Destekten yoksun kalma tazminatı Türk Borçlar Kanunu ile düzenlenmiş bir tazminat türü olmakla, desteğin yitirilmesi nedeni ile 3. kişilerin uğradığı gerçek zarar mevcuttur. Destekten yoksun kalanların talep ettikleri hak, yalnızca miras yoluyla geçmemekte, destekten yoksun kalanın şahsında doğan asli bir haktır. Bu yönü ile destekten yoksun kalan mirasçılar aynı zamanda 3. kişi sıfatına sahiptirler ve sigortalı araç sürücüsünün kusuru bu kişilere yansıtılamamaktadır.
İnsanlar, yaşamları boyunca hem kendi canları hem de malvarlıklarının karşı karşıya kaldığı çeşitli tehlikeler neticesinde zarara uğramaları veya değerlerinin azalmasını önlemek amacı ile bu değerleri koruma altına alma ihtiyacı duymuşlardır. Bu noktada da koruma mekanizması olarak sigorta kavramı karşımıza çıkmaktadır. Sigorta kurumu ile insanların sahip olduğu değerler üzerinde gerçekleşmesi muhtemel zararlar için bireylerin çeşitli menfaatleri koruma altına alınmaktadır.
Sigorta sözleşmesi, sigortacının sigorta güvencesini üzerine aldığı ve sigorta ettirenin ise prim ödeme borcu altına girdiği her iki tarafa borç yükleyen bir sözleşme olup, kanundaki tanımına göre “Sigortacının bir prim karşılığında, kişinin para ile ölçülebilir bir menfaatini zarara uğratan tehlikenin, rizikonun, meydana gelmesi hâlinde bunu tazmin etmeyi ya da bir veya birkaç kişinin hayat süreleri sebebiyle ya da hayatlarında gerçekleşen bazı olaylar dolayısıyla bir para ödemeyi veya diğer edimlerde bulunmayı yükümlendiği sözleşmedir.”
Trafik Sigortası Pasif Sigorta Ayrımına Giriyor
Sigorta sözleşmeleri korunan menfaate göre mal sigortası ve can sigortası ayrımına tabi tutulmaktadır. Trafik sigortaları yönünden inceleme yapacağımız yazımızda, zarar sigortası kapsamına girerek sigorta ettirenin uğrayacağı zararları karşılamayı taahhüt altına alan zorunlu mali mesuliyet sigortasının pasif sigorta ayrımına girdiğini belirtmekte yarar vardır. Bu şekilde pasif sigorta niteliğinde olan trafik sigortaları ile sigortacı, sigorta ettirenin malvarlığında pasiflerin ortaya çıkması ya da zaten var olan pasifin artması sonucunda uğrayacağı zararları ödemekle yükümlüdür. Trafik sigortası bu yönü ile kaza nedeni ile zarara uğrayan 3. kişilerin zararlarını temin ederek, sigorta ettirenin hukuki sorumluluğunu üstlenmektedir.
Ülkemizin tamamında meydana gelen ve teknolojik gelişmelerle birlikte trafikte çoğalan motorlu araç sayıları ile gün geçtikçe artan trafik kazaları sonucu oluşan yaralanma ve ölüm olaylarında, kişilerin maddi olarak birçok zarara uğramalarının karşısında 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu ile motorlu araç işletenlerin sorumluluklarını karşılamak üzere zorunlu mali mesuliyet sigortası (ZMMS) yaptırmaları zorunlu kılınmıştır. Trafik sigortalarında sigortacı, poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında üçüncü şahısların ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermiş olmasından dolayı, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununa göre sigortalıya düşen hukuki sorumluluk çerçevesinde Genel Şartlarda içeriği belirlenmiş tazminatlara ilişkin talepleri kaza tarihi itibariyle geçerli zorunlu sigorta limitleri dâhilinde karşılamakla yükümlüdür.
Yargıtay’ın Benimsediği Görüş
Sigorta şirketleri, sigortalı araç sürücüsünün veya işleteninin kusuru ile meydana gelen 3. kişilerin zararını karşılamakla, ölümlü ve yaralamalı trafik kazalarında yaralanan 3. kişinin Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası Genel Şartları ile belirlenen kapsama giren zararları ile kazada vefat edenin desteğinden yoksun kalanların zararlarında da sorumludur. Öyle ki uygulama da sigortalı araç sürücüsünün bizzat asli kusuru nedeni ile vefatı durumunda kendi mirasçılarının destekten yoksun kalma tazminatı taleplerini sigorta şirketlerine yöneltildiği durumların sayısı gün geçmekle artmaktadır. Sigortacılar, araç sürücünün kusurunun mevcudiyeti nedeniyle mirasçıların zararını karşılamama yönünde tutum sergileseler de mirasçıların murislerinin kusuruna rağmen destekten yoksun kalma tazminatı taleplerini sigorta şirketlerine yönelttiği davalarda Yargıtay’ın benimsediği ortak görüş aksi yöndedir.
