Türkiye Sigorta Birliği (TSB) Başkanı Uğur Gülen, sektörün 2025’in ilk yarısını değerlendirdi ve hayat, sağlık sigortalarındaki büyümedeki çarpıcı büyümenin nedenlerine değindi.
Editör: AYTAÇ NALLAR
Türkiye Sigorta Birliği (TSB) Başkanı Uğur Gülen, sigorta sektörünün 2025’in ilk yarısında hem büyüme hem de karlılık tarafında bankacılığın da önüne geçerek, başarılı bir finansal performans sergilediğini söyledi. Gülen, sektör açısından 2025’in ilk yarısını değerlendirerek, özellikle sağlık sigortalarının ilk sıraya oturduğunu kaydetti.
2025’in ilk 5 ayında 484 milyar TL prim üretimi gerçekleştirildiğini, bunun 6. ayın sonuna yuvarlandığında 550-600 milyar TL’ye çıkacağını belirterek, “2025’in sonu tahminimiz zaten 1.2 trilyon civarındaydı. Bu hedefe rahatlıkla ulaşacağımızı bugünden öngörüyoruz” dedi.
HAYAT SİGORTASINDAKİ BÜYÜMENİN SIRRI
Gülen, toplam üretimin 430 milyar TL’ye yakınının hayat dışı sigortalardan geldiğini ve hayat dışında büyümenin yüzde 48’lerde olduğunu ifade ederek, hayat sigortalarındaki büyümenin ise yüzde 81’e ulaştığını kaydetti. Kredilerdeki daralmaya rağmen hayat sigortalarındaki büyümenin nedenine de değinen Gülen, bu konuda şunları söyledi:
“Hayat sigorta şirketlerinin önemli bir ürünü var, prim iadeli hayat sigortaları. Bunlar genelde dövize endeksli yapılıyor. Döviz yatırımlarının getirileri çok düşük, hatta yok seviyesinde düşük. Buna karşın halk dövizden hiçbir zaman uzaklaşmıyor ve yatırımın bir miktarını dövizde bırakıyor. Mevduattan faiz alamadığı zaman yeni alternatifler arıyor ki, bu alternatiflerin başında Eurobond geliyor. Eurobondlar da böyle tek başına küçük paralarla alınabilecek yatırım enstrümanları değil. Hayat şirketlerinin çıkardığı bu ürün aslında Eurobondlara yatırım yapan bir ürün ve aylık 100-150 dolar ödeyerek yatırım yapabilme şansına sahip olunuyor. Özellikle de son dönemde döviz piyasasındaki hareketlenme, TL’ye olan teveccühün biraz daha azalıp dövize olan teveccühün tekrar artmasıyla birlikte bu tip enstrümanlara yapılan yatırımların arttığını görürüz. Hayat sigortalarındaki büyümenin çok büyük kısmı, önemli bir kısmı bu enstrümanlardan.”
SEKTÖR YÜZDE 51 BÜYÜDÜ
Uğur Gülen, sektörün ilk 5 ayda büyümesinin enflasyonun 12 puan üzerinde, yüzde 51’lerde olduğunu da vurgulayarak, büyümenin hem prim artışından hem de poliçe adedinden kaynaklandığını söyledi. Her yıl trafiğe 1 milyona yakın yeri araç girdiğini, bunun da kasko ve trafik sigortalarına yansıdığını belirten Gülen, “Kasko ve trafik sigortalarında bir yeni araç girişinden kaynaklı poliçe sayısında artış oluyor. Diğer taraftan primler de artıyor, enflasyon üzerinde artıyor” dedi.
SAĞLIK EN YÜKSEK PRİM HACMİNE SAHİP
Sağlık sigortalarındaki gelişime de dikkat çeken Gülen, sağlı sigortalarındaki büyümenin yüzde 70’lerin üzerine çıktığını ifade ederek, “Hatta toplam sektöre baktığımız zaman en yüksek prim hacmine sahip branş oldu, zorunlu trafiği de geçti. Şu anda 5 ay sonuçlarında zorunlu trafikle de başa başlar. Biri 95 milyar TL, diğeri 94,5 milyar civarında. Burada gerçekten yeni poliçe sayısında ciddi bir artış var, özellikle tamamlayıcı sağlık sigortaları kaynaklı olarak” şeklinde konuştu. Gülen, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Niye tamamlayıcı sağlık sigortasına böyle bir ilgi var diye de incelemek gerekebilir. Özellikle toplumun, orta sınıf dediğimiz kesiminin tercih ettiği bir ürün haline geldi. Türkiye’de güçlü bir kamu sağlık sistemi var. Toplam sağlık harcamalarının yüzde 80’inini kamu yapıyor, yüzde 3’ü sadece özel sigortalardan; geri kalan yüzde 15-16 da vatandaşın cepten yaptığı ödemeler. Fakat büyük ihtimalle buralardaki beklemeler, son dönemlerde sağlık hizmetlerindeki yaşanan sıkıntılar artık vatandaşı parasını ödeyerek, daha iyi sağlık hizmeti almaya doğru yönlendirdi. Tamamlayıcı sağlık sigortaları da fiyat olarak çok daha ucuz ve ekonomik ürünler.”