Türkiye Sigorta Birliği Başkanı Atilla Benli, enflasyona rağmen sigorta primlerinin geçen seneye göre yüzde 15 daha ucuz olduğunu belirterek, reel anlamda fiyatı artmayan tek ürünün sigorta olduğunu söyledi. Benli, “Fiyat nedeniyle sigorta yaptırılmaması tek başına gerçek bir kriter değil” dedi.
Editör: Aytaç NALLAR
Türkiye Sigorta Birliği Başkanı Atilla Benli, reel anlamda fiyatı artmayan tek ürünün sigorta ürünü olduğunu söyledi. Atilla Benli, NTV’de katıldığı Bakış Programında iklim değişikliği üzerine açıklamalarda bulundu.
Atilla Benli, mevcut altyapıların iklim değişikliği ile artan şiddetteki doğal afetlerin sonuçlarını kaldıracak yeterlilikte olmadığını, bunun tüm dünya için geçerli olduğunu belirterek, yaşanacak maddi zararın bir önceki 10 yıla göre yüzde 200 artacağını kaydetti. Son yaşanan sel ve orman yangınlarında Çevre ve Şehircilik Bakanlığının açıkladığı rakamlara göre yeniden inşa bedelinin 2,5 milyar TL olduğunu vurgulayarak, ekonomiye maliyetinin ise bunun iki katı kadar olduğunu söyledi.
SEL VE YAGINLARDA 510 MİLYON TL HASAR ÖDEDİK
Benli, Türkiye’de, gelişmiş ülkelere nazaran sigortalı hasar oranının çok düşük olduğunu, gelişmiş ülkelerde doğal afetler sonucu oluşan hasarın yüzde 45’inin sigorta sektörü tarafından karşılanırken, bizde bu oranın yüzde 3 civarında olduğunu belirterek, “Son sel baskını ve orman yangınlarında 3 bin 934 hasar ihbarı geldi. 510 milyon liraya denk geliyor toplam tutarı. Sigorta sektörü olarak tüm zararı karşılayacak kapasiteye ve bilanço gücüne sahibiz. Bu hasarların hepsini karşılayacak ürünler de şu anda sektörde mevcut. Dolayısıyla doğal afetlerin tümünü karşılayacak ürünlerimizle ilgili vatandaşlarımız aslında önceden önlem alıp poliçelerini aldıkları takdirde, hayata kaldıkları yerde en azından ekonomik olarak kaldıkları yerden devam edebilecek gücü sigorta sektörünün desteğiyle alabilirler” dedi.
ORTALAMANIN ÜZERİNDE BİR POLİÇELEŞMEYE ULAŞTIK
Atilla Benli, sigortalılık oranın, finansal okuryazarlığın ve bilincin gelişmesine paralel arttığına da değinerek, şunları söyledi: “Bu çerçevede biz kendi çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Burada kamuya da önemli görev düşüyor. Tabi kamu kendi yardımlarını yapıyor; bölgeye hemen ulaşıyor. Bunun yanında şirketlerim de kurdukları mobil ekiplerle sigortalı müşterinin yanında oldu. Buradan hareketle ortalamanın üzerinde bir poliçeleşmeye, son yaşanan yangınlarda ve sellerde ulaştık. Bu da prime yansıdı. Bugün itibariyle sektör yüzde 19 büyüdü ümü yangın ve doğal afetlere baktığımızda yüzde 25’in üzerinde bir büyüme var. Bu devam edecek gibi görünüyor, bundan geri dönüş olmaması lazım.”
RİSK GERÇEKLEŞMEDEN POLİÇENİN ALINMASI LAZIM
Atilla Benli, “Sigortalılık oranının artmamasında sigortanın fiyatı etken mi?” sorusunu ise şöyle yanıtladı:
“Reel anlamda fiyatı artmamış tek ürün sigorta ürünü. Şu anda primlerimiz geçen seneye göre ortalama yüzde 15 daha ucuz. Bu da enflasyondan arındırılmış haliyle böyle. Bizler mümkün olduğunca vatandaşın alım gücü ile orantılı olarak optimum fiyat üzerinden primleri oluşturuyoruz. Ama bu bir aktüeryal hesap; buradan bakarak aslında olması gerekenin oldukça altında primler var. Biz bunu böyle de devam ettirebilecek güçte bir sektörüz. Ancak fiyat nedeniyle sigorta yaptırılmaması tek başına gerçek bir kriter değil. Bu psikolojik bir algı. Sonuçta başına gelmemiş bir risk için bir para ödeme konusunda kişileri ikna etmek farklı bir strateji gerektiriyor. Maalesef ki, risk gerçekleşmeden poliçenin alınması lazım. Orman yangınlarında, Karadeniz’deki sel baskınlarında; orada vatandaşlara görüştüğüm zaman çok üzüldüğüm olaylar oldu. ‘İki sene aldım bu sene alamadım’ diyor kimisi. Kimileri, ‘selde tesisim gitti tüm paramı buraya yatırmıştım’ diyor. Bizden destek bekliyorlar. Maalesef bizim için bir tek şart, poliçe olması. Bin lira, iki bin lira primlerle, bir milyar, 2 milyar liralık teminatlar alıyorlar ve bunlar başlarına geldiğinde gerçekten hayata kaldıkları yerden güvenle devam edebiliyorlar.”