Çatalca, Ümraniye, Şile, Pendik, Sultanbeyli, Arnavutköy, Beykoz, Adalar’da depreme karşı koruma oranı çok düşükken, Bakırköy, Esenyurt, Beşiktaş, Beylikdüzü, Kadıköy, Küçükçekmece nispeten daha iyi durumdalar.
Kahramanmaraş merkezli peşi sıra yaşanan iki büyük deprem sonrası gözler beklenen İstanbul depremine çevrildi. Olası İstanbul depreminin yaratacağı yıkım konusunda farklı senaryolar var. Ağır basan senaryoya göre, binaların yüzde 26’sının hafif, yüzde 13’ünün orta, yüzde 4’ünün ağır hasar görmesi ve yüzde 17’sinin orta ve üstü hasarlanacağı tahmin ediliyor. Ağır hasar alması beklenen konut sayısının ise 211 bin olacağı tahmin ediliyor.
Kahramanmaraş merkezli ve 11 ilin etkilendiği depremlerde ise 821 bin bağımsız bölüm, 279 binanın acil yıkılacak, ağır hasarlı ve orta hasarlı olduğu tespit edildi. 11 ildeki toplam konut sayısı ise 2.6 milyonun biraz üzerindeydi. Kabaca, deprem bölgesindeki toplam konutların yüzde 31’i depremde ağır hasar aldı. Toplam 2.6 milyon konutun da 1.3 milyonun zorunlu deprem sigortası bulunuyordu. Yani, deprem bölgesinde her iki konuttan birini DASK’ı bulunuyordu. Düne kadar da bölgeden 380 bine yakın konuttan DASK’a hasar ihbarı yapıldı ve karşılığında da DASK, 4 milyar lira hasar ödemesi yaptı. Tahmini olarak da zorunlu deprem sigortalı konutlar için DASK, 26 milyar liralık ödeme yapacak.
YÜZDE 65’İ SİGORTALI
Kahramanmaraş depreminden yola çıkarak olası İstanbul depreminde de konut hasarlarının ağırlıklı DASK tarafından karşılanacağını rahatlıkla söyleyebiliriz. İstanbul’da toplam konut sayısı 4.1 milyon adet ve bunların 2.7 milyonu zorunlu deprem sigortası ile sigortalı. Buna göre de İstanbul’da, toplam konutların yüzde 65’i depreme karşı sigortalanmış durumda.
Sigortalılık oranı açısından fena değil, denebilir ama ilçeler bazında incelendiğinde durum o kadar da parlak gözükmüyor. İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin, İlçe Olası Deprem Kayıp Tahmini Kitapçıklarında açıklanan bina sayıları ile sigortalılık oranları mukayese edildiğinde; kimi ilçelerdeki konutlarda sigortalılık oranı yüksekken, kimi ilçelerde çok düşük. Öyle ki, bina başına bir sigortalı konut düşen ilçeler bile var. İlçesine göre değişmekle birlikte binaların kat sayıları ekseriyetle 1-4 ve 5-8 kattan oluşuyor. Kabaca konut sayısı ile sigortalı konut sayısı mukayese edilebilir.
KORUMASIZ İLÇELER
Mesela, Çatalca’da, 27 bin bina olmasına rağmen depreme karşı sigortalı konut sayısı 10 binin biraz üzerinde. Sigortalılık oranı çok düşük; neredeyse bina başına bir zorunlu deprem sigortası bile düşmüyor. Benzer durum Ümraniye için de geçerli. 52 bin bina, 114 bin deprem poliçesi var. Bina başına iki poliçe ancak düşüyor. Şile’de bina sayısının yarısı kadar DASK poliçesi var. Sultanbeyli de aynı durumda; 34 bine yakın bina var, hepi topu sigortalı konut sayısı 24 binin biraz üzerinde. Arnavutköy, Beykoz, Adalar aynı durumda.
BAZILARINDA DURUM İYİ
Tüm ilçelerde durum bu kadar kötü değil. Sigortalı konut sayısı yüksek olan ilçeler de var. Mesela, Bakırköy; 12 bine yakın bina ve 55 bin deprem sigortalı konut var. Esenyurt’ta durum daha iyi; 38 binin üzerinde bina olmasına karşın sigortalı konut sayısı neredeyse 194 bine yakın. Beşiktaş, Beylikdüzü, Kadıköy, Küçükçekmece; diğer ilçelere göre depreme karşı sigorta koruma oranı yüksek olan ilçeler.
Peki, çok mu iyi? Hayır; kötünün iyisi. Bu da şu anlama geliyor; olası İstanbul depreminde, Kahramanmaraş depremlerinde olduğu gibi toplam konutların yarısının hasarı sigortadan karşılanacak. Diyeceğim o ki, Kahramanmaraş örneği varken, hazır DASK, bina depreme dayanıklı mı değil mi, kolanlar kesilmiş mi, kesilmemiş mi diye bakmazken; biran önce sigorta yaptırmakta fayda var.
Noyan Doğan/Hürriyet Gazetesi