sürüklüyor; deprem oldu artık uzunca bir süre deprem olmayacak. Böyle bir şey yok. Yani hakikaten doğa olaylarının ne zaman, nasıl, ne şiddetli olacağını tahmin edecek teknolojiyi henüz geliştiremedik. O yüzden vatandaşlarımız bu söylemlere kulak asmasın. Bir başka önemli nokta, bizim her aldığımız poliçenin içinde deprem teminatı var mı; mutlaka kontrol etmek durumundayız. Bir diğer önemli mesaj teminatımızı tam olarak almalıyız. Yani eksik teminatla, eksik sigorta yaptırmamalıyız. Eksik yaptığımız zaman olaydan sonra çok daha büyük bir pişmanlıkla karşı karşıya kalıyoruz açıkçası. Bir de belki en önemlisi sigortayı gerçekten sigorta uzmanından almak lazım.”
YAŞAR: SİGORTALILIK ORANINDA DÜŞÜŞ VAR
TSB Başkan Yardımcısı Ahmet Yaşar, Antakya özelinde depremde 32 milyar TL’lik hasar dosyası oluşturduğunu, karşılığında 18 milyar TL hasar ödendiğini, sigorta sektörünün depremde en yüksek hasarı Antakya’da ödediğini açıkladı. Yaşar, depremi etkileyen 11 il içinde sigortalılık oranı en düşük illerin başında Antakya’nın geldiğini ifade ederek, “Depremde 105 milyar dolarlık ekonomik kayıp oluştu, bunun 6 milyar dolarlık kısmını sigorta sektörü karşıladı. Keşke sigortalılık oranı yüksek olsaydı, daha fazla hasar ödeyebilseydik; kapasitelerimiz de buna müsaitti” dedi.
Bundan sonraki süreçte, sigorta şirketlerinin deprem bölgesindeki işletmelerin sigortalarında aktif rol oynaması gerektiğine değinen Yaşar, “Bu işletmelerin finansmana erişim sağlayabilmesi için yeniden sigortalanmış olması lazım. Artık sigortalanmamış bir işletmenin, sigortalanmamış bir projenin finansmana erişimi daha da zor. Çünkü hem teminat alınamıyor, bir de kredi verdiği yerin teminatsız kalmış olması daha da büyük riskleri doğuruyor. Bu açıdan sigortanın önemi burada bir kez daha ortaya çıkıyor” şeklinde konuştu.
Ahmet Yaşar, deprem bölgesinde özellikle Antakya’da, deprem sonrasında sigortalılık oranlarında düşüşler olduğuna da dikkat çekerek, şunları söyledi: “Sanayi tesislerinde yüzde 25, konutlarda yüzde 35, ticari kesimde yüzde 45 sigorta adedinde düşüş var. Bölgedeki en yüksek kayıp oranları da yine Antakya’da. Burada tabii sigortalanabilir ne kadar elimizde yer kaldı, bunların ne kadar sigortalı kısmında daha tam olarak rakamlara sahip değiliz ama ortalamada yüzde 35-45 oranında bir gerileme var sigorta adedinde.”
OBALI: DASK VE SEKTÖR ÖNEMLİ BİR SINAV VERDİ
TSB Genel Sekreteri ve DASK Yönetim Kurulu Üyesi Özgür Obalı, depremde hem sigorta sektörünün hem de DASK’ın önemli bir sınav verdiğini söyledi. DASK’ı depremde 600 bin hasar ihbarı geldiğini, en çok talebin de Antakya’da geldiğini ifade eden Obalı, 40 milyar TL civarında toplam bir DASK ödemesi gerçekleşti. Bunun 11 milyar TL’si aşağı yukarı Hatay’da. 87 bine aşkın dosya için Hatay’da ödeme gerçekleştirildi. Ağır hasarın burada olmasının önemli bir nedeni var. Yani dosya sayısı belki çok yüksek değil ama ödeme ve tazminat tutarı yüksek. Malatya ikinci sırada hasar açısından, Kahramanmaraş ise daha çok endüstriyel ve sanayi riskleri fazla olduğu için üçüncü sırada gerçekleşiyor” dedi.
