Türkiye Sigorta Birliği (TSB) Başkanı Uğur Gülen, Marmara Depremi’nin 25. yıl dönümü nedeniyle yaptığı açıklamada, “Büyük can ve mal kaybıyla sonuçlanan 1999 yılındaki 17 Ağustos Marmara depremi, deprem gerçeğinin acı hatırası olarak her zaman hafızalarımızda yer alacak. Aradan geçen 25 yıl, bu acı tecrübeyi unutmak yerine, ondan dersler çıkararak geleceğe daha güvenli bir şekilde bakmamız gerektiğini bir kez daha hatırlatmaktadır” dedi.
Marmara Depremi’nin 25. yıldönümü nedeniyle açıklama yapan Türkiye Sigorta Birliği (TSB) Başkanı Uğur Gülen, “Hemen hemen her 10 yılda bir büyük depremlerle sarsılan ülkemizde sigorta sektörü olarak üzerimize düşen sorumluluğu en iyi şekilde yerine getirmeye gayret ettik. Deprem sonrasında sigorta bilincinin yaygınlaşması ve halkımızın maddi kayıplarını en aza indirmeye yönelik çözümler üretmek adına önemli adımlar attık.” diye konuştu.
Uğur Gülen, 1999 Marmara Depremi sonrasında başlatılan Zorunlu Deprem Sigortası (DASK) uygulamasının, vatandaşlarımızın deprem gibi doğal afetlere karşı daha iyi korunmasını sağlamak amacıyla büyük bir önem taşımakta olduğuna vurgu yaptı.
Gülen sözlerini şöyle sürdürdü: “Geçen 25 yıl içerisinde, sektördeki paydaşlarımızla birlikte sigorta bilincinin artırılması, sigorta ürünlerinin çeşitlendirilmesi ve halkımızın sigortaya erişiminin kolaylaştırılması adına birçok projeye imza attık. Deprem riski yüksek bir coğrafyada yer alan ülkemizde, sigortanın önemi her geçen gün daha da belirgin hale gelmektedir. Bu bilinçle, sigortacılık sektörünün daha da güçlendirilmesi, sigorta kapsamının genişletilmesi ve toplumun tüm kesimlerine ulaşılması yönünde çalışmalarımızı aralıksız sürdürüyoruz. Bu vesileyle, 1999 Marmara Depremi’nde hayatını kaybeden vatandaşlarımızı rahmetle anıyor, geride kalanlara bir kez daha sabır diliyoruz. Sigorta sektörü olarak, ülkemizi ve halkımızı daha güvenli bir geleceğe taşımak adına üzerimize düşen her türlü görevi yerine getirmeye devam edeceğimizin altını çizmek istiyorum.”
KAYBEDECEK BİR ANIMIZ BİLE YOK
Beklenen büyük Marmara Depremi olasılığının her geçen gün arttığını ve uzmanların olası tehlikelere dikkat çektiğine de dikkat çeken TSB Başkanı Gülen, “Deprem kuşağında bulunan ülkemizde hazırlıklarımızı tamamlamak için kaybedecek bir anımız bile bulunmamaktadır. İstanbul merkezli bir depremin olması durumunda, depremin şiddet ve merkezine göre ekonomik etkileri olacağı beklenmektedir. Marmara Bölgesi’nde ülkemiz nüfusunun yüzde 30’u barınmaktadır. Sigorta sektörü olarak 1999 Marmara Depremi sonrasındaki çalışmalarımızın yanında geçen yıl ülkemizin 11 ilini vuran Maraş Depremleri sonrasında da yoğun şekilde çalışmayı sürdürüyoruz.” dedi.
Gülen sigorta sektörünün olası bir Marmara Depremine yönelik çalışmalarına yönelik ise şunları söyledi: “Şirketlerimiz Maraş Depreminden çıkan dersler ile olası bir Marmara depremi için daha yüksek reasürans korumaları satın aldılar ve kapasitelerini arttırmaya devam ederken, sigorta ürünlerinin içerik ve yapısını, deprem riskinin daha yüksek oranda korunması için geliştiriyorlar. Sigortalılarımızın poliçelerindeki Deprem içeriği ile ilgili daha fazla farkında olması için çalışmalar yapıyoruz. Ülkemiz genelinde deprem farkındalığı için sektörün tamamı tanıtım faaliyetlerinde bulunuyor. Olası afetler ve olası Marmara Depremi için iş sürekliliği çalışmalarımızı hızlandırırken, iş süreçlerimizi elden geçiriyoruz. Olası deprem için tüm partnerler ile bir koordinasyon çatısı oluşturulması için çalışırken, deprem farkındalığı ve hazırlığı için sigorta data analitiği çalışmalarımız sektör komitelerince çalışılmaya devam ediliyor”