Anahtarı aracının üzerinde unutan ve aracı çalınan sürücü kaskodan hasar alabilir mi? Alkollü olduğu tespit edilen sürücü kaskodan hasarını talep edebilir mi? Yargı bu konularda ne karar verdi? İşte, kasko sigortasında ne çok merak edilenler ve yargı kararları.
Günümüzde araç sayılarının gittikçe artması nedeniyle araç sahiplerinin kasko sigortası yapma ve araçlarını olası kazalara karşı güvence altına alma ihtiyacını doğurmuştur. Ancak kasko sigortası bir sorumluluk sigortası değildir. Bu nedenle sadece sigortalının aracına ait hasarları kapsar. Kasko sigortası, rizikonun gerçekleşmesi sonucunda sigorta konusu motorlu aracın uğrayacağı hasarları karşılamaya yönelik yapılan bir mal sigortasıdır.
Bu mal sigortasında, amaç motorlu kara taşıtlarına ait belirli rizikoları teminat altına almak için kaza sigortaları kısmında düzenlenmiş bir çeşit tazminat sigortasıdır. Bu sigorta çeşidinde rizikonun konusu olan ve güvence altına alınan menfaat, kişilerin poliçede yer alan araçlarının kısmen veya tamamen hasar görmesi olasılığıdır. İleride meydana gelebilecek kaza, yangın, çalınma gibi durumlara bir çeşit güvence oluşturmaktadır. Bu sigorta çeşidinde, sigorta ettiren kişi ödemiş olduğu sigorta primi karşılığında kendi aracının kasko sigortalarını teminat altına almış olur. Kasko sigortası sözleşmesinde kişi sadece ilgili poliçe de belirtilen araç için hasarları sigortalattırır. Herhangi bir kaza sonucunda karşı tarafın aracında meydana gelen hasardan sigorta şirketi sorumlu olmaz.
Kasko Sigortası Sözleşmesinde Bilgilendirme ve Sözleşme Türleri
Bilgilendirme, karşılıklı bir menfaat ilişkisini baz alarak bir araya gelen iki tarafın sözleşmenin içeriği ve kapsamı hususunda gerekli bilgileri açıklamaları ve aydınlatma yükümlülüklerini yerine getirmeleridir. Sigorta sözleşmelerinde şirket olmaları nedeniyle zorunlu ve doğru bilgilendirmeler ağırlıklı olarak sigorta şirketlerinin sorumluluğundadır.
Hazine Müsteşarlığı tarafından hazırlanan ve 28.10.2007 tarihinde yürürlüğe giren Sigorta Sözleşmelerinde Bilgilendirmeye ilişkin Yönetmelikte bu husus detaylı olarak açıklanmıştır. Bu yönetmeliğin dördüncü bölümünde sigortacının genel bilgilendirme yükümlülüğü, bilgilendirmenin şekli, bilgi talepleri ve şikayetlerin cevaplandırılması hususlarına yer verilmiştir. Sigorta sözleşmelerinde yapılacak olan bilgilendirmenin doğru, açık ve anlaşılır olması gerekir. Sigorta ettiren ile sigorta şirketi arasında yapılacak olan sözleşmelerde, sigortacının sorumluluğunun başlama süresi genelde belirtilir.
Kasko Sigortası genel şartlarında “Sigorta poliçede başlama ve sona erme tarihleri olarak yazılan günlerde, aksi kararlaştırılmadıkça Türkiye saati ile saat 12’de başlar ve öğleyin saat 12.00’da sona erer. Ancak bu maddede belirtilen sigortacının sorumluluğunun başlaması için TTK’ya göre primin veya ilk taksidinin ödenmiş olması gerekir.
Kasko Sigortası Çeşitleri
13 Nisan 2013’te Kasko Sigortası Genel Şartlarına göre, poliçede belirtilen taşıt ve yine poliçede belirtilmeleri koşulu ile taşıta monte edilmiş her türlü ses, iletişim ve görüntü cihazları ile taşıtta standardının dışında yer alan ilave aksesuar sigorta kapsamı içindedir. Yine bu tanımda yer alan kapsam dahilinde dört çeşit kasko türü karşımıza çıkmaktadır. Bunlar;
Dar Kasko: Kasko sigortası genel şartlarında yer alan teminat gruplarından bir kısmı için verilir.
Kasko: Kasko sigortası genel şartlarında yer alan teminat gruplarının tamamı için verilir.
