Mapfre Global, 96. Akademi Ödülleri sebebiyle sigortanın konu olduğu tüm zamanların klasik filmleri üzerine bir makale yayınladı. Makalede, beyazperdenin gişe rekorları kıran birçok filmin, sigorta sektörünü çeşitli şekillerde gösterdiğine değiniliyor ve sigorta konulu tarihin en iyi filmlerinden örnekler veriyor.
Mapfre Global, 96. Akademi Ödülleri sebebiyle sigortanın konu olduğu tüm zamanların klasik filmleri üzerine bir makale yayınladı. Makalede, beyazperdenin gişe rekorları kıran birçok filmin, sigorta sektörünü çeşitli şekillerde gösterdiğine değiniliyor ve sigorta konulu tarihin en iyi filmlerinde örnekler veriyor. Makaleden çarpıcı satır başları ve işte o filmler ve konuları.
Oscar ödüllü Billy Wilder’ın iki filmi; Çifte Tazminat (1944) ve The Fortune Cookie (1966), konusu bir sigorta şirketinin dolandırılmasını içeren iki klasik. Özellikle, Çifte Tazminat’ta, tuhaf sigorta acentesi çifti Fred MacMurray ve Barbara Stanwyck, hayat sigortası parasını alabilmek için kocasını öldürmek için bir plan yapar.
The Fortune Cookie’yi de ise, Harry Hinkle (Jack Lemmon), televizyon kameramanı olarak çalıştığı bir oyunda bir futbolcu tarafından yere serilir. Yaraları ciddi değildir, ancak kazayı sigorta şirketinden tazminat almak için harika bir fırsat olarak gören vicdansız bir avukat ile yolları kesişir.
EN ÇOK İŞLENEN KONU, HIRSIZLIK VE SİGORDA
25 yıl sonrası… Barton Fink’te (1991), Coen kardeşler, sigorta endüstrisinin ana karakterlerinden birinin ağzından doğru bir tanımını veriyor. Mesleği sorulduğunda menajer Charlie şunları söylüyor: “İç huzuru sattığımı söyleyebilirsiniz. Kapı kapı dolaşarak sigorta satıyorum” dedi.
Hırsızlık ve sigorta, filmlerde kazanan bir kombinasyondur. Blake Edwards’ın yönettiği Pembe Panter’de (1963), beceriksiz Müfettiş Clouseau (Peter Sellers) ve sigorta şirketinin çalışanı (Colin Gordon), akıl almaz güzellikte bir elmasın çalınmasını araştırır; pembe panter. Yetenekli bir beyaz yakalı hırsız olan “The Phantom”un izini sürüyorlar.
Thomas Crown Affair (1999) daha yeni bir örnek. Pierce Brosnan, eğlence için New York’taki Modern Sanat Müzesi’nden paha biçilmez bir Monet çalmaya karar veren bir multimilyoneri oynuyor. Müzenin sigorta şirketi tarafından tutulan dedektif René Russo, onun maskesini düşürmekle görevli olacak.
Woody Allen’ın yönettiği ve oynadığı The Curse of the Jade Scorpion’da (2001) New Yorker, mizahi bir şekilde, becerilerini bir soygun gerçekleştirmek için kullanan bir sigorta şirketinin üst düzey araştırmacısını oynuyor.
DAHA FAZLA KOMEDİ
Komedi listesine şunlar da eklenebilir. Along Came Polly (2004)… Bir sigorta şirketinin risk departmanında metodik bir çalışan olan Ben Stiller, heyecanı seven bir kadın olan Polly Prince (Jennifer Anniston) ile tanıştığında dünyasının sarsıldığını görür. Profesyonel düzeyde, sık sık riskli sporlarla uğraşan bir multimilyonere teminat sağlayıp sağlamayacağına karar vermesi gerekecek.
I Now Pronounce You Chuck & Larry (2007) filminde, bürokratik bir hata Larry’nin (Kevin James) çocuklarına hayat sigortası sağlamasını engeller ve ortağı Chuck’tan (Adam Sandler) bir iyilik olarak ortağı olarak bir form imzalamasını ister. Ancak gizli bir eylem olan şey haber olur ve iki arkadaş aşık mutlu bir çift rolünü oynamak zorunda kalır.
Başka bir örnek, Porto Rikolu yönetmen Miguel Arteta’nın bir komedisi olan Cedar Rapids (2011). Hikaye, bir sigorta acenteleri kongresi etrafında dönüyor. Komşularına poliçe satmaya alışkın saf ve iyi huylu bir adam olan Tim Lippe (Ed Helms), kendisiyle pek ilgisi olmayan üç meslektaşıyla en çirkin deneyimleri yaşar.
FARKLI SONLARA SAHİP DRAMALAR
Truman Show’u (1998)… Jim Carrey, hayatıyla ilgili bir TV şovunda farkında olmadan rol alan bir sigorta satıcısını oynuyor. En son film, Arjantinli yönetmen Pablo Trapero’nun Carancho (2010) filmidir. İçinde, avukat Sosa (Ricardo Darín), ehliyetini kaybettikten sonra, sigorta şirketlerini dolandırmak için otomobil kazalarına neden olma konusunda uzmanlaşmış yasadışı bir şirkete katılır.
Sağlık sigortası sinemada da kendine yer buluyor. Bir örnek, bir babanın çaresiz bir hareketle, oğlunun sağlık sigortası kapsamında olmayan bir kalp nakli geçirmesi için bir hastanede rehin aldığı John Q’da (1997). Juan Antonio Bayona’nın The Impossible (2012) filminde olduğu gibi, sigorta şirketi tarafından gönderilen temsilcinin onlara her şeyin yoluna gireceğine dair güvence verdiği gibi, çok fazla aksiyon ve umutsuzluktan sonra mutlu sonlar da var.
BİLİM KURGU VE ANİMASYON
Bazı filmler daha da ileri gider ve hayat sigortasının bir insan klonu şeklinde satın alınabileceği bir dünya hayal eden bilim kurgu filmi The Island’da (2005) olduğu gibi yeni kapsama türleri icat eder. Ayrıca, 2044 yılında geçen Autómata’da (2014), Antonio Banderas, robot yapan bir şirketin sigorta acentesi rolünde.
Animasyon filmleri arasında, babanın bir sigorta şirketinde hasar yöneticisi olarak çalıştığı bir süper kahraman ailesi olan The Incredibles’ı (2004)…