Türkiye Sigorta Birliği Başkanı Atilla Benli, pandemide Türk sigorta sektörünün pozitif ayrıştığını belirterek, “Dünyada pek çok sigorta sektörünün teknik zarar yazdığı, birçok şirketin farklı kısıtlamalarla önlemler aldığı dönemde, Türk sigorta sektörü teknik karlılıkta, prim üretiminde, büyümede başarılı sınav verdi” dedi.
Türkiye Sigorta Birliği (TSB) Başkanı Atilla Benli, oto sigortalarında kişi temelli poliçe sistemine geçiş, telematik kullanımı ile sürüş davranışlarının takibi, doğrudan tazmin sisteminin iyileştirilmesi, trafik ve kasko sigortalarında bütünleşik kasko ürünlerinin sunulmasını hedeflediklerini açıkladı.
Atilla Benli, oto sigortalarında pandemi başında kaza frekansının düştüğünü, bu dönemde şirketlerin prim iadesi veya yıllık teminatlarını daha uzun süreye yayarak sigortalıları mağdur etmeyecek uygulamalar yaptıklarını hatırlatarak, “Ancak normalleşme ile birlikte hasar oranlarında artış yaşandı. Aynı zamanda araç ve yedek parça tedarik sürecindeki küresel aksamalar da fiyatları artırdı. Parça tedarik sürecindeki aksaklıklar, araç üretimindeki düşüş, çip krizi de maliyetlerimizi olumsuz etkiledi” dedi.
KEFALET SENETLERİNDE MEVZUAT DEĞİŞİKLİ GEREKİYOR
Atilla Benli, A Para tarafından düzenlenen Finansın Geleceği Zirvesi’nde yaptığı konuşmada sigorta sektöründeki hedeflerden bahsetti. Sağlık sigortalarında tele-tıp altyapılarının hayata geçirilmesi için düzenlemelerin yapılması, sağlık sigortaları için vergi teşviki dahil teşvik sisteminin geliştirilmesi, kamu hastaneleriyle tamamlayıcı ve özel sağlık sigortalarının entegrasyonu ve e-nabız doğrulama yapısı kurulmasının hedefler arasında olduğunu vurgulayan Benli, şu açıklamaları yaptı:
“Teminat mektubu ile kefalet senedi, işlevleri açısından benzer nitelikte ürünlerdir. Bu ürünlere ilişkin farklı mevzuatlardaki farklı düzenlemelerin yeknesak hale getirilerek banka ve sigorta sektörü arasında haksız rekabet ortamının giderilmesini hedefliyoruz. Kefalet senetlerinin e-imza ile düzenlenmesinin sağlanması için gerekli mevzuat değişikliğinin hayata geçirilmesi gerekmekte. Aksi durumda sigorta şirketlerinin sistemin dışında kalması söz konusu olabilecektir. Menkul kıymetleştirme işlemlerinde sektöre risk analizi ve hizmetlerinin sağlanması için bankalar ve diğer paydaşlar ortaklığında Finansal Sigortalar Risk Merkezi (FSRM) şirketi kurularak merkezi veri sistemi aracılığıyla sigorta risk analizleri gerçekleştirilmelidir. Sigorta şirketlerinin de kefalet sigortası ürününü gayri nakdi kredi olarak sunması planlanmakta olup bu kapsamda, sigorta şirketlerinin ve bankaların paylaşımlı risk modeli ile ilerlemesi önerilmektedir.”
