Tele tıp dünyayı global hastaneye dönüştürecek

AXA CEO’su Yavuz Ölken ile Bahçeşehir Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Türker Kılıç bir araya gelerek, sağlıkta teknolojik gelişmeleri ve özellikle de tele tıbbı konuştu. Türker Kılıç, sağlıktaki teknolojik gelişmeleri, koronavirüs salgını öncesi ve sonrası diye ayırmak gerektiğini söyledi. Kılıç, “Bundan birkaç sene önce ‘gelecekte olabilir ama bakalım ne zaman’ dediğimiz gelişmelerin şu anda içindeyiz” dedi. Yavuz Ölken, tele tıbbın koronayla beraber hayatın bir parçası olduğunu vurgulayarak, “Dünyada 2020 yılında tele tıp dediğimiz görüntülü konsültasyon bir milyar adedin üzerine çıkmış. Tele tıp bu kadar hızlı giderse dünya global bir hastaneye dönüşüyor” şeklinde konuştu.

Editör: Aytaç NALLAR

Bahçeşehir Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Türker Kılıç, sağlık teknolojilerindeki gelişmelerin korona öncesi ve sonrası olarak ikiye ayırmak gerektiğini söyledi. Korona öncesinde bilgide hızlı bir gelişmeyle tedavi alanındaki teknolojik imkanlarda süreç hızlanması yaşandığını, bilginin iki katına çıkma süresinin 22 aya indiğini belirten Kılıç, bunun da en çok sağlık sektöründe etkilerini gösterdiğini kaydetti. Koronadan sonra bu sürecin daha da hızlandığını ve sağlık hizmetine ulaşma noktasından, uzaktan sağlık hizmetleri teknolojilerini kullanma noktasına gelindiğini ifade eden Kılıç, “Korona bizlere öyle bir zihin esnemesi yaşattı ki, bu zihin esnemesinin bir daha geriye dönmesine imkan yok” dedi.

Türker Kılıç: Cerrahi Teknolojiye Tele Tıp Eklendi

Türker Kılıç, korona öncesinde cerrahi teknolojide nitelik değiştirme süreci yaşandığına değinerek, şunları söyledi. “Örneğin, beyin cerrahisinde uzaktan ameliyat yapabilme ya da cerrahinin niteliğinin daha çok bilgisayar destekli hale gelme teknolojisi yaşanmaktaydı. Buna son dönemde hastaların uzaktan sağlık hizmetine ulaşması, yani tele tıp adını verdiğimiz guruptaki hizmetler de eklendi. Hele ki hastanelerin korona açısından riskli hale gelmesiyle hastane hizmeti almak isteyen ya da böyle bir zorunluluğu olan hastalarımız bize uzaktan kendi tetkiklerini sunarak, yüz yüze görüşmenin internet üzerinden sağlanması aracılığıyla bütün bu verilerin de güvence altına alınmasını sağlayan teknolojilerle artık bir muayene ortamında gerçekleşecek hizmetin uzaktan verilme imkanı doğdu.”

Kılıç: Gelecekte Olabilir Dediğimiz Gelişmelerin İçindeyiz

Türker Kılıç, teknolojik imkanların sağlık teknolojilerinde kullanılmasıyla hasta izlemenin farklılaşacağını vurgulayarak, sözlerini şöyle sürdürdü: “Mesela korona döneminde beyin cerrahisinde ameliyat ettiğimiz hastaların takiplerini yüzde 50’den daha fazla oranda dijital ortam üzerinde yapmaya başladık. Bu benim iki yıl önce asla tahmin etmeyeceğim bir gelişmeydi.  Yani, söz gelimi bir beyin tümörü ile ameliyat ettiğimiz bir hastamızı, Türkiye’nin neresinden gelirse gelsin üçüncü ayındaki kontrolünü artık hastaneye gelmesine gerek kalmadan internet üzerinden gerçekleştirebiliyoruz. Bu hem hasta açısından zaman kaybını engelliyor, hem de bizim açımızdan büyük kolaylık. Dolayısıyla bundan birkaç sene önce düşünüldüğünde, ‘evet gelecekte olabilir ama bakalım ne zaman’ dediğimiz gelişmelerin şu anda içindeyiz ve bunları yaşıyoruz.”

Yavuz Ölken: Tele Tıp Hayatın Parçası Oldu

AXA CEO’su Yavuz Ölken, sigortacıların görevlerinin sadece tazminat ödemekle kalmaması gerektiğini belirterek, “Biz sağlık teknolojilerini keşfedemeyiz. Sağlık hizmetleri teknolojisi dediğimiz başlığın içinde bir kümeyiz. Sigortacı olarak, sadece fatura alıp vermenin ötesine çıkıp, bütün tıp aleminin yarattığı bu fırsatları inceleyerek mesleğimiz için alıyoruz” dedi.

Bunlardan en önemlisinin de tele tıp olduğuna dikkat çeken Ölken, tele tıbbın koronayla beraber hayatın bir parçası olduğunu kaydederek, şunları söyledi:

“Bazı araştırmaları yaptığım zaman çok ilginç rakamlar görüyorum. Dünyada 2020 yılında tele tıp dediğimiz görüntülü konsültasyon bir milyar adedin üzerine çıkmış. Bunlar inanılmaz rakamlar. Dünyada hizmet veren hastaneler ve kliniklerin yaklaşık yüzde 25’i bu tip tele tıp imkanlarını hastalarına sunmaya başlamışlar. Hal böyle olunca, bizim işimiz insanlık için değerli olanı korumak. Biz sağlık sigortasıyla insan sağlığını korumaya çalışıyoruz. Bizler de bu tele konsültasyon hizmetlerini, görüntülü doktor hizmetlerini, muayene hizmetlerini veya yazılı başvurular veya ikinci görüş alınması gibi tüm imkanları yarattığımız mobil aplikasyonlarla müşterilerimize sunmaya başladık. Hepsi uçtan uca bağlı. Kendi şirketim adına söylemek gerekirse; bizim AXAFit diye bir aplikasyonumuz var ve bunun içinde bütün yeni nesil tele tıp imkanları sıralanmış durumda, herkes istediğini seçebiliyor. Burada 14 binin üzerinde hizmet vermişiz. Açıkçası ben bunu beklemiyordum. 14 binin içerisinde görüntülü hizmet, yazılı hizmet, ikinci görüş istenmesi, röntgen paylaşılması gibi birçok hizmet alınmış.”

Ölken: Sağlık ve Bakım İhtiyacı Olan Nüfus Artıyor

Yavuz Ölken, yeni nesil ekosistem olduğunu ve sigortacıların da bu ekosistemde sağlık kuruluşlarının yarattığı yenilikçi çözümleri kullandıklarını belirterek, “Doktorların ve hemşirelerin zamanları çok kıymetli. Sağlık ve bakım ihtiyacı olan nüfus artıyor. Onların zamanlarını verimli kullanmaya yönelik bir dönüşüm başlıyor. Tetkikin, kontrolün, teşhisin, tedavinin daha kaliteli olabileceğini düşünüyorum. Bütün bu gelişmelerle ilgili ben bir makalede okudum, tele tıp bu kadar hızlı giderse dünya global bir hastaneye dönüşüyor. Bu dünya için kötü bir şey değil. İnsan yaşı 50’li yaşlardan 70’li yaşlara geldi. İleride 100 yaş ortalamaya kadar gideceğini söyleyen makaleler var” şeklinde konuştu.