1999 yılındaki bir geceki düzenlemeden etkilenip de bundan dolayı emeklilikte yaşa takılanlar işin bir boyutu. Bir de düzenleme sonrası erkeklerde 25 yıl, kadınlarda 20 çalışma yılını doldurup, üstüne prim gün sayısını da tamamlayıp da yeni getirilen yaş şartı nedeniyle emekli olamayanlar var ki, bunlar da emeklilikte yaşa takılanlar. Ayrıca yine düzenleme sonrası sigorta girişi olup da ödemesi gereken prim gün sayısını veya çalışma yılını doldurup, gerekli yaşı doldurmadığından emekli olamayanlar var ki, bunlar da kendilerini emeklilikte yaşa takılanlar olarak görüyor.
Emeklilikte Yaşa Takılanlar (EYT) konusu yeniden gündeme geldi. Son olarak AK Parti Grup Başkanvekili Muhammet Emin Akbaşoğlu, bir açıklama yaparak, EYT’lilerin durumunun çalışma programı içerisinde olduğunu, konunun 2022 yılı içinde ele alınacağını ve müjdeli haber verileceğini söyledi. EYT konusu ne zaman gündeme gelse okuyuculardan da, ‘beni de kapsıyor mu, ben de yararlanabilir miyim, prim günüm eksik borçlanma yapıp çıkacak düzenlemeden yararlanabilir miyim?’ benzeri sorular peşi sıra gelir.
Açıkça söyleyeyim, bir emeklilikte yaşa takılanlar sorunu var ama EYT’liler kimlerdir, kimler yaşa takılıyor; kamuoyunda pek de bilinmiyor. Bu yıl içinde bu konuda bir düzenleme yapılır ya da yapılmaz bilmiyorum ama şu EYT konusuna açıklık getirmekte fayda var. Çünkü bakıyorsunuz, herkes kendine göre emeklilikte yaşa takılıyor. Yeri gelmişken; doğrudur, EYT konusu bir süredir gündemde, üzerinde konuşulup tartışılıyor, düzenleme yapılırsa maliyetinin ne olacağı hesaplanıyor, maliyetin düşük olması için de formüller bulunmaya çalışılıyor. Şunu da belirteyim, eğer bir düzenleme yapılırsa, öyle beklendiği gibi tüm emeklilikte yaşa takılanları kapsamayacaktır.
1999 EYLÜL KRİTİK TARİH
Gelelim, kimlerin EYT’li olduğuna. İlk sigortalı olduğu tarih 1999 yılının eylül ayından önce olanlar emeklilikte yaşa takılıyorlar. Neden? Çünkü bu tarihten önce sigortalıların emekli olabilmeleri için kadın çalışanların 20 yıllık sigortalılık süresi ve 5 bin gün prim ödemiş olması gerekiyordu. Erkek çalışanların ise 25 yıllık sigortalılık süresi ve 5 bin gün prim ödemiş olması emeklilik için yeterliydi ve her iki kesim için de yaş şartı aranmıyordu. Ancak 1999’un eylül ayında sosyal güvenlik sisteminde yapılan değişiklikle sigortalılık süresi ve prim gün sayısına ek olarak emeklilik için bir de yaş şartı getirildi. Emekli olabilmek için emeklilik yaşı kademeli olarak kadınlar için 58, erkek çalışanlar içinse 60’a çekildi ve prim gün sayısı da 7 bin güne çıkarıldı.
İşte bundan sonra da bu kişiler çalışma yılını ve prim gün sayısını doldursalar da emeklilikte yaşa takıldılar. Düzenlemenin başlarında bu durumdan etkilenenlerin sayısı azdı ancak zaman geçtikçe prim gün sayısını doldurup da emekli olamayanların sayısı artınca sorun haline geldi. Örneğin, 1997 yılında işe başlayan erkek bir çalışan, 25 yıllık sigorta süresi ve 5 bin prim gün ile emekli olacakken, yapılan düzenleme ile bu çalışanın prim gün sayısı 5900 güne çıkartıldı ve 57 yaş sınırı getirildi.