Genişletilmiş Kasko: Kasko sigortası genel şartlarında yer alan teminatların yanında ek sözleşme ile teminat kapsamının kısmen genişletilmiş olduğu kasko çeşididir.
Tam Kasko: Kasko sigortası genel şartlarında yer alan teminat gruplarının tamamının yanında ek sözleşme ile teminat kapsamına dahil edilecek tüm riskler için verilmiş olan teminat çeşididir. Örneğin aracın kaza yapması, yanması, çalınması durumları tam kasko sigortası kapsamında yer almaktadır.
Kasko Sigortası Kapsamında Olan Durumlar
Kasko Sigortası Poliçe Genel Şartlarında düzenlenmiş ve teminat kapsamında bulunan hallerde, sigortacının rizikonun oluşması halinde hasar tazminatı ödeme yükümlüğü, talebe konu hasar/zararın Kara Yolları Trafik Kanunu ve Yönetmeliğindeki hükümlere ve emsal Yargıtay kararları, kazanın poliçe şartlarına uygun oluşup oluşmadığı, gerçekleşen riziko ile ilgili tutanaklar, araç sigorta ve tescil belgeleri ile fiili durumu, kaza ile ilgili dosyada mevcut sair tutanaklar, ihbar ile ispat külfetine yönelik hususlar, oluşan gerçek hasar/zarar miktarı değerlendirme konusu yapılır.
Kasko Sigortası;
- Aracın karayolunda veya demiryolunda kullanılabilen motorlu, motorsuz araçlarla çarpışması,
- Gerek hareket gerek durma halinde iken sigortalının veya aracı kullananın iradesi dışında araca ani ve harici etkiler neticesinde sabit veya hareketli bir cismin çarpması veya aracın böyle bir cisme çarpması, devrilmesi, düşmesi, yuvarlanması gibi kazalar,
- Üçüncü kişilerin kötü niyet veya muziplikle yaptıkları hareketler ile fiil ehliyetine sahip olmayan kişilerin yol açacağı zararlar,
- Aracın yanması,
- Aracın veya araç parçalarının çalınması veya çalınmaya teşebbüs edilmesi, sonucunda oluşacak maddi zarar ve ziyanı öder.
(Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin E. 2007/894 K. 2007/1729 T. 21.5.2007 “Davacı tarafın, kasko sigortalı aracının davalı şirketin işlettiği garajdan çalındığı iddiasına dayalı tazminat istemine ilişkin davada; şirket çalışanının araç anahtarını araç üzerinde bırakmak suretiyle aracın çalınmasında gereken tedbiri almamış bulunmasına ve olayın gerçekleşme biçimine göre, davacı sigorta şirketinin sorumlulara rücu etmesine engel bir durum bulunmamaktadır. Poliçe limiti ile sınırlı olarak sorumlu olan davalı sigorta şirketinin, yargılama giderlerinden poliçe limitinin tazminata oran dahilinde sorumlu tutulması gerekir.”)
Kasko Sigortası Kapsamında Olmayan Durumlar
Kasko sigortasında amaç, motorlu araçların uğrayacağı hasarları güvence altına almaktır. Ancak her türlü hasardan sigortacı sorumlu olmaz. Her türlü hasardan sigortacıyı sorumlu tutmak sözleşmenin diğer tarafında yer alacak olan kişilerin bu durumu kötü amaçlarla kullanmasına ve sigortacıyı korumasız bırakmasına neden olur. Bu nedenle bu hasarlar belirli kategorilere ayrılmış ve sorumluluk düzeyleri belirlenmiştir. Yeni kasko sigortası genel şartlarına göre aşağıdaki hususlar kasko teminatı dışında kalmaktadır:
- Kamu otoritesi tarafından çekilme hali hariç araçta yapılacak tasarruflar nedeniyle meydana gelen zararlar,
- Poliçede gösterilen aracın, ilgili mevzuat hükümlerine göre gerekli sürücü belgesine sahip olmayan kimseler tarafından kullanılması sırasında meydana gelen zararlar,
- Aracın, uyuşturucu madde veya Karayolları Trafik Yönetmeliğinde belirlenen seviyenin üzerinde alkollü içki almış kişilerce veya aynı mevzuatta alkollü içki alamayacağı belirtilen kişilerce alkollü içki alınmak suretiyle kullanılması sırasında meydana gelen zararlar,
- Araca, sigortalı veya fiillerinden sorumlu bulunduğu kimseler veya birlikte yaşadığı kişiler tarafından kasten verilen zararlar ile bu kişiler tarafından sigortalı aracın kaçırılması veya çalınması nedeniyle meydana gelen zararlar,
- Aracın bir hasar veya arıza nedeniyle zorunlu olarak taşınması veya çekilmesi nedeniyle meydana gelen teminat kapsamındaki zararlar hariç olmak üzere, aracın kendi gücü ile girip çıkacağı ruhsatlı sefer yapan gemiler ve trenler dışında, kara, deniz, nehir ve havada taşınması sırasında uğrayacağı zararlar,
- Aracın ruhsatında belirtilen taşıma kapasitesinden fazla yük ve yolcu taşıması sırasında meydana gelen ve özellikle aracın istiap haddinin aşılmasından kaynaklanan zararlar.
