Türkiye Sigorta Birliği Genel Sekreteri Özgür Obalı, maliyetler ile primlerin uyuşmadığı, maliyetlerin yüksek olduğu bir dönemden geçildiğini belirterek, otomotiv ve sağlık alanında artan hasar maliyetlerinin sektörü zorladığını söyledi. Obalı, “Vatandaşlarımız geçen yılı göz önüne alarak primlerin bu yıl çok artığını düşünüyor olabilirler, fakat maliyetlerin ve varlık fiyatlarının hızla artığı günümüzde primlerin bununla uyumlu olarak artığını söyleyebiliriz” dedi.
Türkiye Sigorta Birliği (TSB) Genel Sekreteri Özgür Obalı, enflasyon ve döviz kurundaki dalgalanmanın Türkiye’deki yansımalarına değinerek, bir yıl öncesiyle karşılaştırıldığında, gayrimenkul, otomotiv gibi sigorta ile yakından ilgili alanlarda varlık değerlerinin yüzde 100’ü aşan oranda değer kazandığını, bir yıl önce ortalama 500 bin TL seviyelerindeki C segment bir aracın ya da 500 bin TL civarındaki bir konutun ortalama fiyatının bugün 1 milyon TL’yi aştığını söyledi. Obalı, “Bu değerlemeler ışığında sigortasız bir varlığımızı kaybettiğimizde, aynı değerden yerine koymamız mümkün görünmüyor” dedi.
Buna karşılık çözümsüz olmadığımızın, sahip olduklarımızı korumanın yolunun sigortalanmak olduğunu belirten Obalı, sigorta bilincinin yükselerek arttığını ifade ederek, “Ekonomik koşullara rağmen vatandaşların sigortaya olan ilgisi ve teveccühü sürüyor. ‘Sigorta, kıymet bilmektir’ diyerek çıktığımız bu yolda, sigortaya ilgiyi sektör olarak doğru işler yaptığımızın önemli bir göstergesi kabul ediyoruz” dedi.
İSKONTOLU FİYATLARLA ÜRÜN SUNULDU
Özgür Obalı, sigorta prim artışlarının sıkça gündeme geldiğine değinerek, konunun bugünden değil, geçen yılbaşından itibaren değerlendirilmesi gerektiğini vurguladı. 2021 yılında pandemi kaynaklı yavaşlayan hayatın, özellikle motor ve sağlık branşındaki hasar frekanslarını ciddi oranda düşürdüğünü kaydeden Obalı, daha uygun fiyatlama yapılmasına imkan sağlayan bu durumun, sigorta şirketlerince, tüketicilerin lehine kullandığı ve bir nevi iskontolu fiyatlarla ürün sunulduğunu söyledi. Özgür Obalı, sigorta şirketlerinin 2022 yılı için değişen ekonomik koşullar çerçevesinde fiyatlama politikalarını yeniden gözden geçirmek zorunda kalmalarında, özellikle maliyet ve hasar gibi etmenlerin belirleyici olduğunu açıkladı.
VARLIKLARIMIZI KORUMAK ZORLAŞIYOR
Maliyetler ile primlerin uyuşmadığı, maliyetlerin yüksek olduğu bir dönemden geçildiğini belirten Obalı, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Pandemi kurallarının gevşetilmesi ile birlikte otomotiv ve sağlık alanında artan hasar maliyetleri sektörümüzü zorluyor. Vatandaşlarımız geçen yılı göz önüne alarak primlerin bu yıl çok artığını düşünüyor olabilirler, fakat primlerin tüm maliyetler düşünüldüğünde ve varlık fiyatlarının hızla artığı günümüzde primlerin bununla uyumlu olarak artığını söyleyebiliriz. Doğal afetler gibi riskler hızla yükselirken, varlıklarımızı korumak da gitgide zorlaşıyor. Oysa varlıklarımızı, değerinin neredeyse binde biri-ikisi oranındaki primlerle sigorta güvencesi altına alabilir, olası kayıp durumunda sigorta ile tekrar yerine koyarak hayatımıza kaldığımız yerden devam edebiliriz. Sigorta önemli bir gelişmişlik göstergesi ve ülke ekonomimizin güçlenmesinde önemli anahtar sektör. Her zaman olduğu gibi, sigorta kötü gün dostu bir sosyal politika aracıdır inancıyla hareket ederek sorumluluklarımızı eksiksiz yerine getirme gayretiyle tüm paydaşlarımızla birlikte çalışıyoruz.”