Yargıtay’ın Vermiş Olduğu Çeşitli Kararlar
Yargıtay vermiş olduğu çeşitli kararlarında, ZMMS ile sigortalı araç sürücüsünün veya işletenin mirasçılarının açtığı destekten yoksun kalma tazminatı davalarında, KTK’nin kapsam dışı halleri düzenleyen 92. maddesinde, sürücünün veya işletenin desteğinden yoksun kalan mirasçıların, bedensel zararlara dair isteyebilecekleri tazminatların kapsam dışı olduğuna ilişkin bir hüküm olmadığı ve sürücünün desteğinden yoksun kalanların, üçüncü kişi konumunda olduğuna dayanarak işletenin ve sürücünün ölümlerinde, kazanın meydana gelmesinde tam kusurlu olsalar bile müteveffanın zorunlu mali mesuliyet sigortacısından tazminat talep edebileceklerini kabul ederek davacıların taleplerinin yerinde olduğu yönünde içtihat oluşturmaktadır.
Destekten Yoksun Kalanlar
Sigortalı araç sürücüsünün veya işletenin mirasçılarının açtığı destekten yoksun kalma tazminatı davalarında, sürücünün veya işletenin desteğinden yoksun kalanlar yalnızca ilgili kişilerin mirasçısı konumunda değil aynı zamanda 3. kişi konumundadır. Destekten yoksun kalanlara, sigortalı sürücünün kusurunun yansıtılması halinde kişilerin karşılanmayan zararları yönünden büyük bir hukuki sorun meydana gelecektir. Nitekim sigorta şirketlerinin üstlendiği sorumluluk trafik kazası nedeni ile 3. Kişilerin uğradığı gerçek zararların tazminidir. KTK’nın trafik sigortasını düzenleyen maddelerinde bu hususta açık hüküm bulunmasa da zorunlu mali trafik sigortası kapsamı dışında bulunan haller düzenlenmektedir. KTK’nın 92/1-b maddesi ile “İşletenin; eşinin, usul ve füruunun, kendisine evlat edinme ilişkisi ile bağlı olanların ve birlikte yaşadığı kardeşlerinin mallarına gelen zararlar nedeniyle ileri sürebilecekleri talepler” düzenlemesi ile malvarlığı açısından öne sürülecek talepler kapsam dışında bırakılmıştır. Görüleceği üzere vefat halinde destekten yoksun kalanların, anılan kişilerin mallarına gelen zararlar haricinde kalan ölüm ve yaralanmaya ilişkin cismani zararları sigortacının sorumluluğu kapsamındadır.
Sigorta Şirketleri Zararın Tazmininden Sorumludur
Sonuç olarak destekten yoksun kalma tazminatı Türk Borçlar Kanunu ile düzenlenmiş bir tazminat türü olmakla, desteğin yitirilmesi nedeni ile 3. kişilerin uğradığı gerçek zarar mevcuttur. Destekten yoksun kalanların talep ettikleri hak, yalnızca miras yoluyla geçmemekte, destekten yoksun kalanın şahsında doğan asli bir haktır. Bu yönü ile destekten yoksun kalan mirasçılar aynı zamanda 3. kişi sıfatına sahiptirler ve sigortalı araç sürücüsünün kusuru bu kişilere yansıtılamamaktadır.
Sigortalı araç sürücüsünün veya işletenin mirasçılarının açtığı destekten yoksun kalma tazminatı davalarında, sigortalı sürücünün kazanın meydana gelmesinde asli ve tam kusurlu olduğu hallerde sigorta şirketinin sorumluluğu konusunda, Sigorta Hukuku tarafından benimsenen ilke ve kurallar çerçevesinde görüş aykırılıkları olmakla birlikte, Yargıtay’ın benimsediği görüş doğrultusunda sigorta şirketinin, mirasçılara karşı destekten yoksun kalma tazminatı yönünden sorumluluğuna gidilebileceği görülmektedir.
2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu ve Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarına göre sigortalının 3. kişilere verdiği zararların tazmininden sorumlu sigorta şirketleri, araç sürücüsü veya işleteni tam kusurlu olsalar bile, desteğinden yoksun kalanların zararının tazmininden sorumludur.