Avrupalı sigortacılar ve reasürörler uluslararası iklim hedeflerine bağlılıklarını yeniden teyit ediyor. Avrupa Sigorta ve Reasürans Federasyonu’nun, açıklamasına göre, yönetim altındaki 10 trilyon Euro’dan fazla varlıkla Avrupa’nın en büyük kurumsal yatırımcıları olan sigortacılar, sürdürülebilirliğe geçişin finanse edilmesine yardımcı olmada kilit rol oynuyor.
Avrupa sigortacıları ve reasürörleri, BM Paris Anlaşması ve Avrupa Yeşil Anlaşması’nın hedeflerini desteklemek için iklim değişikliğinin azaltılması ve adaptasyonunda önemli rol oynamaya devam etme istekliliklerini beyan etti.
Avrupa Sigorta ve Reasürans Federasyonu’nun (Insurance Europe) açıklamasına göre, iklim değişikliği, on yıllardır sigorta endüstrisi için kilit öncelik oldu. Sektörü, hem iklim değişikliğini sınırlamaya katkıda bulunmada hem de vatandaşların ve toplumların etkileriyle başa çıkmalarına yardımcı olmada çok yönlü bir role sahip olduğunun değinildiği açıklamada şu görüşlere yer verildi:
SİGORTACILAR EN BÜYÜK KURUMSAL YATIRIMCI
Bu, doğal afet risklerine karşı finansal koruma sunmanın yanı sıra, riskleri azaltmaya ve önlemeye yardımcı olmak için risk yönetimi uzmanlığını hükümetler ve müşterilerle paylaşmayı içerir. Yönetim altındaki 10 trilyon Euro’dan fazla varlıkla Avrupa’nın en büyük kurumsal yatırımcıları olan sigortacılar, sürdürülebilirliğe geçişin finanse edilmesine yardımcı olmada kilit bir rol oynamaktadır.
İklim değişikliğiyle mücadele etmenin ve dayanıklılık inşa etmenin acil ve uyumlu çabalar gerektirdiği artık her zamankinden daha açık. Nitekim BM İklim Değişikliği tarafından Ekim 2022’deki son rapor, mevcut çabaların Paris Anlaşması’nın hedeflerinden çok uzak olan 2100 yılına kadar 2,5 santigrat derece ısınmaya neden olacağından, daha fazla hırsa ihtiyaç duyulduğunu bir kez daha vurguladı.
ÜZERLERİNE DÜŞENİ YAPMAKTA KARARLILAR
Sigorta endüstrisi üzerine düşeni yapmaya kararlıdır, ancak yalnızca belirli koşullar yerine getirilirse gerçek bir fark yaratabilir. Bunlar, özellikle, sektörümüzün yeşil geçişe katkısını kolaylaştıran düzenleyici bir manzarayı ve özellikle kamu otoriteleri tarafından önleme ve adaptasyona güçlü bir odaklanmayı içerir. Sektör, bu koşulların en verimli şekilde nasıl karşılanabileceğini belirlemek için tüm ilgili taraflarla ilişki kurmaya hazırdır.