2024’ün Ocak ayından bu yana BES’in ortalama getirisi yüzde 15.05 olmuş. Aynı dönemde enflasyon ise yüzde 11.54 olduğuna göre BES, enflasyonun 3.51 puan üzerinde getiri sağlamış. Emeklilik fonlarına göre incelendiğinde ise ne altın, ne hisse, ne faiz ne de dolar; enflasyon karşısında en yüksek reel getiriyi sağlayan tek yatırım aracı BES olmuş.
Merkez Bankası, politika faizini 500 baz puan artırıp, yüzde 50 seviyesine çekince gözler de mevduat faizine çevrildi. Birkaç gündür dikkat ediyorum, ‘hangi banka ne kadar faiz veriyor, şu kadar parayı bankaya yatırırsan şu kadar getiri alırsın’ konuşuluyor. O getiri reel getiri midir; kimse bunu sormuyor. Peki, bu ortamda enflasyonun üzerinde getiri var mı? Aslında var da; maalesef altın, faiz, dolar, hissenin dışında başka bir yatırım enstrümanını bilmiyoruz.
Peki, ne var? Bireysel Emeklilik Sistemi (BES) var. Birilerin, ‘o tasarruf aracı, yatırım değil’ diyecek. Yanılgıda burada. Eskiden belki öyleydi de artık öyle değil. Özellikle emeklilik şirketleri ile fon yönetim şirketlerine yatırım danışmanlığı imkanı tanınması ile birlikte durum değişti. BES’in bu özelliğini keşfeden keşfetmiş ki, bugün sisteme giren paranın yüzde 40’ı yatırım amaçlı toplu para yatıranlardan geliyor.
BES, ALTIN, DOLAR, FAİZ, HİSSE
Hem BES’in hem de diğer yatırım araçlarının getirisine bakalım. 2024’ün Ocak ayından bu yana BES’in ortalama getirisi yüzde 15.05 olmuş. Ortalama getiri ile kastım, tüm emeklilerin fonların ortalamasından bahsediyorum ki, sonra fon bazında da konuya değineceğim. Aynı dönemde enflasyon ise yüzde 11.54 olduğuna göre BES, enflasyonun 3.51 puan üzerinde getiri sağlamış.
Aynı dönemde bir de diğer yatırım araçlarının getirilerine bakalım. Hisse senedi (BIST-100) yüzde 19.54, mevduat faizi yüzde 9.71, altın yüzde 19.21, dolar yüzde 9.82 yatırımcısına getiri sağlamış. Buna göre, yatırım aracı olarak altını tercih edenler enflasyonun 7.67 puan, hisse senedini tercih edenler 8 puan üzerinde reel getiri sağlamışlar. Yani, yatırımları enflasyon karşısında değerlenmiş.
Bu dönemde faizin getirisi yüzde 9.71, doların getirisi ise yüzde 9.82 olmuş. Enflasyon yüzde 11.54 olduğuna göre; faiz 1.93 puan, dolar ise 1.72 puan negatif getiri sağlamış. Daha açık bir anlatımla faizi ve doları tercih eden yatırımcıların yatırımları enflasyon karşısında erimiş. Bu tabloya bakarak, iki buçuk ayda BES’in, hisse ve altından sonra enflasyonun üzerinde reel getiri sağlayan üçüncü yatırım enstrümanı olduğunu söyleyebiliriz.
İKİ BUÇUK AYDA %22.07 GETİRİ
Ama ortalama getiriden çıkıp da emeklilik fonlarına göre duruma bakarsak; işte, orada tablo değişiyor. Dedim ya; emeklilik şirketleri ile fon yönetim şirketlerine yatırım danışmanlığı imkanı tanınması ile birlikte BES artık tasarruf aracının yanı sıra yatırım aracı haline de dönüştü diye… Tasarruflarını ya da yatırımlarını kendi seçtikleri fonlarda değerlendirmek yerine bu işi emeklilik şirketlerine veya portföy yönetim şirketlerine bırakıp da, o birikimlerine değerlendiği Değişken-Agresif Fonların getirisi iki buçuk ayda yüzde 22.07 olmuş. Bu da enflasyonun 10.53 puan üzerinde gibi rekor bir getiri demek.
Hadi o fonu değil de yatırımları değerlendirmek için hisse fonunu seçtiniz diyelim, aynı dönemde emeklilik fonları içindeki hisse fonlarının getirisi yüzde 20.32 olmuş. Bu da enflasyonun 8.78 puan üzerinde getiri anlamına geliyor. Dikkatinizi çekerim, BES’te değilde yatırımlarını münferit olarak hissede değerlendirenler yüzde 19.54 getiri sağlamıştı.
Emeklilik fonlarının içindeki hissede değerlendirenler tek başına hisseye yatırım yapanlardan daha çok getiri sağlamış. Niye, çünkü birikimin münferit değerlendirilmesi ile BES havuzunda top 17 milyon katılımcının birikimleri ile birlikte değerlendirilmesi çok farklı. Büyük sayılar kanunu, yani. Lafı fazla uzatmayayım, emeklilik fonlarının neredeyse büyük kısmı enflasyonun üzerinde getiri sağlamış.
Peki, BES, fon bazında incelendiğinde bu tablo ne anlatıyor? Ne altın, ne hisse, ne faiz ne de dolar; enflasyon karşısında en yüksek reel getiriyi sağlayan tek yatırım aracı BES olmuş. Eğer uzun vadeli yatırımdan bahsediyorsak, bunların üzerine bir de BES’teki yüzde 30’luk devlet katkısını ekstra olarak düşünün.
Noyan Doğan/Hürriyet Gazetesi