Türkiye Ziraat Odaları Birliği Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, tarımda 2020 yılını değerlendirerek, 2021 yılı beklentileri ile ilgili açıklama yaptı. Açıklamasında tarım sigortasına da değinen Bayraktar, “Tarım sigortası uygulamasından çiftçimizin şikayetleri var” diyerek, şikayetleri sıraladı.
Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB ) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, TARSİM sigorta primlerinin düşürülmesi, çiftçi kayıt sistemine dahil olmayan çiftçilerin de tarım sigortası yaptırmasının sağlanması gerektiğini söyledi. Bayraktar, 2021 yılında köy bazlı olarak uygulanmaya başlayacak verim sigortasında tüm ürünlerde parsel bazına geçilmesi, tüm ürünlerin ve risklerin kapsama alınması gerektiğini belirterek, tarım sigortası kapsamında halen yer almayan risklerin yaşanması durumunda çiftçi zararlarını karşılayacak şekilde destekleme yapılması gerektiğini kaydetti.
Şemsi Bayraktar, tarımda 2020 yılını değerlendirerek, 2021 yılı beklentileri ile ilgili açıklama yaptı. Tarım Sigortaları Kanunu’nun çıkması ve uygulamanın başlatılması için Türkiye Ziraat Odaları Birliği’nin sonuna kadar destek verdiğini; TZOB’un, TARSİM’e kurulduğu 2006 yılından bu yana desteğini sürdürdüğünü belirten Bayraktar, “2020 yılında TARSİM denizlerde ve iç sularda yetiştirilen su ürünleri için yapılan sigortada genel risklere ek olarak isteğe bağlı, olmak üzere hırsızlık, bitkisel ürünler için dolu ana riski ile birlikte isteğe bağlı olmak üzere yağ gülünde don riski eklenmiştir. Çay bitkisinin kendisi ve fidanları ile süs bitkisinin fidanları da sigorta kapsamına alınmıştır” dedi.
“Prim Oranları Çiftçimize Yüksek Geliyor”
Şemsi Bayraktar, tarım sigortası uygulamasından çiftçinin şikayetleri olduğuna da değinerek, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Tarım sigortasındaki devlet desteğine rağmen, prim oranları çiftçimize yüksek gelmektedir. Çiftçi Kayıt Sistemi’ne dahil olmayan çiftçilerimiz, tarım sigortası yaptıramamaktadır. Çiftçimizin, eksperlerin tespitleriyle ilgili de sorunları vardır. Poliçe düzenleyen acentelerin üreticilere yeterli bilgi vermemesi gibi nedenler çiftçilerin tarım sigortasına olan ilgisini azaltmaktadır. Her ne kadar kapsama alınan risk ve ürünlerde artış olsa da halen tarım sigortaları tüm riskleri karşılamamaktadır. Sigorta yaptırdığı halde kapsamda olmayan riskler nedeniyle tazminat alamayan üreticilerimiz vardır. Tüm ürünlerin her gelişim evresinde yaşanan tüm risklere karşı korunması sağlanmalıdır. Bu nedenle tarım sigortalarında belirli ürünlerde uygulaması başlayan verim sigortası, tüm ürünlerin her gelişim evresinde tüm riskleri kapsayacak şekilde parsel bazlı olarak en kısa zamanda uygulanmaya başlamalıdır.”
“Afetlere Karşı Koruyan En Önemli Sistem Halen Sigorta”
Şemsi Bayraktar, devlet destekli tarım sigortaları sisteminin başlandığı günden bu yana gelişme gösterdiğini, göstermeye de devam ettiğini vurgulayarak, “Çiftçilerin yaşanan afetlerle gerçekleşen zararlarının üretici gelirlerini koruyacak en iyi şekilde uygulanabilir duruma ulaşması için Birliğimiz de çiftçinin talep ve şikayetlerini ileterek çalışmalarına devam etmektedir. Tarım sektörünü doğal afetlere karşı koruyan en önemli sistem halen devlet destekli tarım sigortalarıdır. Bu nedenle çiftçiler her yıl ürünlerini sigorta yaptırmalıdır. Sigorta yaptıran çiftçi sayısının artması ile sistem daha hızlı gelişecektir. Çiftçi gelirlerini artan doğal afetlere karşı daha fazla koruyabilmek için tarım sigortası kapsamında halen yer almayan risklerin yaşanması durumunda çiftçi zararlarını karşılayacak şekilde destekleme yapılmasını sağlayacak mevzuat oluşturulmalıdır” dedi.
“Çiftçi Sürekli Afetlere Maruz Kalıyor”
Şemsi Bayraktar, açıklamasında tarımda yaşanan doğal afetlere ve iklim değişikliğine de değindi. Küresel iklim değişikliğinin bir sonucu olarak çiftçinin son yıllarda sürekli doğal afetlere maruz kaldığını söyleyen Bayraktar, “Bu afetler sebebiyle çiftçimizin ekilişlerinin yanında, ürünleri, hayvan varlıkları, tesisleri ve seraları büyük oranda zarar gördü. Son birkaç yıldır olduğu gibi, 2020’de de aşırı yağış, sel-su baskını, fırtına, dolu, don, kuraklık, yıldırım düşmesi, hortum gibi hemen her afeti çiftçimiz yaşadı. Afetler tarım alanlarında zararlara, ekonomik kayıplara neden olmuştur” şeklinde konuştu.
“Tarımsal Kuraklığın Olumsuz Etkilerini Göreceğiz”
Doğal afetlerden birisi olan meteorolojik kuraklık ve arkasından gelecek tarımsal kuraklık ile ilgili uyarılarda da bulunan Şemsi Bayraktar, “Türkiye’yi ve dünyayı büyük bir kuraklığın beklediğini, gerekli tedbirleri gecikmeden alınması gerektiğini ifade etmiştik. Nitekim yağışların önemli bir bölümünün düştüğü ekim-kasım aylarında, yağışlar normallerinin yüzde 53 altına düşerken, ekimde sıcaklıklar rekor kırdı” dedi.
Bayraktar, sözlerini şöyle sürdürdü: “Önümüzdeki aylarda tarımsal kuraklığın olumsuz etkilerini göreceğimizi tahmin ediyoruz. Kuraklığın kış ekilişlerinde verim kayıpları meydana getirmesi beklenmektedir. Kuraklık böyle devam ederse, ilkbaharda ekilecek, suya daha çok ihtiyaç duyan ürünlerde de sıkıntı yaşanacaktır. Kuraklığın dünyada ve ülkemizde ciddi bir gıda krizine yol açması ihtimalinin çok farkında olmadığımızı görüyoruz. Ülkemizde yaşayan tüm vatandaşlarımızı etkileyecek olan böyle bir krizin olumsuz etkilerinden korunmak için acil olarak, daha fazla zaman kaybetmeden gerekli önlemleri almalıyız. Kuraklığın boyutları artarsa paramız olsa bile tarlada ve marketlerde ürün bulamaz hale gelebiliriz. Kuraklığa karşı bu önlemleri alamazsak, gelecekte bu durum, tarımsal üretimi sekteye uğratacak, gıda güvenliği endişesini taşımamıza neden olacaktır. Önümüzdeki yıllarda kuraklığın etkisiyle ülkelerarası su ihtilafları büyük boyutlara ulaşabilir. Türkiye su kaynaklarının korunması ve değerlendirilmesi ile ilgili projeksiyonlarını şimdiden hazırlamalıdır.”