Howden’ın İklim Riski Raporu, iklim değişikliğinin etkilerini ele alırken, sigortacıları bekleyen tehlikelere de dikkat çekiyor. Rapora göre, iklim değişimin yarattığı hasarlar sigortacıları ve reasürörleri risk görüşlerini yeniden değerlendirmeye zorluyor. Raporda, “Geçmiş artık iklime duyarlı tehlikeler için geleceğe yönelik bir rehber değil” deniyor.
Howden’ın İklim Riski Raporu, iklim değişikliğinin etkileri hakkında önemli tespitlerde bulunuyor. Howden’ın raporu, iklim değişikli nedeniyle artan kayıpların sigortanın önemini artırdığına, ancak erişilebilirliğin dünyanın en savunmasız topluluklarının çoğu için bir sorun olduğuna değiniyor.
Raporda, artık iklim değişikliğinin belirli hava tehlikelerinin sıklığını ve şiddetini etkilediği belirtiliyor. Özellikle son 10 yılda, hava koşullarına bağlı sigortalı kayıplarda çarpıcı bir artış yaşanıyor. Son 5 yılda hava olayları sigorta piyasasını 10 milyar ABD doları ile 30 milyar ABD doları arasında tutarlarda vurdu. 2017’den bu yana 10 milyar ABD dolarından fazla zarara neden olan 12 olay, daha önce görülenlerin iki katından fazla zarara yol açtı.
ORMAN YANGINI KAYIPLARI YÜZDE 500 ARTTI
Rapora göre, özellikle orman yangını riski dikkat çekici durumda. Raporda, küresel sigortalı orman yangını kayıpları 2010-2019 döneminde, önceki on yıla kıyasla yüzde 500 arttığı vurgulandı. Kaliforniya’da, eyaletteki en büyük sekiz orman yangını son beş yılda yaşandı. Raporda, Kaliforniya’da 2017’den bu yana 40 milyar ABD dolarından fazla sigortalı hasar rapor edildiğine dikkat çekildi.
SİGORTACILARIN RİSK GÖRÜŞLERİ DEĞİŞİYOR
Hasar deneyimindeki önemli değişimin sigortacıları ve reasürörleri risk görüşlerini yeniden değerlendirmeye zorladığının ifade edildiği raporda, “Howden’ın araştırması, geçmiş yılların kayıp miktarlarına geri dönüş bekleyenlerin büyük olasılıkla hayal kırıklığına uğrayacağını gösteriyor. Geçmiş artık iklime duyarlı tehlikeler için geleceğe yönelik bir rehber değil” deniyor.
MOZAMBİK-YENİ ZELLANDA ÖRNEĞİ
Raporda, gelişmekte olan piyasaların, gelişmiş emsallerine göre hem daha düşük sigorta penetrasyon oranları hem de daha yüksek GSYİH düşüş riski ile mücadele ettiğine de vurgu yapılıyor. Raporda, 2010-11’deki bir dizi depremin ardından Yeni Zelanda’daki GSYİH iyileşmesi ile şiddetli sel sonrasında Mozambik’teki GSYİH iyileşmesi arasında bir karşılaştırma yapılıyor. Yeni Zelanda ekonomisi ilk olaydan sadece 18 ay sonra toparlanırken, Mozambik sel öncesi GSYİH seviyelerine geri dönemedi. Bu örnek, sigortanın afet sonrası toparlanmaya getirdiği ekonomik değerin de bir kanıtı.