Doğa Sigorta Yönetim Kurulu Başkanı Nihat Kırmızı, sigorta bilincinin yaygın olmadığını belirterek, konut sigortaları ile ilgili değerlendirmelerde bulundu. Kırmızı, 5 bin liraya hem DASK hem de konut sigortası alınabildiğini vurguladı.

Editör: AYTAÇ NALLAR
Doğa Sigorta Yönetim Kurulu Başkanı Nihat Kırmızı, sigorta bilincinin olmadığını belirterek, “Sadece DASK olarak bakmamak lazım. Sağlık sigortasını yaptırmıyor vatandaş, kaskosunu da yaptırmıyor, trafik zorunlu ama onu bile yaptırmıyor, iş yerini de yaptırmıyor. Sigorta bilinci yok. Çünkü bana bir şey olmaz diyor, Allah’a emanet diyor. Öyle ama sonuçta bizim önlemlerimizi de almamız gerekiyor” dedi.
Nihat Kırmızı, deprem ve konut sigortaları hakkında açıklamalar yaptı. 6 Şubat depremlerinden örnek veren Kırmızı, milyarlarca dolar zarar oluştuğunu, bunun çok az kısmını sigortanın karşıladığını kaydederek, “Oradaki konutların, işyerlerin hepsi sigortalı olsaydı biz bu riskimizi bütün dünyayla paylaşmış olacaktık. Bu riskimizi bütün dünyadan almış olacaktık” dedi.
TÜKETİCİ NE YAPTIĞINI BİLMELİ
Kırmızı, deprem sonrası sigorta ödemelerinin hemen yapıldığını da hatırlatarak, şunları söyledi: “Oradaki deprem kaynaklı mağduriyet yaşayan vatandaşlarımızın ekonomik kayıplarını karşılayıp, bir nebze olsun rahatlattık. Belki işlerine devam ettiler. İşlerinin yeni bir yerde kurulmasına vesile olduk. Ama bu sayı o kadar az ki. O zamanlar DASK oranımız yaklaşık yüzde 55’lerdeydi tüm Türkiye’de, şu anda da yüzde 58’lerde. Deprem olduktan sonra herkes DASK almak için neredeyse kuyruğa girdi. Ama bugün geldiğimiz noktada aradan iki sene geçti, yenilemeler yapılmadı. Sanki bir daha deprem olmayacakmış gibi.”
Nihat Kırmızı, deprem ülkesi olduğumuz gerçeğinin unutulmaması gerektiğini de vurgulayarak, “Bunun önlemini almanın en doğru yolu öncelikle DASK sigortası, onun üzerine de konut sigortası. Konut sigortası deyince sadece depremi karşılıyor diye düşünmeyelim. Konut sigortasının da çeşitleri var. Bazı konut sigortaları sadece eşyanı, dekorasyonunu karşılar; bazı konut poliçeleri her şeyi içine alan paket poliçelerdir. Ne yaptığını da iyi bilmesi lazım tüketicilerin.”
Nihat Kırmızı, ortalama konut sigortasın fiyatlarından da bahsederek, “Ortalama bir konuttan bahsedersek, yaklaşık 2500 liralar civarına denk gelir. O da aslında hiçbir şey değil. Bunun üzerine 1500 lira da DASK’ı koyarsanız; aslında 5000 lirayı bulmayacak bir maliyetle hem deprem hem konut teminatı alınıyor. Sadece depremi de karşılamıyor; evinizi su basabilir, yangın çıkabilir, hırsızlık olabilir. Tüm bu teminatları karşılıyor” dedi.
KORKUYLA DEĞİL BİLİNÇLE YAŞAMALIYIZ
Deprem korkusuyla değil ama deprem bilinciyle yaşanması gerektiğine de değinen Kırmızı, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Sonuçta diğer riskleri de taşıyoruz. Hırsızlık olabilir, yangın olabilir, su basabilir, yer kayması olabilir; deprem dışında başka doğal afetler yaşanabilir. Bunlara karşı da korunmuş oluyorsunuz aslında, konut poliçeleriyle. Şunları çok yaşıyoruz. İş yeri poliçesi yapıyorsunuz, kar ağırlığı denen bir teminat var. Belli bölgelerde diyor ki sigortalı, burada kar mı yağacak, yağsa da ne kadar ağırlık yapabilir? O teminatı almıyor. Aradan yıllar geçiyor. Bir gün kar yağıyor ve ağırlık yapıyor. Hasar oluyor, ondan sonra o gün söylediğini bazen unutuyor, sigortalı. Nasıl ödemezsiniz diyor. En doğrusu tüm teminatları almak. Çünkü çok fark etmiyor. Biri 3.000 liraysa, çıkarınca 500 lira olmuyor. 3.000 liraysa bir şeyi çıkardığınız zaman 2.800 liraya düşüyor. Çok büyük bir fark yok.”