18 YAŞ ALTINA ERKEN EMEKLİLİK GETİRİLMELİ
Atilla Benli, BES ve hayat sigortalarında sektörün gündemindeki konulara da değinerek, 18 yaş altına düzenlenen sözleşmelerde devlet katkısı hak edişlerinde değişiklik ve erken emeklilik imkanlarının sağlanması gerektiğini söyledi. 18 yaş altında sisteme girenlere birikimlerini eğitim için kullanabilmesi, bütünleşik paket ile BES birikimlerinin artırılması, BES birikimlerinin farklı yatırım araçlarına yönlendirilmesinin önünün açılması gerektiğinin altını çizen Benli, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Emeklilik şirketlerinin yatırım danışmanlığı yapabilmesi gerekli, BES birikimlerinin acil nakit ihtiyaçlarında teminat gösterilerek uygun maliyetli kredi imkanı sağlanması önemli. Kredi bağlantısız hayat ürünleri pazarının geliştirilmesi gerektiğini düşünüyoruz. BES ve kredi bağlantısız hayat ürünleri özellikle irat ürünleri dediğimiz ürünler, BES ile hayat sigortası ürünlerinin birbiri ile bağlantısını sağlayarak birikimlerin tüketime gideceği yerde çalışırken ki standartları sürdürecek emekli maaşına dönüşmesinin önünü açacaktır.”
SON 2 YILDIR ORTALAMANIN ÜZERİNDE BÜYÜME
Atilla Benli’nin konuşmasından bazı satır başları şöyle:
- Sigorta sektörünün 2020 yılında aktif toplamı 300 milyar TL sınırının üzerine çıktı.
- İki yıl üst üste yüzde 30’un üzerinde büyüyen sektör, yine son 2 yılda bu ortalamanın üzerinde büyüyen kanal, hayat ve emeklilik branşı oldu.
- Bu dönemde sigorta şirketleri yüzde 24, hayat ve emeklilik şirketleri yüzde 33, reasürans şirketleri ise yüzde 39 büyüdü.
- Sektöre yatırımcı ilgisi devam ediyor. 65 aktif şirketimiz var. Son 3 yılda 8 yeni şirket aramıza katıldı.
- 2020 yılında yüzde 11,23 artış ile 44 milyar TL tazminat ödedik. 2021’in ikinci çeyreğinde yüzde 35 artışla 26.9 milyar TL ödeme yaptık.
PANDEMİDE RÜŞTÜMÜZÜ İSPAT ETTİK
- BES’te fon büyüklüğü 190 milyar lirayı aştı. Katılımcı sayısı 13 milyonun üzerinde çıktı. BES ve OKS fonlarının getirisi TÜFE’nin çok üzerinde oldu.
- Sigorta penetrasyonu düşük. Ülkemiz dünyanın en büyük 19. Ekonomisi, sigorta sektörüne bakıldığında bu sıralama 39. sıralara kadar geriliyor. Dünya ortalaması genelinde penetrasyon ortalaması 7.4 iken ülkemizde 2.2’lere kadar düşüyor.
- Ülkemizin finansal büyüklüğü 7 trilyonun TL’nin üzerinde. Sigorta ve emeklilik sektörünün payı yüzde 4,5 seviyelerinde.
- Ülkemizin altyapı yatırımları için ihtiyaç duyduğu uzun vadeli kaynakları uygun vade ile sağlayacak potansiyelimiz var.
- Pandemi dönemi rüştümüzü ispat ettiğimiz dönem oldu.
DOĞAL AFETLERDE 315 MİLYON TL ÖDEME YAPABİLDİK
- Pandemide 1.4 milyar liralık tazminat ödemesi yaptık. Ek faydalarla bunu 1.8 milyar liraya çıkardık.
- Pandemide Türk sigorta sektörü pozitif ayrıştı. Dünyada pek çok sigorta sektörünün teknik zarar yazdığı birçok şirketin farklı kısıtlamalarla önlemler aldığı dönemde Türk sigorta sektörü teknik karlılıkta, prim üretiminde, büyümede başarılı sınav verdi.
- Gelişmiş ülkelerde doğal afetlerde sigortalılık oranı yüzde 40-45’lerde. Ancak bizde yüzde 3. Gelişmiş ülkelerde doğal afet olduğunda yüzde 40’ını sigorta sektörü karşılarken bizde yüzde 3’ünü karşılıyor.
- Dünyada 2021’in ilk 6 ayında doğal afetlerin neden olduğu kayıp 93 milyar dolar, sigortalanmış hasar 42 milyar dolar. Ülkemizdeki afetlerde sigorta sektörü maalesef 315 milyon TL ödeme yapabildi.