Türk Reasürans Genel Müdürü Selva Eren, DASK’ın korumasını 40 milyar TL’ye çıkardıklarını, bu seneki yenilemelerle birlikte bu rakamın 46 milyar TL’ye çıkacağını açıkladı. Eren, DASK’ın kapsamına sel afetinin eklenmesi konusunda da çalışmaların sürdüğünü belirterek, hedeflerinin 2023 gibi uygulamaya geçmek olduğunu vurguladı.
Editör: Aytaç NALLAR
Türk Reasürans Genel Müdürü Selva Eren, DASK’ta bugüne kadar yapılanlar ve bundan sonra yapılacaklar hakkında çarpıcı açıklamalarda bulundu. Eren, DASK’ın kapsamına sel afetinin eklenmesi konusunda gelinen son noktayı da değerlendirdi.
Selva Eren, Türk Reasürans’ın kuruluş amaçlarından bir tanesinin Türkiye’deki sigorta şirketlerine ekstra reasürans kapasitesi sağlamak olduğunu, bunu da büyük ölçüde sağladıklarını ve 26 sigorta şirketi ile kuruluşa reasürans desteği verdiklerini söyledi. Özellikle covid döneminde kuruluş amaçlarının ne kadar değerli olduğunu bir kere daha test ettiklerini belirten Erene, yurt dışına giden reasürans priminin yurtiçinde tutulması konusunda da ciddi adım atıldığını ve Türk Reasürans’ın ilk kuruluş yılı itibariye yaklaşık bir milyar TL’lik reasürans primini ülke içinde tuttuklarını kaydetti. Eren; “Bu sene de 1,5 milyar TL’lik bir reasürans primini ülke içerisinde tutmuş olacağız” dedi.
“KORUMA TUTURI 46 MİLYAR TL’YE ÇIKACAK”
Selva Eren, DASK’ın işletmeciliğini üstleneli bir yıl olduğuna ve bu sürede DASK’a ciddi katkıları olduğuna değinerek, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Biz DASK’ı devraldığımızda ödeme kapasitesi 25 milyar TL civarındaydı. Bunun yaklaşık 12 milyar TL’si vatandaşlarımızın primlerinden oluşan bir fondu. Bunun haricinde bir de reasürans koruması vardı. Toplamda 25 milyar liralık bir koruması vardı, DASK’ın. Biz bu koruma rakamını 40 milyar TL’ye çıkarttı. Bu seneki yenilememizle de yaklaşık 46 milyar TL’ye çıkartacağız.”
“KAMUNUN ÜZERİNDE YÜK OLUŞMAYACAK”
Selva Eren, DASK olarak tüm hazırlıkları büyük İstanbul depremine göre yaptıklarını, çalışmaların 40 milyar TL gibi bir koruma ihtiyacını ortaya koyduğunu ifade ederek, “Bu şu demek, herhangi bir deprem anında DASK, her türlü maddi yükümlülüklerini yerine getirebilecek bir durumda. Hatta şu anda biz, büyük İstanbul depreminde beklediğimizin biraz daha üzerinde modelleme ile yanılma payını da üzerine koyarak yaklaşık 46 milyar TL’lik bir kamunun üzerinde yük oluşturmayacak bir korumamız olduğunu, ödeme gücümüz olduğunu söyleyebiliriz” dedi.
DASK’ın reasürans korumasının bir maliyeti olduğunu da hatırlatan Eren, “Bugüne kadar uzun yıllar, bu korumanın maliyeti hep avro cinsinden ödenmiş. Biz de bu noktada gerçekten çok dirayetli durduk ve bu korumayı TL’ye çevirmeyi başardık. Bugün geldiğimiz noktada DASK’a bence kattığımız en önemli artılardan bir tanesi bu oldu. Çok da zorlandık ama geri adım da atmadık” şeklinde konuştu.
“DASK’IN VERİ MERKEZİNİ ANKARA’YA TAŞIYORUZ”
Selva Eren, DASK’ı alır almaz İzmir depremiyle karşılaştıklarını da hatırlatarak, depremde proaktif yaklaşımla hareket ettiklerini ve İzmir depreminde 410 milyon TL’ye yakın hasar ödedikleri açıkladı.
Selva Eren, DASK’ın ana veri merkezini taşıyacaklarını da belirterek, “DASK’ın ana veri merkezi İstanbul’da ve bizim şu anda açtığımız proje ile 2022’nin mart ayında DASK’ın ana veri merkezini yeni donanımlarıyla beraber Ankara’ya taşıyacağız. Yedeğimiz İstanbul’da kalacak ve artık ana veri merkezimiz Ankara’da olacak” dedi.
“SİGORTA ŞİRKETLERİNİN AKLINA YATTIĞINI DÜŞÜNÜYORUM”
Selva Eren, “DASK’ın içine sel afetini de ekleme yönünde çalışmalarınız var. Bu çalışmalarda hangi aşamadasınız?” sorusunu ise şöyle yanıtladı:
“Bu konuda kendi içimizde bir çalıştay başlattık ve ciddi de bir çalışma yaptık, çok da detaylı bir rapor oluşturduk. Bu konuda bir adım atmamız gerektiğini düşündük. Tam da bu noktada Meclis Araştırma Komisyonu’nun bir raporu ortaya çıktı ve o raporda da aslında bu konulara değinilmişti. Vatandaşlardan da gelen bu doğrultuda birtakım talepler olduğunu gördük. Biz de bir model geliştirdik ve geliştirdiğimiz modeli de Türkiye Sigorta Birliği Hayat Dışı Yönetim Komitesindeki sigorta şirketleri genel müdürlerine sunduk. Kendilerinden de olumsuz dönüş almadık. Açıkça söylemek gerekirse akıllarına yattığını düşünüyorum.”
“2023 GİBİ HAYATA GEÇİRECEĞİZ”
Selva Eren, sel ve seylap konusunda çalışmalara başladıklarını, akademisyenlerden oluşan bir ekip kurduklarını da vurguladı. Uygulamanın bir ekosistem olduğunu da hatırlatan Eren, “Yani biz bunu tek başımıza yaptık oldu diyemiyorum. Sigorta şirketlerinin de mutlaka olurunu almamız ve beraber hareket etmemiz gerekiyor. Çünkü sigorta şirketleri de nihayetinde buna bir insan kaynağı ve zaman ayırmak durumunda. Ama güzel bir başlangıç yaptık” dedi.
Bu konuda bir takvimlendirme yapacaklarını, yapılacak program neticesinde sigorta şirketleri ile bir araya geleceklerini de belirten Eren, şu açıklamaları yaptı:
“Hedefimiz, 2023 gibi uygulamaya geçmek. Çünkü ciddi bir altyapı ve hazırlık olacak. Şu anda çalışmalar yapılıyor, bunun sonucunda ham bir prim oluşturulacak. Bunu da mart ayı gibi oluşturacağız. Sonra da şirketlerle anlaşıp bir tarih belirleyeceğiz ama 2023 gibi hayata geçer.”