Türkiye Sigorta Birliği Başkanı Uğur Gülen, 20 yılı aşkın süredir bireylerin emekliliğe yönelik yatırım ve tasarruflarına değer katan BES’in her geçen gün yeni rekorlara imza attığına vurgu yaparak, kişi başı birikim seviyesinin 100 bin TL seviyesinin yakalandığı sistemde 1 trilyon TL gibi bir büyüklüğün aşılmasının mutluluğunu yaşadıklarını belirtti.
Cumhuriyetimizin 100. yılı ile birlikte 20. yaşını geçtiğimiz yıl büyük bir gururla kutlayan Bireysel Emeklilik Sistemi (BES), finans sisteminin en etkili araçlarından biri olarak özellikle son 10 yıldaki başarılı performansıyla istikrarlı büyümesine hız kesmeden sürdürüyor. Türkiye Sigorta Birliği (TSB) Başkanı Uğur Gülen, BES’in fon büyüklüğünde 1 trilyon TL’yi aşması ve son yıllarda yapılan yenilik ve düzenlemelerle daha kapsayıcı bir yapıya kavuşarak özellikle küçük tasarruf sahipleri başta olmak üzere ‘tasarrufun merkezi’ hâline gelen Bireysel Emeklilik Sistemi’ndeki (BES) son gelişmelere ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Kurulduğu 2003 yılından itibaren istikrarlı büyümesini sürdüren BES’in katılımcı sayısının Emeklilik Gözetim Merkezi’nin güncel verilerine göre 16.4 milyona ulaştığının altını çizen Uğur Gülen, “Büyük bir teveccühle 2013 yılında yüzde 25’le başlayan 2022 yılında da yüzde 30’a çıkarılan devlet katkısının gücü ile ilginin hızla arttığı BES’in son yıllardaki performansı göz dolduruyor. 2024 yılına OKS ve devlet katkısı dahil toplamda 750 milyar TL seviyesinden başlayan sistemde toplam fon büyüklüğü 5 ay gibi bir sürede 1 trilyon TL’nin üstüne gelerek yeni rekorunu gördü. Aynı dönemde katılımcı sayısı da yaklaşık 350 bin kişi artış yaşadı. BES’in son yıllardaki büyümesinde itici güç olan 18 yaş altında ise, kısa sürede çok hızlı bir ivme ile her yaş grubundan çocuk ve gençlerde 1,3 milyonu aşkın sözleşme sayısına ulaşıldı. Yine önemli bir eşik olarak, gönüllü BES’te kişi başı birikim seviyesi de 100 bin TL seviyesini yakalama başarısını gösterdi.” dedi.
“YAŞAM STANDARDI BES’LE KORUNACAK”
TÜİK’in güncel verilerine göre artık uzayan ömür beklentisine orantılı olarak yaş ortalaması giderek yükselen bir ülke olan Türkiye’de emeklilik politikalarında yeni bakış açıları ve çözümlere ihtiyaç duyulduğunun önemli bir gerçek olduğuna işaret eden Gülen sözlerini şöyle sürdürdü: “Emeklilik döneminde gelirin aktif çalışma hayatındaki seviyesinde olmaması nedeniyle yaşam standartlarının devam ettirilmesine destek olmak üzere BES’in denkleme dahil edilmesi çok kritik. Ayrıca, genel olarak emeklilik sisteminin sürdürülebilirliği açısından, Cumhurbaşkanlığı’nın yayınladığı Orta Vadeli Program’a göre önümüzdeki dönemde uygulanması planlanan Tamamlayıcı Emeklilik Sistemi (TES) için BES kuvvetli bir altyapı ve tecrübe olacak.”
TSB Başkanı Gülen, katılımcıların farklı risk beklentilerine hitap edecek çok çeşitli fonun bulunduğu BES’te piyasa koşullarına uygun fon dağılımıyla enflasyonun üzerinde getiriler elde edilebildiğine dikkat çekerek, “2024’te de yılın ilk dört ayında BES fonları ortalama %23 ile enflasyonun üzerinde getiri sağlarken, hisse ve değişken-agresif fonlar sırasıyla %42 ve %38 getiri ile tüm yatırım araçlarından daha iyi performans gösterdi. Toplam fon büyüklüğündeki bu hızlı artış da büyük ölçüde bu fonların getirilerindeki performans sayesinde sağlanmış oldu.” diye konuştu.
BES, UZUN VADELİ YATIRIM KAYNAĞI
Sistemde uzun vadeli düşünülerek yapılan birikimlerin katılımcıları koruduğunu ve birikimlerini ciddi oranda büyüttüğünü vurgulayan Gülen, tasarruf denildiğinde BES’in ilk akla gelen finansal araçlardan biri konumuna ulaştığına vurgu yaptı.
Gülen sözlerini şöyle sürdürdü: “BES, bireylere uzun vadeli birikim alışkanlığı kazandırma ve ülke tasarruflarını artırma rolü ile katılımcılarımızın menfaatlerinin en iyi şekilde korunması, getirilerinin maksimize edilmesine yönelik tüm paydaşların desteğiyle çok önemli bir görevi yerine getirmektedir. BES’te sektör olarak toplam fon büyüklüğünde kritik 1 trilyon TL’lik seviyeyi aşmanın gururuyla bu yıl sonunda 1,3 trilyon TL’ye ulaşmayı hedefliyoruz. 20 yılı aşkın başarı hikayesiyle BES, Cumhuriyetimizin yeni yüzyılında da vatandaşların en önemli tasarruf ve birikim araçlarından biri olma ve ekonominin en çok ihtiyaç duyduğu uzun vadeli yatırım kaynağı yaratma misyonunu başarıyla sürdürmeye devam ediyor.”