Hürriyet Gazetesi Yazarı Noyan Doğan, bugünkü yazısında, Orta Vadeli Programda yer alan Tamamlayıcı Emeklilik Sisteminin (TES) detaylarını yazdı. Doğan, Tamamlayıcı Emeklilik Sistemine geçiş için OVP’de sürenin de belirlendiğini ve 2026 yılının ikinci çeyreğinde Tamamlayıcı Emeklilik Sisteminin uygulamaya geçeceğini vurguladı.
Hürriyet Gazetesi Yazarı Noyan Doğan, bugünkü yazısında, Orta Vadeli Programda yer alan Tamamlayıcı Emeklilik Sisteminin detaylarını yazdı. OVP’ye göre, Otomatik Katılım Sistemi’nin (OKS) işverenlerin de katkısı ile ikinci basamak emeklilik sistemine dönüşeceği tamamlayıcı emeklilik sistemi (TES) kurulacağını belirten Doğan, tamamlayıcı emeklilik sistemine geçiş için OVP’de sürenin de belirlendiğini ve 2026 yılının ikinci çeyreğinde Tamamlayıcı Emeklilik Sisteminin uygulamaya geçeceğini vurguladı.
Yazısında ikinci basamak emeklilik sistemine değinen Doğan, şunları yazdı:
“Dünyada, özellikle de gelişmiş ülkelerde emeklilik sistemleri üç basamaktan oluşuyor. Birincisi, çalışanların devlete prim ödeyerek (bizdeki SGK gibi) gerekli şart ve koşulları yerine getirdiklerinde emekli oldukları, devletin sunduğu emeklilik sistemi. Buna, birinci basamak emeklilik sistemi deniyor. İkincisi, çalışanların her ay maaşlarından kesilen, işverenlerin de belirli oranda katkı yaptığı özel emeklilik sistemi, bir başka adıyla tamamlayıcı emeklilik. Buna da ikinci basamak emeklilik sistemi deniyor. Üçüncüsü, kişilerin kendi tercihleri doğrultusunda birikim yapıp, gelecek için tasarruf ettiği sistem ki, buna da Bireysel Emeklilik Sistemi (BES) deniyor. Bu da üçüncü basamak emeklilik sistemi. Bizde; sosyal güvenlik şemsiyesi kapsamında birinci basamak emeklilik sistemi var. 22 yıldır uygulanan BES ile üçüncü basamak emeklilik sistemi de var. Eksik olan, ikinci basamak, yani işveren katkılı emeklilik sistemi ki, Avrupa’sından Amerika’sına kadar gelişmiş tüm ülkelerde asıl önemli olan ikinci basamaktır. İşte, OVP’de yer aldığı gibi bizde de ikinci basamak emeklilik sistemine geçilecek.”
OTOMATİK KATILIM SİSTEMİ DEĞİŞİYOR
Doğan, yazısında, Otomatik Katılım Sistemi (OKS) hakkında da bilgiler verdi:
Tamamlayıcı emeklilik, 2017 yılından bu yana uygulanan ve işverenlerin, çalışanlarını, zorunlu olarak BES’e dahil ettiği Otomatik Katılım Sistemi (OKS) üzerine kurgulanacak. Kısaca OKS’den de bahsedeyim. Bağ-Kurluların dışında, işçi ve memurlar, işvereni tarafından zorunlu olarak BES kapsamındaki OKS’ye dahil ediliyor. Çalışanın aylık maaşından yüzde 3 kesilip, BES’e aktarılıyor. Devlet de çalışanın maaşından kesilen tutar üzerinden yüzde 30 katkı yapıyor. OKS’de, işverenin hiçbir katkısı bulunmuyor. Çalışan da istediği zaman sistemden çıkabiliyor. Örneğin, bugün işe girdiniz, işvereniniz zorunlu olarak maaşınızdan yüzde 3 kesip, sizi otomatik katılım sistemine dahil ediyor. Siz istemiyorsanız, hemen ertesi gün OKS’den ayrılabiliyorsunuz. Bir anlamda giriş zorunlu, çıkış serbest. Bugün, 7.7 milyon çalışan otomatik katılım sistemi ile BES’te tasarruf ediyor.”
