spot_img
Cumartesi, Eylül 7, 2024

GÜNCEL HABERLER

Türkiye Sigorta ve Türkiye Hayat Emeklilik 4 Yaşında

0
Türkiye Sigorta ve Türkiye Hayat Emeklilik’in 4’üncü kuruluş yıl dönümünün gururunu yaşadıklarını söyleyen Türkiye Sigorta Genel Müdürü Taha Çakmak; “Türkiye Sigorta ve Türkiye Hayat...

Türkiye Katılım Hayat’ın sağlığı Türkiye Katılım Sigorta’ya geçti

0
Türkiye Katılım Hayat’ın sağlık branşı portföyünde yer alan 136 adet poliçenin Türkiye Katılım Sigorta’ya devrine izin verildi. SEDDK’nın, resmi internet sitesinden yapılan duyuruya göre, Türkiye...

O ülkede emeklilik reformu onaylandı. Emeklilik yaşı yükseldi

0
Almanya, ekonomideki büyümeyi teşvik etme önlemlerinin bir parçası olarak çalışanları işgücü piyasasında daha uzun süre tutmaya yönelik teşvikler içeren emeklilik reformunu onayladı. Almanya, emeklilik reformunun...

Quick Finans’tan 400 milyon TL’lik tahvil ihracı

0
SPK'nın 4 Temmuz 2024 tarihli Kurul Kararı ile onaylanan 1,6 milyar TL’ye kadar borçlanma aracı ihracı yetkisi kapsamında; ilk tertip tahvil ihracını 700 milyon TL nominal değerle Temmuz...

Katılım Emeklilik, çocukların eğitimini güvence altına alıyor

0
Ailelerin eğitim sigortalarına ilgisinin son yıllarda arttığını ifade eden Katılım Emeklilik Genel Müdürü Ayhan Sincek, “Eğitim Güvencesi Hayat Sigortası ve Okul Taksit Hayat Sigortası...

Quick Sigorta 30 Ağustos Zafer Bayramı’nı Çanakkale’de kutladı

0
30 Ağustos Zafer Bayramı dolayısıyla her yıl düzenlenen, Avrupa ile Asya’yı birbirine bağlayan ve Dünya’nın en eski yüzme yarışlarından biri olan Çanakkale Boğazı Yüzme...

Quick, 30 Ağustos’u Çanakkale Boğazı yarışlarıyla kutlayacak

0
30 Ağustos Zafer Bayramı dolayısıyla her yıl düzenlenen ve bilinen en eski yüzme yarışı olan Çanakkale Boğazı Yüzme Yarışı bu yıl 37’nci kez düzenleniyor. (BASIN...

Türkiye Sigorta, en iyi işyerleri listesinde yer aldı

0
Türkiye Sigorta, iş yeri kültürü ve çalışan memnuniyeti konusunda 5 kıta ve 97 ülkede araştırmalar yapan Great Place to Work Enstitüsü’nün hazırladığı ‘Best Workplaces...

Hepiyi Sigorta’dan yaza veda kampanyası

0
Kampanya kapsamında 28 Ağustos Çarşamba günü 6 aylık Hepiyi Premium Yurt Dışı Seyahat Sağlık Sigortası, 31 Euro yerine yalnızca 7,5 Euro’dan satışa sunuluyor. Hepiyi Sigorta,...

TSB, 2023 Yılı Sektör Raporunu yayımlandı

0
Türkiye Sigorta Birliği (TSB), sigortacılık sektörünün yıllık faaliyetlerini içeren ulusal ve uluslararası sigortacılık faaliyetlerinde bulunanlara önemli bir başvuru kaynağı oluşturan 2023 yılına ait sektör...
Genel‘Koruyucu devlet değil, sigorta sistemidir’

‘Koruyucu devlet değil, sigorta sistemidir’

Howden Türkiye Yönetim Kurulu Başkanı ve Bölge CEO’su Atınç Yılmaz, “Türkiye’de sigorta sektörünün yurtiçi hasıladan aldığı pay yüzde 2. Ancak bu gelişmiş ülkelerde yüzde 7 seviyelerinde. Gelişmiş ekonomilerde ana koruyucu unsur devlet değil, sigorta sistemidir. Gelişmiş ülkelerde bu tip felaketler devletin üzerinde bir yük oluşturmuyor” dedi.

Türkiye’de sigorta sektöründe 2022 yılında yaklaşık 213 milyar TL’lik prim üretimi gerçekleştirildiği bilgisini veren Howden Türkiye Yönetim Kurulu Başkanı ve Bölge CEO’su Atınç Yılmaz, “Bu da toplam yurtiçi hasıladan yüzde 2’nin biraz üzerinde bir pay alındığını gösteriyor. Bu oran son 2 senede yüzde 1,2 gibi rakamlarda bu seviyeye gelerek önemli bir gelişim göstermiş oldu. Ancak dünya ortalaması olan yüzde 7’lere gidecek hala uzun bir yol var” dedi.