Deprem sonrasında DASK’ta sigortalılık oranının 3 puan arttığına dikkat çeken Obalı, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Antakya özelinde bakıldığında Türkiye ortalaması şu anda neredeyse 10 puan altında. Yıkılan binaların da etkisi var ama bence belki beklentileri de doğru yönetmek lazım. Zaman zaman duyuyoruz işte, bu bölgedeki deprem riski boşaldı diye. Bu şekilde bir deprem tekrar olmayacak algısının yoğunlaştığını görüyoruz. Bunu bence gerçekten tekrar masaya yatırmak lazım. Çünkü ülke genelinde çok ciddi deprem riski taşıyoruz. Türkiye deprem ülkesi ve bu ülkede deprem teminatı olmayan hiçbir poliçenin alınmaması lazım. Baktığımız zaman genel olarak Antakya’da dosya sayısı anlamında da 144 bin adet şu anda poliçesi oluştuğunu görüyoruz. Aslına bakarsanız sayısal anlamda oldukça yüksek.”
Özgür Obalı, depremde, DASK’ın üzeri için yaptırılan konut sigortalarında, sigortalılık oranlarına de değinerek, “Maalesef DASK’ın oranlarına ulaşmıyor. Şunu da belirtmek lazım, tutarlarla ilgili de problemler gözlemlemiştik. Şu andaki yaşadığımız hem sanayi kesimi hem bireysel tarafta ödeme perspektifinde; herkes sigorta sektörünün hakkını teslim etse de tutarsal anlamda bazı anlaşmazlıkların olmasındaki temel sebep, maalesef gerekli teminatların alınmamış olması” dedi.
GÜNAL: HEDEF YÜZDE 100 SİGORTALILIK ORANI
DASK Genel Sekreteri Serpil Günal, zorunlu deprem sigortasının, zorunlu afet sigortasına dönüşeceğine değinerek, şunları söyledi:
“DASK, tüm doğal afetleri kapsamak adına depremin yanı sıra orman yangını, sel, heyelan, çığ, hortum dolu gibi afetleri tamamıyla kapsamak ve tam bir finansal güvence vermek adına bir poliçe oluşturdu. Tabii ki biz yasal düzenlemeleri bekliyoruz. Zorunlu afet sigortası çıktıktan sonra artık zorunlu deprem sigortası olmayacak. Zorunlu afet sigortası ile DASK’ın da sigortalılık oranının yüzde 100’e ulaşacağını düşünüyoruz” dedi.
ÇİNÇİN: DOĞRU SİGORTANIN ÖNEMİ ANLAŞILDI
Antakya Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Hikmet Çinçin, depremde Antakya merkezinin yüzde 81’inin yıkıldığını belirterek, “Büyük yıkım sonrasında maalesef iş yerlerimiz, konutlarımız, teminatlarımız yok oldu. Dolayısıyla bankalar nezdinde kredibilitemiz de kalmadı, teminat verebileceğimiz çok şey kalmadı” dedi.
Çinçin, depremde sigortanın özellikle de doğru sigortanın öneminin anlaşıldığını ifade ederek, “Şimdi tabi sigorta bilincini arttırmak lazım, bu coğrafyada çok gerekli bir şey artık” şeklinde konuştu.
GÜMÜŞER: TOPARLANMAMIZA SİGORTA KATKI SAĞLADI
Kahramanmaraş Ticaret ve Sanayi Odası Başkan Vekili Hikmet Gümüşer, ilde bine yakın fabrika bulunduğunu, depremde birçok fabrikanın orta ve az hasar aldığını belirterek, deprem sonrası ekonomik toparlanmaya katkı sağlayan kesimlerin başında sigortacıların geldiğini söyledi. Gümüşer, depremde, Kahramanmaraş’ta, özellikle sanayi ve ticari kesimde 3.2 milyar dolarlık hasar oluştuğunu da kaydetti.
KORKUT: SİGORTASIZLIĞIN ÇARESİZLİĞİNİ GÖRDÜK
TOBB Sigorta Acenteleri İcra Komitesi Başkanı Levent Korkut, depremlerde sigortanın öneminin ortaya çıktığını belirterek, şunları söyledi: “Sigortasızlığın çaresizliğini gördük. İyi günde çok önemsenmeyen sigortanın, poliçenin eksik olmamasının ne gibi artılar getireceğini, eksik sigortanın ne gibi sorunlar yarattığını gördük. Keşke gönül isterdi ki eksiklikler olmasaydı, keşke daha fazla ödeme yapabilseydik. Risklerimizi sigorta ettirirken gerçek değerleri üzerinden sigorta ettirmeliyiz ki yarın hasar olduktan sonra hasardan bir gün önceki hale getirelim tesislerimizi.”