Doğan, OVP’de yer alan ve kısa adı TES olan, Tamamlayıcı Emeklilik Sisteminin detaylarını da yazarak, şu tespitlerde bulundu:
Uzunca bir süredir sigortacılar, emeklilik şirketleri, Türkiye Sigorta Birliği, Sigortacılık ve Özel Emeklilik Düzenleme ve Denetleme Kurumu (SEDDK); nasıl bir model olacağı konusunda çalışıyor. Çalışmalar tamamlandı, Hazine ve Maliye Bakanlığına taslak içerik gönderildi. Çalışma kapsamında da dünyada bu sistemi uygulayan 20’den fazla ülkenin tamamlayıcı emeklilik modelleri incelendi, bu modellerin bir karması halinde, Türkiye’ye uygun bir model belirlendi. İşin aslı, 2024’ün Eylül ayında açıklanan, 2025-2027 döneminin kapsayan OVP’de tamamlayıcı emeklilik yer alıyordu ve 2025’in son çeyreğinde uygulamaya geçilmesi planlanıyordu. Şimdi yeni açıklanan OVP ile 2026’nın ikinci dönemine ertelendi.
NASIL BİR MODEL KURGULANDI?
Şunu belirteyim, tamamlayıcı emeklilik sisteminin her ne kadar altyapısı tamamlanmış olsa da henüz daha işveren kesimi, sendikalar ve ilgili taraflar ile paylaşılmadı, ortak mutabakata varacak bir zemin oluşturulmadı. Öyle ki, bildiğim kadarıyla Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ile de nasıl bir model kurgulanacağı yönünde paylaşım yapılmadı.
Peki, nasıl bir model kurgulandı? Madde madde paylaşayım.
-Devletin sosyal güvenlik sisteminde bir değişik olmayacak, mevcut sosyal güvenlik sistemi devam edecek.
-İkinci basamak emeklilik sistemi getirilerek, mevcutta uygulanan OKS, tamamlayıcı emeklilik sistemine dönüştürülecek. Sosyal güvenlik sistemine ikame bir emeklilik sistemi kurgulanmayacak.
-Tamamlayıcı emeklilik sistemi zorunlu olacak ve tüm çalışanlar zorunlu olarak sisteme dahil edilecek.
-Zorunlu işveren katkısı getirilecek. İşveren katkısının ne kadar olacağı henüz net değil. Dünyada uygulanan sistemlerde işveren yüzde 3 katkı yapıyor. Ancak işverene yük olunmaması için başlangıçta bu katkı, yüzde 0.5 veya yüzde 1 olabilecek. İlerleyen yıllarda kademeli olarak işveren katkısı yüzde 3’e kadar çıkacak. Böylece, çalışanın maaşından yüzde 3 kesilecek, işveren yüzde 0.5 veya yüzde 1 katkı yapacak, devlet de yüzde 30 katkı sağlayacak.
-Tamamlayıcı emekliliğe giren çalışan mücbir sebepler dışında sistemden çıkamayacak, emekli olduğunda sistemden ayrılabilecek. Böylece tamamlayıcı emeklilik, çalışanın emeklilikte oluşabilecek gelir kaybını telafi edecek, emeklilikte ek gelir oluşacak.
KIDEM TAZMİNATINI KAPSAYACAK MI?
Tamamlayıcı emeklilikle ilgili önemli başlıklar bunlar, geri kalan mevzuatsal detaylar. İki noktanın altını çizeyim. Birincisi, her tamamlayıcı emeklilik konuşulduğunda gündeme gelen kıdem tazminatı konusu. Tamamlayıcı emekliliğin kıdem tazminatı ile hiçbir alakası yok. Kurgulanan modelin içinde kıdem tazminatı da yok. Mevcut sosyal güvenlik sistemi aynen devam edeceği için kıdem tazminatı konusu konuşulmuyor bile.
İkincisi, tamamlayıcı emeklilik sisteminin uygulanabilmesi için işçisi, işvereni, sendikası, sigortacısı, emeklilikçisi, kamusu ile tüm tarafların ortak mutabakat içinde olması gerekiyor. Ortak mutabakat sağlandıktan sonra yasal altyapısı hazırlanıp, kanunu çıkacak. Sonrasında da uygulamaya geçilebilmesi için en az bir buçuk, iki yıl geçiş süreci tanınacak.