Sompo Sigorta Genel Müdürü Fahri Uğur, sigorta sektörü üzerine değerlendirmelerde bulundu. Fahri Uğur, depremin bilinen bir gerçeği tekrardan ortaya çıkardığını da ifade ederek, “Sigorta şirketleri kötü gün dostu olmak zorundadır. Biz iyi gün dostu değiliz, temel amacımız kötü gün dostu olmak.
AYTAÇ NALLAR/KKTC
Sompo Sigorta’nın, 28 Eylül-1 Ekim tarihlerinde Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC), Limak Otel’de düzenlediği Acenteler Toplantısı’nda konuşan, ardından da bir grup gazeteci ile bir araya gelen Sompo Sigorta Genel Müdürü Fahri Uğur, sigorta sektörü üzerine değerlendirmelerde bulundu.
Acentelere yönelik yaptığı konuşmada, Kahramanmaraş depreminde sigorta sektörünün inanılmaz başarılı olduğunu belirten Uğur, “Sektör çok başarılı işler yaptı. Bütün şirketler çok hızlı bir şekilde bölgeye gitti, acenteleri, servisleri, müşterileri; diğer bütün paydaşlarıyla birlikte iletişime geçti. Yapabilecek ne varsa hepsi yapıldı” dedi.
DEPREMDE ÜZERİMİZE DÜŞENİ YAPTIK
Fahri Uğur, depremin bilinen bir gerçeği tekrardan ortaya çıkardığını da ifade ederek, “Sigorta şirketleri kötü gün dostu olmak zorundadır. Biz iyi gün dostu değiliz, temel amacımız kötü gün dostu olmak. Kötü gün dostu olduğumuzda, müşterilerimizin de yanımızda olduğunu gördük. Müşteri tercih ediyor. Kahramanmaraş’taki bütün sigortalarımızı yeniledik ve bizim başarımızı gören acentelerin bizlerle çalışma talebinde bulunduğunu da gördük” şeklinde konuştu. Uğur, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Depremde neler gördük? 20 metre karelik DASK poliçeleri gördük. Eksik teminatlı sigortalar gördük. Yani sigortaları yok. Bunlar gerçekten üzücü, çünkü sigorta açısından bizler görevimizi yaptık, aman acentelerle birlikte Sompo Sigorta ve diğer şirketlerin buralarda sorumluluklarının olduğuna inanıyorum.”
YENİDEN REKABETÇİ ORTAM OLUŞTU
Fahri Uğur, ekonomideki gelişmelerin sigorta sektörüne etkilerine de değinerek, bu konuda şu açıklamaları yaptı:
“Sigortacılar olarak bizler primleri toplar, yatırımlara yönlendirir; sonra da hasarları öderiz. Eğer, yatırım gelirlerimiz düşük, hasarlarımız yatırım gelirlerinden ya da beklentilerimizin çok çok çok üzerinde artarsa; bu durum finansal olarak zarar verir. Bundan daha da önemlisi sigorta sektörünün ihtiyacı olan şey öngörülebilirliktir. Eğer hasarımızı ne kadar ödeyeceğimizi bilemezsek risk marjımızı arttırırız. Bu da primlerde, fiyatlandırmada bozulmaların oluşmasına sebebiyet verir. Ama şunu söyleyebilirim ki, iki-üç ayda normalleşmeye geçtiğimizi, negatif reel faizin azaldığını, sigorta şirketlerinin risk primlerinin azaldığını görüyoruz. Şu iki ay içerisinde gördüğümüz rekabetçi ortamın sebeplerinden birisi bu normalleşme.”
FIRSAT OLURSA BÜYÜMEK İÇİN ŞİRKET ALIRIZ
Fahri Uğur, gazetecilerle yaptığı sohbet toplantısında da, trafik sigortası hakkında, “Serbest tarifeye geçilmeli. Yüzde 3’lük kesim havuz sisteminde bırakılır, geri kalanı serbest tarifeye geçirilir” değerlendirmesini yaptı.
Uğur, “Büyümek için şirket almayı düşünüyor musunuz?” sorusunu ise; “Fırsat olursa alırız. Büyümek istiyoruz; organik veya inorganik. Şirketlere bakarken de en son prim üretimlerine bakarız” şeklinde yanıtladı.