Sağlık hizmetlerinde yenilikçi yaklaşım; hizmetin sunumundan finansmanına çıktılara odaklanmaktadır. Sigortacılığı da içeren bütüncül bir bakışla kökten değişimi gerektiren “değer” hedefli bir ekosistem böyle oluşmaktadır.
Etkileri bugünden geleceğe çok net bir şekilde öngörülebilecek önemli bir konuyu dikkatinize sunmak istiyorum; sağlıkta inovasyon, yani sağlık alanında yenilikçilik.
Konuya Covid 19 süreciyle bağlantılı bir örnekle başlayıp, 20 yıllık gözleme dayanan bir araştırma ile devam edeceğim. Bu iki örnek de sağlık alanında yenilikçiliğin ne denli önemli olduğunu hatta olmazsa olmaz derecede şart olduğunu göstermektedir.
Pandemi dönemi, modern tedarik zincirinde ciddi kırılganlıklara neden oldu, ne yazık ki sağlık hizmetleri de bu kırılganlığın en üst düzeyde yaşandığı alanlardan biri oldu. Bu süreçte, bir yandan sağlık arzında bir yandan “evde kal” ile sağlık talebinde yaşanan şok; küresel anlamda ticareti ve yatırımı benzeri görülmemiş biçimde etkilemeye neden oldu.
PANDEMİYLE GELİŞEN KIRILGANLIK SORUNLARI
Hükümetler, işletmeler ve tüketicilerin yaşadığı pandemiyle gelişen kırılganlık sorunları; güçlü ve çeşitli tedarik zincirleri tasarlama ihtiyacını yani yenilikçiliğe olan ihtiyacı ortaya çıkardı. Çünkü, bu süreçte iki ciddi etki daha oluşmuştu; bunlardan ilki ödeme sürelerindeki gecikme, ikincisi ise tıbbi mal ve hizmet taleplerinin azalmasıydı. Ayrıca, pandemi etkilerinin azalmaya başladığı dönmelerde bile, sağlık hizmet kullanıcılarının eski alışkanlıklarına dönemediğini gösteren yeni çalışmalar da yapılmıştır.
Bunların çözümüne yönelik öneriler arasında; bir kaynağa güvenmek yerine tedarik zincirini çeşitlendirecek stratejiler geliştirerek dijitalleşme süreçlerini ön plana çıkaran yenilikçi uygulamalar ilk sıralarda sayılmaktadır.
Şimdi de bir araştırmadan söz etmek istiyorum. ABD’de, sektörler arasında 20 yıllık gözlem ve verilere dayanılarak yapılan bir araştırmada, sistem verimliliğinin negatif olduğu sektörlerden birisinin de sağlık sektörü olduğu gösterilmiştir. Sistem verimliliğini etkileyen en kalıcı yaklaşımın, inovasyon yani yenilikçilik olduğu işte bu yüzden ciddi olarak vurgulanmaktadır. Bir yandan endüstrinin yenilikçiliği teşvik eden politikaları, diğer yandan maliyet kaygısı yenilikçi süreçleri yavaşlatmaktadır.
SAĞLIKTA DEĞER YARATMA, SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK
Yenilikçiliğin dayanağı, sağlıkta değer yaratma ve sürdürülebilirlik olmalıdır. Bu dayanak, yeni iş modelleri tasarımını da gerektirir. Bu bağlamda dijital sağlık aracılığıyla bilgiyi yönetme hedeflenmektedir. Sağlık hizmetlerinin yenilikçi bir bakışla tasarımında öne çıkan iki önemli başlık vardır.
Kişiye özgü teşhis ve tedavi yöntemleri ile kişinin sağlığını yönetme bilinci bunlardan ilkidir. İkincisi, sağlık hizmetlerinin basamaklarıyla ilgilidir. Kişinin sadece kendi hastalığının tedavisini değil aynı zamanda hastalanmadan önceki sağlığını koruma geliştirmesi ilk basamaktır. Yaşlılıkta gerekirse bakım hizmetleri de son aşama olarak düşünülebilir. Tüm bu aşamalar yapılan müdahalelerin uzaktan izlenerek değerlendirebilmesi yenilikçiliğin temelini oluşturmaktadır.
Küresel ölçekte bugünden geleceğe bakıldığında, ister kamuda ister özel sektörde olsun, ortak iş yapma süreci giderek güçlenecektir. İşin temelinde, kişiyi odağına alan her türlü yeni iş modeli yatmaktadır. Sağlık hizmetlerinde yenilikçi bakış aslında bir model değil, farklı modelleri de doğurabilecek bir ekosistemdir.
SAĞLIK SİGORTACILIĞI EKOSİSTEMİN BİLEŞENİ
Sağlık sigortacılığı da bu ekosistemin bir bileşenidir. Tıpkı sağlık hizmet sunumundaki yenilikçilik örnekleri gibi, sağlık sigortacılığında da değeri merkeze alan yeni uygulamalar geliştirmek mümkündür.
Bu uygulamalar kapsamında; sağlık hizmetlerinde hacim bazlı ödeme anlayışından kaliteli hizmetin ortaya çıkardığı değer temelli ödeme anlayışına geçmek örneklenebilir. Sağlık hizmetinde; kaç ameliyat yapıldığı, kaç hastaya tedavi verildiği, tazminat prim dengesinin ne olduğu değil, sonuçta hastanın yaşam kalitesinde ve sağlık düzeyindeki kazanım önemlidir.
Temel amaç, elde edilen ‘değeri’ maksimize eden bu uygulamalarla başta sigortalılar olmak üzere, tüm paydaşlara maliyet düşürme fırsatı geliştirmektir. Ayrıca; sigorta ürünlerinde kişiye özel esneklikler, hizmet sunucu kurumlarla birlikte değer oluşturmada işbirliği fırsatları gelişimi de bu fırsatlara eklenebilir.
Sonuç olarak, sağlık hizmetlerinde yenilikçi yaklaşım; hizmetin sunumundan finansmanına çıktılara odaklanmaktadır. Sigortacılığı da içeren bütüncül bir bakışla kökten değişimi gerektiren “değer” hedefli bir ekosistem böyle oluşmaktadır.