Aon Türkiye’nin “2025 Yan Haklar & Wellbeing Araştırması”na göre özel sağlık sigortası yüzde 97 ve yemek yardımı yüzde 96 ile ülkemizde çalışanlara sunulan en yaygın yan haklar olarak öne çıktı. En az sunulan yan haklar arasında ise yüzde 40,2 ile işveren katkılı bireysel grup emeklilik planları, yüzde 43 ile ferdi kaza sigortası ve yüzde 43,8 ile çocuk bakım, eğitim ya da kreş yardımı bulunuyor.

Aon Türkiye, şirketlerin çalışanlarına sunduğu yan hakları, esnek yan hak uygulamalarını, Çeşitlilik, Eşitlik ve Kapsayıcılık (DEI) politikalarını ve wellbeing stratejilerini analiz ederek insan kaynakları profesyonellerine yol göstermeyi hedeflediği “2025 Yan Haklar & Wellbeing Araştırması: Çalışma Hayatının Geleceği” raporunu yayımladı.
Türkiye’de 27 farklı sektörden 112 şirketin katılımıyla ve yanıtların anonim olarak değerlendirildiği araştırma sonuçlarına göre, en yaygın sunulan yan hak uygulamaları sıralamasında özel sağlık sigortası yüzde 97,3 ile ilk sırada yer alıyor. Onu yüzde 96,4 oranıyla öğle yemeği yardımı/yemek çeki izliyor. Şirket aracı yüzde 94,6 ile üçüncü, hediye çeki ise yüzde 82,1 ile dördüncü sırada yer alıyor. Öte yandan, en az sunulan yan haklar arasında ise yüzde 40,2 ile işveren katkılı bireysel grup emeklilik planları, yüzde 43 ile ferdi kaza sigortası ve yüzde 43,8 ile çocuk bakım, eğitim ya da kreş yardımı bulunuyor.
EN ÇOK TERCİH EDİLEN HİBRİT ÇALIŞMA
Rapora göre katılımcı şirketlerin yüzde 25’i hâlihazırda aktif bir esnek yan haklar programına sahipken, yüzde 32’si bu konuda çalışmalarına devam ettiklerini belirtiyor. Yakın gelecekte esnek yan hak programı olan şirketlerin oranının, olmayan şirketlerin oranını geçmesi bekleniyor. Esnek yan hak programı sunan şirketlerin yüzde 23’ü bu esnekliği çalışanların esnek yan hak bütçesine maaştan kesintiyle ilave yapmasına da olanak sağlayarak esnekliği artırma eğilimine sahip. Şirketlerin sundukları yan haklar arasında, çalışanlarının kapsamını esnetmesine en çok alan tanıdığı yan haklar ise sağlık sigortası ve hediye çeki olarak öne çıkıyor.
Araştırma, hibrit çalışma modelinin yüzde 73 ile bugün açık ara en yaygın tercih edilen yöntem olduğunu ortaya koyması açısından önem taşıyor. Tamamen ofisten çalışma ise yüzde 25 seviyelerine kadar gerilerken şirketlerin sadece yüzde 2’lik bir oranı tamamen uzaktan çalışma modelini uyguluyor.
WELLBEING BÜTÇELERİ ARTIŞ TRENDİNDE
Şirketlerin yüzde 32,1’i kapsamlı bir wellbeing stratejisine, belirli hedeflere ve net aksiyon planlarına sahip. Buna karşılık, hiçbir strateji ya da aksiyon geliştirmeyenlerin oranı yüzde 20. Kalan yüzde 42’lik kesim ise bu iki uç arasında yer alıyor. Bu gruptaki şirketlerin yüzde 28’i belirli bir strateji veya hedef olmadan wellbeing alanında çeşitli adımlar atıyor, yüzde 14’ü strateji ve hedefleri olmasına rağmen aksiyon planları konusunda yeterince net değil.
Araştırmaya katılan şirketlerin hiçbirinin wellbeing yatırımlarında tasarruf yapmayı planlamadığı görülüyor. Şirketlerin yüzde 71’i wellbeing bütçesini enflasyon oranında artırarak korumayı hedeflerken, yüzde 29’u bütçesini enflasyondan daha fazla yükseltmeyi ve bu alandaki yatırımlarını artırmayı planlıyor.
Konuyla ilgili açıklama yapan Aon Türkiye Sağlık ve Emeklilik Çözümleri Genel Müdür Yardımcısı Sinem Yalçın, “Çalışma hayatında rekabet avantajı, artık kurumların çalışanlarına sunduğu bütünsel yan haklar ve wellbeing deneyimiyle şekilleniyor. Şirketlerin sürdürülebilir başarıyı yakalamasında yetenek yönetimi en öncelikli konular arasına girdi ve bu trend önümüzdeki yıllarda güçlenerek devam edecek. Yeteneği çekme ve elde tutma konusunda en büyük mücadele ise sunulan yan haklar alanında yaşanıyor. Bu raporumuzla Türkiye’nin önde gelen şirketlerinin yan hak politikalarındaki güncel eğilimlerini kapsamlı şekilde ortaya koymayı hedefledik. Ekonomik koşullar, çalışma modellerindeki değişiklikler ve çalışan beklentilerinin artması, şirketlerin insan kaynakları stratejilerini yeniden gözden geçirmesine neden oluyor. İşte tam da bu noktada insan kaynakları profesyonellerinin çalışanları adına daha iyi kararlar verebilmesi adına yol gösterici olmasını arzu ettik.” dedi.














