Ölken: Salgında sigortacıların katkısı 400 milyon lirayı buldu

Axa CEO’su Yavuz Ölken, koronavirüs nedeniyle son 20 yılın sigorta ve reasürans pazarı etkisini yaşanacağını söyledi. Koronavirüs salgınının hem Türkiye’de hem de dünya sigorta pazarındaki etkilerini değerlendirdi.

Yavuz Ölken, Dünya Ticaret Merkezi olayları, Katrina Kasırgasının 80 milyar dolarlık etkisinden bahsedilirken,  koronavirüs ile beraber dünya sigorta pazarında son 20 yılın en büyük etkisinin yaşanacağının tahmin edildiğini kaydetti. Bunun üzerine doğal afetlerin de geleceğini, sadece Türkiye’de değil, dünyada da doğal afetler yaşandığını ve 50 ila 100 milyar dolar arasında maliyetinin olduğunu kaydeden Ölken, şu değerlendirmelerde bulundu:

“Dünya sigortacılığı nasıl etkilendi? Büyümeler yok, resesyonlar başladı. Dünya ekonomik pazarlarında ciddi düşüşler var, borsa trendleri düştü, petrol fiyatları düşüyor. Dünya sigorta ve reasürans sisteminde de sermaye yeterlilikleri gözetim altına girdi. Dünyadaki mevzuat yapıcıları özellikle sermaye yeterliliği konusunda hassasiyetler gösteriyorlar.

Ne oldu? Birçok uluslararası sigorta ve reasürans şirketi kar payı dağıtımlarını bile ötelediler. Hatta yılsonuna kadar parçalamaya karar verdiler. Hepsinin amacı, ortaya çıkacak zararı görüp, sigorta reasürans sisteminin finansal yapısını korumak üzerine. Bu anlamda ülkeler sigortacıların yapılarını kontrol ediyorlar.”

Üçüncü Çeyrek Zorlu Olacak

Yavuz Ölken, koronavirüsün, dünyada olduğunu gibi Türk sigorta pazarında da etkileri olduğuna değinerek, şunları söyledi:

“Bizler sigortacılar olarak mart-nisan-mayıs-haziran dönemine baktığımızda önemli katkılar sağladık. Önce sağlık sigortaları açısından pandeminin ödemeye dönüşmesiyle maliyetin bugün 40 milyon da yılsonuna kadar 100 milyon lirayı bulacağını düşünüyoruz. Aynı dönemde tarifelerde yapılan iyileştirmeler, frekans düşüşü ile birlikte primlerde yapılan düşüşler, acentelere yapılan desteklerle sektörün endirekt katkısının da 400 milyon lira civarında olduğunu biliyoruz. Ötelenen primler, tahsilatlar diye baktığımızda sigorta sektörü ikinci çeyrekte ve üçüncü çeyrekte teknik zarar bile üretmeyi göze aldı. Dolayısıyla ikinci ve üçüncü çeyrek sigorta sektörü açısından zorlu olacak.”

En Kritik Tehditle Karşı Karşıyayız

Yavuz Ölken, “Biz uzun çeyreklerdir, 2018’in üçüncü çeyreğinden beri, reel büyümeyi istediğimiz gibi yakalayamadık” diyerek, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Nisan ayı bize koronvirüsün etkilerini hissettirdi, mayıs ayı da aynı şekilde. Mayıs ayında trafik sigortasında yüzde 15,5 poliçe adedi küçülmüş, kasko yüzde 9 küçülmüş. En kritik tehdit karşımızdaki, sistemdeki sigortalı adedinin küçülmesi. Kişiler zorunlu olan trafik sigortalarını da yaptırmadılar, belki kendileri büyük emeklerle sahip oldukları araçlarının otomobil sigortalarını da yaptırmadılar. Normale dönüşle birlikte bunları unutmamak lazım. 2017’nin Temmuz sonunu hatırlayalım; İstanbul’daki dolu hayatımızı değiştirdi. Biz önceliklendirmelerde farklı düşünceler içindeyiz. Tabi ki, ekonomi önemli. Tabi ki, gelir seviyeleri önemli ama sigortalılara hatırlatmak lazım, bireysel varlıkları korumaya iyi odaklanmak gerekiyor. Sigorta sektörünün de müşterilerin sistemin içinde kalması açısından taşın altına elini sokması gerekiyor. Bu noktadan sonra bizim süratle ki, burada acenteler çok ciddi görev düşüyor, farkındalığı ortaya çıkarmamız gerekiyor.”

2021 Sonrası Pandemi Mutlak İstisna

Yavuz Ölken, koronavirüs salgını ile birlikte dünyada tartışmaları devam eden kar kaybı gibi sigortaların durumuna da değindi. Varlık sigortaları olarak baktığımız sigortalar için yüzde 98 sözleşmelerde dünyada pandeminin teminat haricinde olduğuna dikkat çeken Ölken, şu açıklamaları yaptı:

“Kar kaybı satın almış sigortalıların sözleşmelerinde pandemi istisna. Global oyuncuların sözleşmelerinde bunlar limitlerle dahil edilmiş ama gri alanlar var. Bunlar da çok az sayıda sözleşme. 2021 ve sonrası için reasürans pazarı, pandemi mutlak olarak istisnadır diyor. Bunu teminat altına alacak herhangi bir sermaye ya da güç yok.

İkincisi, asıl olan organizasyon iptali. Örneğin, Wimbledon Tenis Turnuvası doğal afetlere, teröre, pandemiye karşı sigorta yaptırmış. Buralarda teminatlar satılıyor ve satılmaya da devam edecek. Çünkü bir defalık ve bütçesinin ne olduğunu biliyorsunuz. Mesela ben, Axa’ya sordum. Axa’nın dünya üzerinde karşılaştığı tahmin edilir hasar, organizasyon iptali, sağlık sigortaları, kar kayıpları gibi, toplamda 1,2 milyar euro seviyesinde.

Bu süreçte ilginç hasar türleri de yaşanmaya başladı. Mesela, ABD’de, yönetici sorumluluk sigortalarının dahi çağrıldığını duyuyoruz. Çalışanlar, yöneticileri karşı, ‘beni yeterince korumadı virüse karşı’ diye davalar açılıyor. Türkiye’de de böyle bir dava duyduk. Bundan sonrasında işveren sorumluluk açısından ilginç bir boyut olacaktır.”

Koronavirüs Gölgesinde Afetleri Unutmayalım

Yavuz Ölken, pandemiye odaklanıp, doğal afetlerin unutulmaması gerektiğini de vurguladı. “Meslek hayatımın 29. yılı bitti,  30. yıla giriyorum. Son 10 yıla baktığımızda yaz ayları afet ayları. 2009’dan bu yana geldiğimizde çok ciddi afetleri biz yaz aylarında görüyoruz. Bu da küresel ısınma, iklim değişikliği” diyerek, şu değerlendirmeleri yaptı:

“Şimşekler, yıldırımlar, ani su baskınlar ile karşı karşıyayız. Koronavirüs gölgesinde bunları unutmamamız lazım. Koronaya odaklanalım ama sigortacılığın özünü unutmayalım. Sigortacılık sadece koronavirüs üzerine kurgulanmış bir yapı değil, asli işimiz doğal afetleri; hatta son günlerde ısınan hava büyük işletmelerde yanma durumunu da ortaya çıkarıyor. Biz son günlerde büyük yangınlar da duymaya başladık. Sigortacıların korkulu rüyası diyeceğimiz bir dönemin içindeyiz.”