ÜÇ AYRI KESİM VAR
1999 yılındaki bir geceki düzenlemeden etkilenip de bundan dolayı emeklilikte yaşa takılanlar işin bir boyutu. Bir de düzenleme sonrası erkeklerde 25 yıl, kadınlarda 20 çalışma yılını doldurup, üstüne prim gün sayısını da tamamlayıp da yeni getirilen yaş şartı nedeniyle emekli olamayanlar var ki, bunlar da emeklilikte yaşa takılanlar. Ayrıca yine düzenleme sonrası sigorta girişi olup da ödemesi gereken prim gün sayısını veya çalışma yılını doldurup, gerekli yaşı doldurmadığından emekli olamayanlar var ki, bunlar da kendilerini emeklilikte yaşa takılanlar olarak görüyor. Daha açık bir anlatımla bugün emeklilikte yaşa takılan ya da takılacak olan üç ayrı kesim var. Peki, kaç kişi emeklilikte yaşa takılıyor? Tüm yaşa takılanların sayısı 6 milyonun biraz üzerinde ve bu sayı artacak. Ama 1999’daki düzenlemeden etkilenip de yaşa takılanların sayısı bir milyon kişi civarında.
YAŞA TAKILMA ŞARTLARI
Bu noktada kritik soru şu. Tüm bu kişiler sadece emeklilikte yaşa mı takılıyorlar, bir düzenleme yapılırsa tüm bu kişiler düzenlemeden yararlanabilir mi? Örneğin, 1999 yılından önce çalışmaya başlamış ancak 10 yıl çalışma süresi ve 3000 prim günü olan bir kadın çalışan, emeklilikte yaşa takılanlara yönelik bir düzenleme yapılsa bundan yararlanabilir mi? Ya da yine 1999 önce işe başlamış ancak prim gün sayısını doldurmasına karşın 15 yıl çalışma süresi olan erkek sigortalı, çıkacak düzenlemeden yararlanıp, emekli olabilir mi? Bu örnekler okuyuculardan gelen sorular üzerine verdiğim örnekler.
Emekli olabilmek için gerekli prim gün sayısı ve çalışma yılını doldurmuş olmak gerekiyor ki, 1999 eylül öncesi için bu şartlar erkekler için 25 çalışma yılı, 5 bin prim gün; kadın çalışan için 20 yıl, 5 bin prim gün sayısı. Eğer bunlardan birisini yerine getiremiyorsanız sadece emeklilikte yaşa takılmıyorsunuz demektir ve bir düzenleme yapılsa bile bundan yararlanamazsınız. Peki, çalışma yılı tam olsa, prim gün sayısı eksik olsa; doğum ya da askerlik borçlanması yaparak eksik prim gün sayısı tamamlanarak, emeklilikte yaşa takılanlara yönelik yapılacak düzenlemeden yararlanılabilir mi? Yararlanılabilir ama ne yönde düzenleme yapılacağı henüz netlik kazanmış değil.
DÜZENLEME NASIL OLACAK?
Gelelim, EYT’lilere yönelik nasıl bir düzenleme yapılacağına. Belirttiğim gibi henüz bir netlik yok ancak düzenlemenin dar kapsamlı olacağı tahmin ediliyor. Bu ne demek? Sigorta başlangıç tarihi baz alınmadan tüm yaşa takılanlara yönelik bir düzenleme olmayacak demek. İkincisi, yaşa takılma dışında diğer emeklilik için gerekli şartları yerine getirmeyenlere yönelik bir düzenleme olmayacak demek. Daha açık bir anlatımla 1999 yılındaki düzenlemeden etkilenip de prim gün sayısını ve çalışma yılını dolduran ve sadece yaşa takılanlara yönelik bir düzenleme olacak demektir. EYT’lilere yönelik tartışılan bir model ise bu kişilerin emekli aylıklarından belli oranda indirim yapılarak emeklilik hakkı verilmesi. Bu da daha düşük bir emekli aylığı anlamına geldiğinden çok da kabul görmeyen bir model.
Noyan Doğan/Hürriyet Gazetesi