spot_img
Pazartesi, Kasım 17, 2025

GÜNCEL HABERLER

AXA Türkiye “Gelecek Fakültesi”, 6. Dönem eğitimlerine başladı

0
AXA Türkiye’nin sigorta sektöründe kalıcı çözümler üretme ve sürdürülebilir büyüme vizyonuyla hayata geçirdiği “Sürdürülebilir Gelişim ve Büyüme için Gelecek Fakültesi” programı, altıncı dönem eğitimlerine...

AXA Türkiye ve TSEV’den sektöre genç yetenek katkısı

0
AXA Türkiye’nin, Türkiye Sigorta Enstitüsü Vakfı (TSEV) iş birliğiyle hayata geçirdiği “Tam da Sigortacı Olma Zamanı Deneyim Programı” ilk mezunlarını verdi. Sigorta sektörünün geleceğini...

Neova Sigorta’dan, NeoPrestij Kasko

0
Neova Sigorta, NeoPrestij Kasko ürününü hayata geçirdi. Üst segment araç sahipleri için geliştirilen bu özel ürün, kapsamı ve hizmet yapısıyla klasik kasko anlayışının ötesine...

BES’te tasarrufların gücü katlanıyor

0
2025 yılı boyunca güçlü performansını sürdüren Bireysel Emeklilik Sistemi (BES), yıl sonu yaklaşırken katılımcılara önemli bir fırsat sunuyor. 2025 yılı itibarıyla 93.619 TL’ye yükseltilen...

SEDDK, bilgi ve tecrübelerini Zimbabve heyeti ile paylaştı

0
Sigortacılık ve Özel Emeklilik Düzenleme ve Denetleme Kurumu (SEDDK), Zimbabve’nin sigortacılık ve emeklilik otoritesi IPEC heyetini ağırlayarak düzenleme, denetim ve gözetim uygulamalarına ilişkin tecrübelerini...

KASKONOMİQ ile her araca kasko dönemi başladı

0
Türkiye’de yalnızca her dört araçtan biri kasko sigortası kapsamında. Yani trafiğe çıkan milyonlarca araç, her gün çarpma, çarpışma, hırsızlık, yangın, sel, deprem, terör ve...

Anadolu Sigorta’nın “Ormanın Gözleri” belgesel serisi dördüncü bölümüyle yayında

0
Türkiye’nin ormanlarını korumak için teknolojiyi doğayla buluşturan Anadolu Sigorta, “Ormanın Gözleri” belgesel serisinin dördüncü bölümüyle izleyicileri yeniden doğanın kalbine davet ediyor. Oyuncu Toprak Sergen’in...

AXA Türkiye, Otomotiv Yıldızları Acenteleri ile bir araya geldi

0
AXA Türkiye, yıl boyunca gösterdikleri güçlü performans, müşteri odaklılık ve sürdürülebilir başarılarıyla öne çıkan Otomotiv Yıldızları acenteleri ile KKTC’de düzenlenen özel bir seyahatte buluştu. (BASIN...

Neova Ideathon’un kazananları belli oldu

0
Neova Sigorta’nın yenilikçi fikirleri desteklediği Ideathon’un üçüncü yılında, ödüller sahiplerini buldu. Gençlerin sektörün dijital dönüşümüne öncülük ettikleri projelerden DASK + Parametrik Sigorta 1’inci olurken...

Anadolu Sigorta yenilenen misyon ve vizyonuyla ikinci yüzyılına hazır

0
Türkiye’nin ilk ulusal sigorta şirketi olan Anadolu Sigorta, ikinci yüzyılına yenilenen misyon ve vizyonuyla giriyor. İnsan odaklı yaklaşımını teknoloji ve sürdürülebilirlikle bütünleştiren şirket, “sigortacılığın...
GenelEmniyet kemeri kullanmayan yolcu kusurlu olabilir mi?

Emniyet kemeri kullanmayan yolcu kusurlu olabilir mi?

Karayolları Trafik Kanununda ve bağlı yönetmelikte bazı sürücü ve yolcuların emniyet kemeri takma zorunluluğu bulunmaktadır. Bu nedenle birçok Yargıtay kararında bu husus önemle incelenmekte ve tazminat oranlarının belirlenmesinde göz önünde tutulmaktadır. Peki, emniyet kemerinin takılmamasının trafik kazalarındaki kusur oranına etkisi nedir? Trafik kazalarında emniyet kemeri kullanmayan yolcu kusurlu olabilir mi? Yargıtay’ın kusur yönünden verdiği içtihatlar nelerdir?