Yargıtay Kararları Ne Diyor?
Yukarıda açıklanan ve kasko sigortası kapsamında yer almayanların dışında, sigorta kapsamında olup olmayacağı hususunda uyuşmazlık olan bazı durumlar da vardır. Bunlara Türkiye sınırları dahilinde olmayan ve meydana gelen kazalar sonucu oluşan hasarlar, motorlu araçları kullanan kişilerin aracı kullanmaya ehliyetlerinin olmaması, alkol veya uyuşturucu madde kullanımı sonucunda bilincini kaybedip araç kullananların yaptığı kazalar, araçların taşıma kapasitelerini aşmaları sonucunda meydana gelen kazalar örnek olarak verilebilir. Durum ve şartlara göre farklı uyuşmazlıklar da ortaya çıkmaktadır.
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin verdiği bir karar şu şekildedir:
“Zararın teminat dışı kalabilmesi için kazanın meydana geliş şekli itibariyle sürücünün salt (münhasıran) alkolün etkisi altında kaza yapmış olması gerekmektedir. Diğer bir anlatımla, sürücünün alkollü olması tek başına zararın teminat dışı kalmasını gerektirmez. Üstelik, böyle bir durumda zararın teminat dışı kaldığının ispat yükü sigortacıya düşmektedir. Somut olayda, meydana gelen trafik kazasında sigortalı, 1.29 promil alkollü bulunmuştur. Kaza tespit tutanağında, tüm kusurun karşı araç sürücüsünde olduğu belirtilmiştir. Ekper raporunda da %100 kusurun karşı tarafta olduğu açıklanmıştır. Mahkemece de kusur araştırması yapılmadığına göre, olayda hiçbir kusuru olmayan sigortalının sırf alkollü olması nedeniyle rizikonun teminat dışı olarak kabul edilerek davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.” denilerek kazada kusuru bulunmayan ve yasal promil sınırının altında alkollü olduğu tespit edilen sürücülerde sigorta şirketlerinin tazminat ödemesine yol açmıştır.
Kasko Sigortalarında Sözleşme Esnasında İndirim Yapılabilir Mi?
Sigorta şirketleri, toplamış olduğu primlerin büyük bir oranını hasar tazminatı olarak geri ödemektedir. Bunun nedeni artan araç sayıları ve buna bağlı olarak artan rizikolardır. Çünkü motorlu araçlarda rizikonun gerçekleşme oranı yüksektir. Bu nedenle sigorta şirketleri kasko sigortalarından beklentinin altında kar elde etmektedir.
Bu nedenle sigorta şirketleri uygulamada hasar olasılığı az ve daha az masraflı olacak müşteri çevreleri ile ilgilenmektedir. Örneğin, resmi kurumlar adına yapılan kasko sigortalarında yüzde 15 indirim yapılmaktadır. Bunun yanında özel kurumlardan olan ve araç sayısı fazla olan şirketlerle de yüzde10 ile yüzde 25 arasında değişen indirimler uygulanabiliyor. Bir diğer indirim çeşidi de hasarsızlık indirimidir. Hasarsızlık indiriminin yapılmasının nedeni hem sözleşmelerinin yenilenmesini sağlamak hem de kar oranlarını arttırmaktır.
Hasarsızlık indiriminden yararlanma şartları:
- Süresi sona eren sigorta sözleşmesinin yenilenmesi.
- Sözleşmenin aynı kişi adına kesintisiz olarak yenilenmesi.
- Sigorta süresi içerisinde herhangi bir kasko hasarı talebinin olmaması.