İlk 3 aylık prim rakamlarına göre 100 milyar TL’ye yaklaşan bir tutarla enflasyonun da çok üstünde bir büyüme olduğunu belirten Atınç Yılmaz,  “Sigortanın payının gelecekte daha da artacağını görebiliyoruz. Reasürans korumasına baktığımızda ise Türk sigorta sektörünün reasürans koruması konusunda oldukça hassas ve bilinçli olduğunu söyleyebiliriz. Oto ve sağlık sigortaları dışındaki branşlarda yüzde 90’lara varan reasürans korumaları bulunuyor. Ayrıca bütün branşlarda sigortacıların üzerinde kalan riskler içinde, deprem başta olmak üzere doğal afetler için ayrı korumalar alınıyor.  İlave olarak SEDDK de düzenli olarak sigortacıların doğru miktarda koruma alıp almadığını kontrol ediyor ve şirketlerin sermaye durumlarını kontrol ediyor. Özetle Türk sigorta sektörü bugün 50 trilyon TL’nin üzerindeki bir riski rahatlıkla üstlenip, gerekli reasürans korumasını sağlayıp, hasarını yönetebilecek seviyede” diye konuştu.

SİGORTA PENETRASYONU DÜŞÜK

Yakın zamanda Türkiye’nin çok büyük bir felaket yaşadığını, binlerce insanın yaşamını yitirdiğini, binlerce fabrika ve işletmenin zarar gördüğünü kaydeden Atınç Yılmaz, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Maalesef ülkemiz tarihinin en büyük felaketini yaşadı. Öncelikle yaşanan acılar ve yitirilen hayatlar geri getirilemez ama bunun dışındaki mali kayıplar mutlaka telafi edilebilir. Burada devletimiz her ne kadar vatandaşının yanında olsa da sigorta sistemimize büyük iş düşüyor. Zaten olması gereken de böylesi riskler gerçekleştiğinde sigorta sisteminin işlemesi ve mali yükü vatandaşlar ve dolaylı olarak da devletin üzerinden almasıdır. Burada üzülerek söylemeliyiz ki bu bölgede sigorta penetrasyonu beklediğimiz seviyenin oldukça altında idi. Zorunlu olan DASK’ta bile yüzde 50’nin altında bir oran olduğunu görüyoruz. Kaskoda yüzde 17, konutta yüzde 10 gibi düşük oranlarda penetrasyon var. Neyse ki orta ve büyük ölçekli sanayi işletmelerinde sigorta penetrasyonu biraz daha yüksek ama küçük ölçekli sınai ve ticari işletmelerinde yine çok düşük penetrasyon oranlarına şahit oluyoruz. Tabii burada başka bir soru daha karşımıza çıkıyor, penetrasyonun yanında doğru bedellerle poliçenin yapılmış olması. Özellikle DASK’ta karşılaştığımız sorun, evlerin olduğundan daha düşük metrekarelerde gösterilmiş olması. Düşük prim ödemek için örneğin 150 metrekare bir evin 35 metrekare olarak gösterilmesi gibi sorunlara çokça rastlıyoruz. Bu da maalesef zararın çok düşük bir kısmının sigorta sistemine devredilmesine neden oluyor.”

AFETLERE KARŞI KALICI ÇÖZÜM SİGORTADIR

Gelişmiş ekonomilerde sigortacılığın, bireysel ve kurumsal risk yönetiminin en önemli unsuru olduğunu dile getiren Atınç Yılmaz, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Bu ekonomilerde ana koruyucu unsur devlet değil, sigorta sistemidir. Bu bilinç, tüketicide de, devlette de bu şekilde oluşuyor. Yani buralarda başlarına bir felaket geldiğinde ‘devlet bizi kurtarsın’ anlayışından ziyade, bugünler için yatırımını yaptığım, riskimi devrettiğim sigortacı zararımı karşılasın anlayışı hakim. Bu yüzden gerekirse zorunlu sigorta kapsamını genişletip, doğru sigorta korumalarının alınmasını sağlamak ve bu şekilde sigortanın daha da tabana yayılmasını sağlamak gerekiyor. Böylece devletin, dolayısıyla bütün vatandaşın sırtında bir yük olarak kalmasının önüne geçilmesinin sağlanması gerekli. Tabi ki devlet her zaman için en ufak bir mağduriyet olmaması adına gerekli önlemleri alacak ve destek olacaktır. Ancak bu tür doğal afetlere karşı mücadelede sigorta penetrasyonunun ciddi şekilde artırılmasından başka kalıcı bir çözüm bulunmuyor.”

İLGİLİ HABERLER