Günümüzde trafikte kullanılan araçların sayıları hızla artmakta. Buna paralel olarak da trafik kazaları da artış göstermekte. Trafik kazalarının sonucunda zarar gören veya bunların aileleri tarafından maruz kaldıkları gelir kaybı telafisi amacıyla tazminat davaları açılmakta. Bu tazminat davalarında ön plana çıkan hususlardan biri de zarar görenin araç içinde emniyet kemerini takıp takmamış olması hususudur.

Emniyet kemerinin yararı birçok kazada gözle görülebilecek boyutlardadır. Özellikle ölüm ve ağır yaralanmanın meydana geldiği çarpma durumundaki kazalarda emniyet kemerinin önemi daha da ön plana çıkmaktadır. Araç içinde emniyet kemerinin takılması hayati derecede etkilidir.

Zarar Görenin Kusura Katılımı, Kusur Oranının Belirlenmesi

Karayolları Trafik Kanununda ve bağlı yönetmelikte bazı sürücü ve yolcuların emniyet kemeri takma zorunluluğu bulunmaktadır. Ayrıca yapılan bilimsel çalışmalar ve araştırmalar da emniyet kemerinin ölüm ve yaralanma olaylarını ciddi oranlarda azalttığını ortaya çıkarmıştır. Bu nedenle birçok Yargıtay kararında bu husus önemle incelenmekte ve tazminat oranlarının belirlenmesinde göz önünde tutulmaktadır.

Trafik kazalarından kaynaklı olarak açılan tazminat davalarında müterafik kusur, zarar gören kişinin zararın meydana gelmesinde veya mevcut zararın artmasında etkisinin olduğu durumlarda tartışılır. Burada tartışılan konu ise zarar görenin kusura katılımı ve kusur oranının belirlenmesidir. Yani müterafik kusurun olup olmadığıdır.

Yargıtay’ın Verdiği Kararlar

Müterafik kusur, zarar gören kişinin kendisine karşı işlenen haksız fiilden bir zarar doğmasına veya zararın artmasına neden olmasıdır. Müterafik kusurun bulunduğu durumlarda Türk Borçlar Kanunu 52. madde gereğince indirim yapılabilmektedir. Madde; “Zarar gören, zararı doğuran fiile razı olmuş veya zararın doğmasında ya da artmasında etkili olmuş yahut tazminat yükümlüsünün durumunu ağırlaştırmış ise hâkim, tazminatı indirebilir veya tamamen kaldırabilir” İfadesi yer almaktadır.

Bu kanuna göre maddi tazminattan makul oranda hakkaniyete uygun indirim gerekip gerekmediğinin irdelenip tartışılması, ondan sonra varılacak sonuca göre karar verilmesi gerekmektedir. Yargıtay’ın müterafik kusur yönünden verdiği içtihatlar da bu yöndedir.

Kanun Koyucu Kusur Oranını Kesin Olarak Belirlememiştir

Özetlemek gerekirse; kaza sırasında zararın meydana gelmesini önleyecek güvenlik tedbiri olan emniyet kemerinin takılmamış olmasının müterafik kusurun tespiti açısından önem arz etmektedir. Ayrıca Borçlar Kanununun 52. maddesi uyarınca maddi tazminattan makul oranda indirimin gerekip gerekmediğinin tartışılması gerekir. Mahkemelerin bu hususta detaylı bir inceleme yapması ve dosyada yer alan tüm delilleri tartışması gerekir. Çünkü kanun koyucu müterafik kusur oranını kesin olarak belirlememiştir.

Bu durumun hakkaniyete uygun olması bakımından Yargıtay her olayda istikrarlı ve yerleşik içtihatları ile oranı yüzde 20 olarak sabitlemiştir. Ancak hakimlerin, her olayın oluşuna ve zarar görenin, zararın artmasındaki rolüne göre karar vermelidir. Takdiri indirim veya artırım oranlarının hakimler tarafından hakkaniyetli bir şekilde yapılacak değerlendirme sonucunda belirlenmesi gerekmektedir.

İLGİLİ HABERLER